Rahmetli Süleyman Demirel’in "Siyasette 24 saatte
çok şey değişir" sözünü bugünlerde çok sık görür
olduk.
DEM Partinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak
Meral Danış Beştaş’ın ismi açıklanmıştı geçen haftalarda. CHP, daha
doğrusu Ekrem İmamoğlu ile DEM Partisi bir kez fikir
birliği yaparak İstanbul özelinde ittifak yapma konusunda mutabık
kaldılar.
Neyin karşılığında mı?
Esenyurt’ta CHP’nin aday çıkarmaması, burayı DEM Partiye teslim
etmesi. Bunun yansıra başka pazarlıklarda olabilir.
İmamoğlu İstanbul’u almak için CHP’nde kaos, böl parçala ve
sistem dışına at yöntemini sürekli diri tuttu. Eskişehir’de Yılmaz
Büyükerşen, İzmir’de Tunç Soyer, Ataşehir’de Battal İlgezdi
ve Gürsel Tekin gibi 40-50 yıldır CHP’nde siyaset yapanları
dahi bezdirdi, isyan ettirdi, istifa ettirdi.
Ekrem İmamoğlu; Belediye Başkanlığında oldukça başarı isimleri
bile gündemine alıp aday yapmadı. Bu isimlerin rakip olabilme
ihtimali bile İmamoğlu’nun uykularını kaçırdığı ortada.
İstanbul'da siyasi rüzgâr estiren, hatta fırtına estiren AK
Parti ve Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum, İmamoğlu’nun
korkulu rüyası.
İşte bu korku ve endişe hali İmamoğlu'nu tekrar DEM Partiye
çekti. İmamoğlu DEM Partinin yörüngesinde. DEM Partinin himayesinde
olmak İmamoğlu’nun oyunu yükseltmek yerine aşağı çeker.
Esenyurt, Mersin ve Adana'ya uzanan ittifak zinciri çok da
şaşırtmadı, beklenendi.
Her siyasi partide yaşanan; kendi partisinde milletvekili,
belediye başkanı hatta meclis üyesi adayı olamayanlar soluğu hemen
başka partide alıyor. CHP'de bu defa aday yapılmayan çok daha fazla
insanının istifasını veya isyanını gördük. CHP seçim sürecini
oldukça kötü yönetti.
Ortada garabet bir durum var son güne kadar bekleyip, hatta eş
başkanlara övgüler yağdırıp, aday olmadığını gördüğünde zehir
zemberek açıklamaların yapılması siyasi ahlaka uygun
olmayandır.
Siyaset sahnesinde değilde, sahnenin gerisinde yaşanmalı bu tür
isyanlar.
Tepkiler Madenciliğe Değil İşletmelere Karşı
Olmalı
Memleketim, Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeni sahasında 9
ayrı can toprak altında kaldı. Bu yaşanan durum beni ve ülkemdeki
duyarlı insanları derinden üzdü.
Madenciliği ve maden sahalarında yaşanan kazaları, sektördeki
eksiklikleri gündeme taşıdı. Kazanın neden ve nasıl olduğuna dair
yargı süreci başlatıldı. Kurtarma konusunda İçişleri
Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji Bakanı Alparslan
Bayraktar başta olmak üzere, Erzincan’ın kıymetli valisi Doç.
Dr. Hamza AYDOĞDU ve devlet bütün gücüyle Erzincan’da ve çalışıyor.
Bir de olayı duyduğu anda Erzincan sevdalısı vekilimiz Mustafa
Sarıgül sahadaydı.
Ortada büyük bir acı var. Bu acıya çanak tutanlar, kayıtsız
kalanlar bu olayın sorumluları 9 cana kıyanlar yargı önüne
çıkartılmalı.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta; tepkiler madenciliğe
karşı olmamalı. Maden işlemesine karşı olmalıdır. Bu iki durum pek
çok defa karıştırılıyor.