Siyaset sahnesinin olmazsa olmazı ihanettir. Ama CHP’de ihanet
öyle bir klasik ki her kongrede, her kurultayda ayrı bir perde
açılıyor, her defasında izleyenlerin ağzı açık kalıyor. Adeta
Shakespeare’e taş çıkartan, Game of Thrones’a sezon atlattıran
entrikalar…
CHP’deki bu gelenek: Kim yükselirse, kim halkta karşılık bulursa,
kim “Acaba bu sefer seçim kazanılır mı?” dedirtirse… önce omzu
sıvazlanır, sonra sırtı delik deşik edilir. O nedenle kimse bana
CHP’nin “değişim partisi” olduğunu anlatmasın; bu parti değişim
değil, ihanet partisi.
Hatırlayalım, Kemal Kılıçdaroğlu “Hançerlendim” diye boşuna mı
bağırdı? Adam onca yıl didindi, Cumhurbaşkanı adayı gösterdi,
herkesin önünü açtı; gün geldi partinin içindeki hançer
koleksiyoncuları hemen toplandı, sırtına vuruldu. O hançer
paslanmaya fırsat bulmadan şimdi Ekrem İmamoğlu’nun beline
saplandı.
Ekrem Bey’in “Beni betona gömmek istiyorlar!” feryadı aslında
CHP’nin kendi içindeki kurtlar sofrasını en net özetleyen cümledir.
Bugün Silivri’nin soğuk duvarları arasında “ihanete uğradım” diye
seslenirken, bir dönem yanından ayrılmayan “yoldaşları” etkin
pişmanlık kuyruğunda savcıya itiraf için sıraya girmiş durumda.
Bunlar kim? İhalede komisyon almadan oturmayan, rüşvet masasında
poz veren, belediye kasasını kendi ATM’si gibi kullanan “çanta”
takımı… Hani o “sosyal demokrat iş insanları” var ya, işte
onlar!
Bu ekip yıllarca millete masal anlattı. Lüks içinde yaşarken,
dev ihaleleri eşe-dosta paslarken, sıvacıdan bir gecede milyarder
çıkarırken CHP seçmeninin sırtından aldıkları güven kredisini har
vurup harman savurdular.
Ne zaman ki çark bozuldu.
Sistem çöktü. Haram musluğu kesildi… herkes birbirini satmak
için adeta açık artırmaya çıktı! En önde İmamoğlu’nun yakın
kurmayları.
Düşünün; CHP’nin bazı belediyelerinde öyle bir düzen kurulmuş
ki, haram para çarkının çivisi çıkınca “Kim daha çok anlatırsa o
kurtulur” yarışı başladı. Dün İmamoğlu’nun en yakınındaki adam,
bugün “Bütün suçu ona atayım da kendimi kurtarayım” diye savcıya
koşturuyor.
Çünkü CHP’de kural bellidir:
*Dostluk para bitene kadar,
*Dayanışma koltuk sallanana kadar,
*Sadakat medya manşetine çıkana kadar sürer.
Sonrası? Sırtına hançer, betona ihanet!
CHP’nin içindeki metropol zenginleri var ya. Hani inşaattan çıkıp
bir gecede milyarder olan, yoksul mahallenin tapusunu satarken hiç
vicdanı sızlamayan tipler…
CHP tarihinin en eski geleneğidir ihanet. Önce “dostum” der, Sonra
arkandan hançeri sallar, Sonra da TV’lere çıkıp “Kandırıldım” diye
timsah gözyaşı döker.
İmamoğlu’nun düştüğü duruma “kader” diyenler yanılıyor; bu
CHP’de sistemin kendisi: Lider yükselirse hançerlenir,
düşerse tekmelenir, kurtulursa bir sonraki kongrede yeni ihanet
planı yapılır. Bu yüzden CHP’de kimsenin kimseye güveni
yok; çünkü herkes biliyor ki yanındaki adam, yarının etkin
pişmanı!
Bakın açık konuşayım:
Bugün CHP’nin yaşadığı bu rezalet sadece bir partinin iç kavgası
değil; milletin alın teriyle büyütülen, “Atatürk’ün emaneti” diye
övünülen bir yapının nasıl yozlaştığının, nasıl para ve koltuk
uğruna birbirini satmaya hazır hale geldiğinin ibretlik
fotoğrafıdır.
Ve en kötüsü ne biliyor musunuz?
CHP’de hançer pas tutmuyor; çünkü hançerleyeni her devirde partinin
kendi içinden çıkarmayı başarıyorlar!