BIST 10.337
DOLAR 32,25
EURO 34,70
ALTIN 2.401,72
HABER /  GÜNCEL

Amerika 36'ıncı paralelde hile yaptı

Körfez'in ardından 36'ncı paralelin kuzeyi Saddam'ın elinden alındı. O günden bu yana, Kuzey Irak planlı bir şekilde Kürtleşiyor.

Abone ol

Başlıktaki söz, eski YÖK Başkanı, Hacettepe Üniversitesi kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı'ya ait Star gazetesi tarafından manşet yapılan bu iddialı söz, Doğrumacı'nın kendisi tarafından şöyle gerekçelendiriliyor: Harita üzerinde 36'ncı paralel bir hat olarak değil, zikzaklı şekilde çizildi. Kuzeydeki Türkmen nüfusun önemli bir kısmı güneyde, güneydeki Kürt nüfus kuzeyde gösteriliyor.' Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Doğramacı ile bayram tatilinde dinlendiği Kızılcahamam Patalya Otel'de karşılaştık. Tatilde de olsa beyni gündemden kopmamakta direnen bir gazeteci için, bugünlerde sohbet edilebilecek 'en doğru isim'lerden biri Doğramacı. Prof. Doğramacı'yla 'memleketinde yaşananlar'ı ve 'doğduğu bölgenin gerçekleri'ni konuştuk... Doğramacı 1915'te, (o dönemki) Irak'ın Musul Vilayeti'ne bağlı Erbil kentinde doğmuş... Erbilli bir baba ile Kerküklü bir annenin çocuğu... Bölgeyi en iyi bilen isimlerden biri... 13 yaşına kadar yaşadığı Türkmen Bölgesi ile olan bağlarını hiç kopartmamış. 'Bugün bölgede Türkçe eğitim veren 17 okul var' diyor ve devam ediyor: Bu okullardan ilkini ben açtım. Hala da o okulların öğretmenlerini biz eğitiyoruz Bilkent Üniversitesi'nde... Ayrıca radyo televizyonları var. Onların personelini de biz eğitiyoruz Ankara'da. Dün 39 kişilik bir ekibi daha mezun edip uğurladık. Bu 55'inci dönemdi mezun ettiğimiz... Ve geçmiş... İhsan Doğramacı, o günleri anlatıyor: İlkokulu Erbil'de okudum. O zaman eğitim dili de Türkçe'ydi. Sonra Türkçe'yi yasakladılar. Ailem de beni, eğitimime devam etmem için 1929'da Beyrut'a gönderdi... Bölge gerçekleri Prof. Doğramacı, Türkiye'nin yıllardır Türkmen soydaşlarını ihmal ettiğini söylüyor. 'Irak'ın içişlerine karışmama kaygısıyla, o bölge ve Türkmenler ile yeteri derecede ilgilenilmedi' diyor. İhsan Doğramacı yine geçmişe dönüyor: Musul Vilayeti, yani Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye bölgesi Misak-ı Milli sınırları içinde olmasına rağmen, Lozan'da buralarla ilgili bir karar verilmemişti. O dönemlerde Şeyh Sait İsyanı da çıkınca, biz bölgeyi boş bıraktık. Türkiye ilgilenmeyince İngiltere'nin hakimiyeti çıktı ortaya. O dönemlerde Irak, İngiliz mandası altındaydı. Doğramacı'nın anlattıkları, bölgede Türkmenler'e yönelik bir etnik ayrımcılığın, hatta asimilasyonun sistemli olarak devam ettiğini gösteriyor: Bakın bugün o bölgede 3 buçuk milyon dolayında Türkmen yaşıyor. Bazıları bu sayıyı çok daha az olduğunu savunuyorlar. Resmi kayıtlarda da Türkmen nüfus düşük gösteriliyor. Çünkü orada, Türkmenler'e tam bir asimilasyon uygulanıyor. Üzerlerinde çok büyük bir baskı var. Eğer Türkmen olduklarını söylerlerse zulüm görüyorlar, arazilerini bile Kürt ya da Araplar'a satmak zorunda bırakılıyorlar. Sayın Doğramacı, peki bunun sebebi ne? Bütün endişe, Türkmenler'in adı üzerinde- Türk olmalarından. Türkiye'ye yakınlığı olan, Türkiye ile bağları olan bir toplum istenmiyor, onların güçlenmesinden kaygı duyuluyor ve bu nedenle baskı altında tutuluyorlar. Demografik yapıdaki gizli oyun Prof. Doğramacı'nın anlattığı bir 'harita oyunu', bölgede yaşanan çok ciddi ve tehlikeli bir gelişmeye işaret ediyor. Doğramacı'nın bahsettiği, Körfez Savaşı sonrası sahneye koyulan bir 'gizli oyun'... 36'ncı paralelin kuzeyi Saddam'ın elinden alındıktan sonra, o bölgenin Kürtleştirilmesine başlanıldı. Harita üzerinde, 36'ncı paralelde bir zikzak yapıldı. Mesela kuzeyde kalan, halis Türkmen olan Tilafer şehiri, 36'nın güneyinde gibi gösteriliyor. Buna karşılık aslında güneyde olan Kürt kenti Süleymaniye, haritada kuzeye yerleştirildi. Böylece kağıt üzerinde, Kuzey'de Kürt nüfus ağırlığı oluşturuldu. Doğramacı'ya göre bu 'gizli harita oyunu', Irak bölünürse Kuzey'de bağımsız bir Kürt devleti kurulması planının alt yapısı niteliğinde. Prof. İhsan Doğramacı, Türkiye'nin hedeflemesi gereken çözümü de şöyle anlatıyor: Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için çok önemli. Türkmenler'e uygulanan baskı kalkmalı ve soydaşlarımız dillerini, kültürlerini koruyarak, Irak'ın bütünlüğü içinde bir varlık olmaya devam etmeliler. Bölgenin petrol kaynakları, merkezi yönetimin elinde olmalı. Bu petrolden Irak'ın bütünü faydalanmalı. Hocam, ABD'nin bölge petrolleri üzerinde uzun vadeli hesapları olduğu konuşuluyor?.. ABD gidip, oradaki petrolün üzerine yerleşmeye kalkarsa dünyada kıyamet kopar. 1-2 yıldan sonra o bölge petrolleri üzerinde hak iddia etmek gibi bir yola girerse akılsızlık eder, dünya kamuoyunu karşısında bulur... Ya Türkiye'nin hassasiyeti?.. Petrolle ilgili hesaplar yanlış. Soydaşlarımızın hakları korunmalı. Orası, toprak bütünlüğü sağlanmış Irak'ın içinde bir Türkmen bölgesi olarak kalsın, Türkiye bölgenin yeniden inşaası ve ticaret sayesinde zaten büyük bir kazanç elde eder... Prof. Doğramacı ile karlı çam ormanlarının içinde, mükemmel bir 'yenilenme merkezi' olan Kızılcahamam Patalya'da sohbet ettik. Tatile küçük bir mola verdik. Ülke gündeminin ilk sırasındaki konu ve bölgeyi, 'o toprakların insanı'yla konuşma fırsatı bulduk... Kaynak : Star