Bilindik bir kıssadır; Hz. Yusuf

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Hz. Yakup’un oğlu Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından dışlanmış ve kardeşleri onu kuyuya atarak ölüme terk etmişlerdir.

Hz. Yusuf kuyudayken kervancılık işi ile uğraşan kişiler onu bulur ve köle olarak da başkalarına satar. Hz. Yusuf hayatının bu aşamasında Züleyha ile tanışır.

Züleyha Hz. Yusuf ile evlenmek için ona iftiralar atar fakat Hz. Yusuf pes etmez ve yıllarca zindan da hapis yatar. Hz. Yusuf çok iyi bir şekilde rüya yorumlayabilmektedir.

Bu özelliği sebebi ile de zindan hayatı sona erer. Hz. Yusuf yüce gönüllü olmasından dolayı kardeşlerini affetmiş ve kıtlık döneminde de kardeşlerine yardım ederek onları ölümden kurtarıp Züleyha ile evlenmiştir.

Sonrasında Mısır’a sultan olur. Oğlundan ayrı kalmış olan Hz. Yakup üzüntü sebebi ile kör olmuştur. Oğluna kavuştuktan sonra da gözleri açılmıştır.

Yıllar önce yaşananlar bugün yaşananların habercisi olsa gerek!

Menzil Şeyhi Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki Elhüseyni'nin vefatından sonra, 5 oğlundan 3’ü Muhammed Saki, Muhammed Fettah ve Mübarek Elhüseyni şeyhliğini ilan etti.

Kardeşler arasındaki miras kavgası Adıyaman Menzil köyünün de dışına taştı. Hatta açıktan tehditler yapıldı. 4 kardeş birleşip karar aldı, büyük kardeş Seyit Muhammet Saki‘yi İstanbul’daki külliyeyi kullanması halinde polis zoruyla dışarı atılacağını kamuoyuyla paylaştı.

Menzil Cemaati’nde Abdülbaki Erol’un vefatının ardından sofilerin 3 ayrı isme tabi olmalarıyla ayrışanlar bu defa da kendi içlerinde tekrardan ikiye bölündü. Sofilerin birbirlerini tövbe ve hatme seanslarına, dini toplantılarına almadıkları ortaya çıktı.

Menzildeki kardeşler arasındaki miras paylaşımı kavgası uzuncadır kapalı kapılar ardında sürerken, orta yerde yapılmaya başlandı. Kardeş kavgası birbirlerine düşürdü sofileri de. Muhammet Saki, Menzile ait Semerkant Vakfından ayrılarak, Nezir Derneği’ni kurdu. Menzil köyündeki camiden Muhammed Saki ismi kaldırıldı. Muhammed Saki’nin müritleri derneğe alınmamaya başlandı. Bu duruma Muhammet Saki’nin müritleri polis gözetiminde çilingirle kapıları açtırarak kullanmaya başladı.

Şeyh Muhammet Saki Elhüseyni Almanya ziyareti dönüşünde İstanbul’a Kasrı Arifan Küllisi’ne geleceğini söyledi.

Bu açıklama üzerine 4 kardeş, Muhammed Saki ve sofilerinin külliyeye girmeleri durumunda polis zoruyla çıkartılacaklarını söylediler. Kasrı Arifan Külliyesi’nin ticari bir mekân olduğunu, miras olduğunu, dört kardeşin rızasının olmadığını külliyenin tapusunun Seyit Muhammed Fettah Elhüseyni adına olduğunu ve herhangi bir ziyaret durumunda kolluk kuvvetleri kullanılarak engelleneceği o nedenle ziyaretin mutlak suretle iptal edilmesi gerektiğini açıkladılar.

4 kardeş en büyük kardeşe karşı cephe aldılar. Babaları vefat ettiğinde Menzil köyündeki sofiler üç ayrı kola ayrılan tarikat içinde kendi iradeleriyle uygun gördükleri şeyhe tabi oldular. Aynı tastan yıllarca çorba kaşıklayanlar birdenbire kanlı bıçaklı oldular.

Menzilin sofilerini yola girmek için geldikleri Menzil köyünde yoldan çıktılar.

Mal, mülk kavgası 5 kardeş arasında kalmadı. Sofileri de içine aldı.

Mülk sahibinin Allah (cc) olduğunu Şeyhliğini ilan edenler unuttuysa vay bu sofilerin haline.

Yarabbi ben pişmanım yapmış olduğum günahlardan, inşallah bir daha yapmayacağım diyenler peki şimdi neredeler ?

Bu arada hafta sonu kahve yanında sadece üç yudumda okumanız için

…dedi Kadın

Kitabın geliri psikojik anlamda şiddet gören kadınlarımızın tedavisi için kullanılacaktır. Bu kadim coğrafyanın kadınları şifalıdır. Eliyle, diliyle, yüreğiyle, kalemiyle ve de sevgisiyle…