17)25 Aralık II. perde mi?

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

15 Temmuz 2016’da Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki örgüt mensupları, darbe girişimine teşebbüs ettiği o günden bu yana büyük bir mücadele verildi.


Kamu kurum ve kuruluşlarında100 binden fazla insan ihraç edildi. FETÖ’nün darbe girişimi yapma ihtimaline karşı yoğun güvenlik tedbirleri alındı.


Devletin içinde bu defa Ankara Emniyetinde iktidara kumpas kurulduğu, üst düzey emniyet görevlisinin açığa alınmasıyla ortaya çıktı. Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından takip edilmesine rağmen, yargı mensuplarıyla kurduğu yakın ilişkiler sayesinde hakkında açılan soruşturmalardan çıkan “takipsizlik” kararıyla kurtulan Ayhan Bora Kaplan dosyası, Engin Dinç’in talimatıyla yeniden açıldı. 


Ayhan Bora Kaplan;

Suç örgütü kurma,

Uyuşturucu,

Sahte para,

Adam yaralama,

Hırsızlık gibi suçlardan takipsizlik kararıyla kurtulmuştu. 

Ayhan Bora Kaplan hakkında şüphelileri arasında Serdar Sertçelik’in de bulunduğu dosya üzerinde operasyon yapıldı. Ayhan Bora Kaplan, gözaltına alındı. Yapılan bu operasyonu emniyet içindeki FETÖ militanları darbeye dönüştürmek için kolları sıvadı.

Dehşet verici:
"Gizli tanık ifademi, Organize Şube Müdür Yardımcısı Şevket Bey, Komiser Ufuk Bey, isimlerini bilmediğim 3 polis tarafından Komiser Ufuk Bey'in odasında, çerçevesinin emniyet eliyle oluşturdukları, bana sormadan kendi yazmak istediklerini 'Şu olay böyle olmuştur, bu olay şöyle olmuştur' diyerek benim iradem dışında bilgi sahibi olmadığım, yaşamadığım şeyleri sanki ben yaşamışım ve anlatmışım gibi 19 sayfa halinde yazdılar."
"Hiç haberim olmayan şeyler “den kasıt, AK Partili eski-yeni bakanlar ve milletvekilleri hakkında konuşması. Polisler de o konuşulanlar doğrultusunda "yolsuzluk dosyaları” oluşturacak, operasyon için düğmeye basılacak.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğü ekipleri, gizli tanık yani Serdar Sertçelik’e, ifadesine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın, eski Adalet Bakanları Bekir Bozdağ ve Abdülhamit Gül’ün, AK Parti Milletvekili Mücahit Aslan’ın, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Sadık Soylu’nun isimlerini gizli tanık ifadesine eklemesini isteyince Serdar Sertçelik’te tüm bunları ses kayıtlarıyla sosyal medyada paylaştı.

"Temiz Eller Operasyonu başlatacağız... Hepsine çökeceğiz..." deniliyor ses kaydında.


AK Partili bakanların da isimlerinin eklenmek istenmesi doğrudan bir operasyon çabası olarak ellerinde patladı.

Bu kumpasın organizatör isimleride açığa alındı.

Ankara Cumhuriyet Savcılığı da konuyla ilgili soruşturma başlattı. Müfettişler görevlendirildi.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın da takip ettiği konu Türkiye’de devlet içine sızmış yapıların, emniyet ve yargı içinde ne tür bir tehdit olduğunu bir kez daha gösterdi.

Emniyet ayağı kumpasın altyapısını hazırlarken, yargı içindeki işbirlikçilerle yol tuttukları görülüyor. Gizli tanık ifadesinin önceden hazırlanması ve şüphelinin hazırlanmış ifadeye sadece imza atması kumpasın yargı içindeki uzantısını da gösteriyor.

FETÖ’cülerin taktiği, tanıdık, bilindik; Emniyet-Yargı-Medya ayakları her zaman eş zamanlı ilerlemesi.

Ama bu defa senaryo aynı oyuncular farklı.