Elde olan olmayan tüm imkanlar kullanılarak ne yapıp ne edip
ekonomiyi düzlüğe çıkarmak şart oldu. Emekli maaşlarında acilen bir
iyileştirme yapılması gerekir. Alım gücünün arttırılması, temel
gıdaya ulaşımın sağlanması asgari düzeyde olması gerekenler. Bu
pahalılıkla hayatın sürdürüle birliği çok zor. Artık yol
alınamadığı yolun sonuna gelindiği seçim sandığında görüldü.
AK Parti’nin seçim sonucunu etkileyen en önemli nedenlerden
sadece biri bu…
Ekonomik gerekçeler dışında kaybetmenin ikinci derecede önemli
sayılabilecek nedeni; parti içinde, teşkilatlarda erimeye
yüz tutmuş SAMİMİYET, AİDİYET ve koşulsuz Tabii olma
hali.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da var olan samimiyet hala diri ve
taze. Halka yansıyor, karşılıkta buluyor. Erdoğan’la sorunu
olmayan ama AK Partiyle sorunu olan seçmen, Erdoğan’ın oylanmadığı
bir seçimde farklı bir tercih ortaya koydu. AK Parti içinde
samimiyet Erdoğan özelinde kalmış durumda. Bu duruma el atılması
şart.
AK Partide büyük değişime ve tazelenmiş enerjiye ihtiyaç
var. Bakanları halktan kopmuş, halkın sofrasına mesafeli, halkta
antipati uyandıran, halka üst perdeden konuşan, üslup sorunu olan
isimler var. AK Parti bu kişileri çevresinden uzaklaştırmalı. Bu
kibirli hal AK partinin sonu olabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan etrafındaki isimlere makam, mevki,
güç ve maddi imkân verdi. Şimdi bu isimlere verilen imkanlar
ellerinden alınsa kaç tanesi aynı samimiyet ve aidiyet hissiyle
aynı şekilde çalışır. Yerel seçimlerde bunun örneklerini yaşadık.
Genelde de bunun fark edilmesi gidenlerin gitmesi kalan sağların AK
Partinin olması sağlanmalı. Kavmiyetçi bakış açısı son
bulmalı.
Erdoğan dünya lideri. Bu ülkenin halkı böyle bir liderin
varlığını görmek yerine küçük hesaplar peşinde koşarak, şahsi
menfaatleri için liderinin yalnız bırakmanın acziyetini
yaşıyor.
Erdoğan’ın halkla kurduğu sağlam bir bağ var. Bu bağ AK
Parti’nin kurmaylarında maalesef yok. AK Parti yıllardı iktidarda
bu sürede pek çok siyasetçi yetiştirebilirdi. Bunu yapmadı ya da
yapamadı. Bu büyük eksiklik fark edilmeli ve gereği yapılmalı.
Parti içinde diğer önemli sorun dil ve üslup sorunu; kendilerine
çeki düzen vermeliler. Ayrıştırıcı, kutuplaşma siyasetine rağbet
kalmadı, artık tutmuyor. Karşılığı yok.
Dilin, üslubun, yaklaşımın yeniden dizayn edilmesi şart. AK
Partinin kurulduğu ve halkla kucaklaştığı, halkta karşılık bulduğu
seçim kampanyalarını başarıya taşıyan bütünleştirici diliydi.
AK Parti, devletin gücüyle ilerlemeye alıştı. Oysa
Cumhurbaşkanı Erdoğan “AK Parti’yi AK Parti yapan milletten
aldığı güçtür” demez miydi? AK Parti’nin devletin gücüne değil,
kendi gücüne güvenerek hareket etmeli. Seçim sahasına
bakanların inmesi saygıyı zedeler.Hakan Fidan’ın sahada olması her
şeyden önce Hakan Fidan’ın halkın gözünde durduğu yere zarar verdi.
Çünkü Hakan Fidan bu ülkenin vatandaşının gözünde sadece bir bakan
değil hala ulvi görülen bir MİT Müsteşarı.
DAVA SATILIK DEĞİLDİR?
AK Parti’de yerel seçimlerde aday gösterilmeyen isimler gidip
başka partiden aday oldu. Aday yapılmayanlar aday yapılanı ezip
geçti. Ya da kendisi aday yapılmadığı için partisine çalışmadı.
Oysaki siyasi olarak desteklenen partide mutlaka bireyle ünsiyet
aidiyet oluşur. Dava hiçbir şartta satılamaz.
CHP takiye yapmıyordur…
Seçim akşamı CHP Lideri Özgür Özel oldukça kucaklayıcı bir
konuşma yaptı. "Hangi partiye oy verirse versin bu seçimin
kaybedeni yoktur” dedi.
Lidere yakışan bir duruştu Özgür Özel’in ifadeleri.
CHP’nin ülke çapında kazandığı başarıyı yok saymak seçmene ve
demokrasiye saygısızlıktır.
Seçmenin demografik yapısı dikkate alındığında; Kırıkkale, Afyon
ve Adıyaman’ın CHP’nin alması ülkede yaşanan kırılma ve duygusal
geçişin göstergesidir.
Bu arada şunu söylemek gerekir Özgür Özel, CHP’ne iyi geldi.
Çeyrek asırlık başarısızlık başarıyla taçlandı.
Özgür Özel, daha özgüvenli bir duruş sergilerse, CHP’nde çift
başlılık görüntüsüne son verirse liderliğini pekiştirir.
HAMZA DAĞ FAKTÖRÜ
Bu seçimin en başarılı, özgüvenli, adanmış ve inanmış
bir ismi Hamza DAĞ. İzmir’de sürpriz yapamadı. Ülke
çapında esen CHP rüzgârını göğüsledi. İzmir’de AK Partinin oylarını
korudu. Rakibi Cemil Tugay’da rekor kıramadı. Çünkü Hamza Dağ çok
başarılı bir kampanya yürüttü.
Profesyonel bir siyasetçi kampanyası İzmir’de hayat buldu.
Tecrübeli bir siyasetçi olmasının avantajını kullandı.
Boşluk bırakmadan konuşmayı, üslubu, dili, samimiyeti, polemik
yapmayı bilen yapısı, mimik ve jestleri Hamza Dağ’ı ayıran en
dikkat çekici özellikleri oldu. Bu yapıdaki siyasetçilerle yol
almak gerekiyor ki intifa kaybedilmesin.