BIST 10.503
DOLAR 32,29
EURO 35,04
ALTIN 2.474,27
HABER /  GÜNCEL

AKP siyaseti maskeli baloya çevirdi

AK Parti'nin demokrasiye zarar verdiğini söyleyen Ağar, "siyaseti maskeli baloya çevirdiler" dedi.

Abone ol

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, siyaseti bahşiş dağıtma aracı haline getirenlerin, demokrasiye en büyük zararı veren insanlar olarak tarihe geçeceklerini söyledi. Ağar, AKP Türk Siyaset sahnesini "Maskeli Balo"ya çevirdi dedi. DYP Genel Başkan Danışmanı Aydın Menderes, Demokrat Parti'nin (DP)kuruluşunun 58. yıldönümü nedeniyle parti genel merkezinde konferans verdi. DP'nin kuruluş ve iktidara geliş sürecini anlatan Menderes, AK Parti'nin geçmişinin ve siyasi kimliğinin olmadığını ileri sürdü. AK Parti Milletvekili Hüsrev Kutlu ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in sözlerini anımsatan Menderes, ''Küp, içindekini sızdırır'' sözüne atıfta ulunarak, ''AKP'nin, Türk siyaset sahnesini maskeli baloya çevirdiğini'' öne sürdü. Menderes, mart ayında yapılacak yerel seçimlerin başka bir anlam kazandığını ifade ederek, ''Milletimiz, bu gidişe bir dur diyecek. Denetim dışı bir AKP'nin Türkiye'yi nereye götüreceğini hiçbirimiz bilemeyiz'' dedi. -''ÇIKAR YAPILARI''- DYP Genel Başkanı Ağar da, Adnan Menderes'i ilk olarak 1960'ta Adana'da gördüğünü, o günkü kalabalığın, şimdiye kadar tanık olduğu en büyük siyasi kalabalık olduğunu söyledi. DP kadrolarında, bugün siyaseti rahatsız eden özelliklerin hiçbirisinin bulunmadığını ifade eden Ağar, ''Biz de o terbiye ile büyüdük. Toplumun içinde kafamızı yere eğdirecek hiçbir nakisemiz yoktur'' diye konuştu. Ağar, dün siyasete atılanların servet beyanlarının sayfalara sığmadığını belirterek, siyaset yoluyla olağanüstü imkanlara kavuşma yolunu artık Türkiye'nin kapatması gerektiğini söyledi. Bunun dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini kaydeden Ağar, ''Çıkar yapılarını dağıtmak, bizim temel işimizdir'' dedi. ''Uluslararası kuruluşların kimi Afrika ülkelerinde yaptığı gibi, Türkiye'de de yiyecek dağıtarak siyaset yapanların seçimde gerekli dersi alacaklarını'' ifade eden Ağar, milletin iş, üretim ve kalkınma beklediğini söyledi. Ağar, şöyle devam etti: ''Siyaset, adaletsizlik karşısında harap duruma düşmüş insanların haklarını koruyanların işidir. Bu, 1950'li yıllarda da böyleydi. O dönemlerde iktidara gelenler, ülkeyi geliştirdiler, kalkındırdılar, zenginliği tabana yaydılar. Kimseyi ianeye layık görmediler. O günün devlet dairelerinden tekme-tokat, jandarma dipçiği, polis tokadıyla kenara atılmayla, bugün şehir varoşlarında evlerin içine yiyecek paketi atılması arasında bir fark yoktur. Siyaseti bahşiş dağıtma aracı haline getirenler, demokrasiye en büyük zararı veren insanlar olarak tarihe geçeceklerdir.''