BIST 9.645
DOLAR 32,57
EURO 34,88
ALTIN 2.433,25
HABER /  MEDYA

Akit yazarından Zaman'a bomba cevap

Yeni Akit ile Zaman gazetesi arasındaki Soma polemiği ilginç bir hal aldı. Tartışma Ergenekon iddianamesine uzandı.

Abone ol

Eski defterleri karıştıran Yeni Akit si yazarı, cemaat medyasını Ergenekon iddianamesindeki uçuk suikast planıyla vurdu.

Yeni Akit yazarı Ali , Ergenekon iddianamesinde yer alan 300 kişilik öğrenci grubunun ziyaret ettiği Koç müzesinde patlatılacak bombaları yazdı.

Cemaat medyası Soma maden faciası sonrası "O patronun damadı Yahudi" başlığı ile çıkan Akit gazetesine tepki gösterdi. Akit'in Soma üzerinden tepkileri damada bağlamasını, Zaman yazarları dilinden düşürmedi. 

"Koç Müzesi’nde aksilik oldu, Soma’da başardılar!" başlıklı yazısında Karahasanoğlu, eleştirilere bakın nasıl karşılık verdi:

3 nolu DVD çökmüştü

Hüsrana dönüşen Ergenekon iddianamedeki bu ayrıntı Zaman ve Taraf gazetelerinde "korkunç talimat" diye sunulmuştu. Taraf 10 mayıs 2009'da bu planı "Ya patlasaydı" başlığıyla vermişti. İddia edilen planı hazırladığı ileri sürülen emekli Binbaşı Levent Bektaş 4 yıl sonra tahliye edilmişti. Planın dayandırıldığı 3 nolu DVD'ye eklemeler yapıldığı ortaya çıkmıştı..

MÜZEDE PATLATILACAK BOMBA

Küçük bir hafıza tazelemesi yapalım..

Ergenekon iddianamesinden bir iktibas yapalım:

“Şüpheli Levent BEKTAŞ’tan elde edilen 3 nolu DVD içerisinde gizlenmiş bir şekilde bulunan ‘aa/Cihan’dan/Notlar.txt’ isimli belgede; ‘C. G. ile görüşme notları Koç Müzesiyle ilgili malzemeler yerine konulmak üzere operatöre ulaştırıldı. Müzenin ziyaretçilerini artıralım, okullarda tanıtım reklâm ve organizasyon faaliyetleri yapılarak ziyaretçi yoğunluğunun en fazla olduğu zamanın belirlenmesini C. Bey söyleyecek.. Öğrenciler projenin en önemli parçası.. Operasyon tarihini teyit edelim.’ şeklinde ibarelerin yer aldığı, Aynı DVD’de yer alan ‘gundemlerim2.doc’ isimli belge içerisinde; ‘............Koç müzesinde ziyaretçi patlaması olmalı:) sıkıntı çıkmasın Bşk takip ediyor.........’ şeklinde ibarelerin yer aldığı, bu bilgilerin yapılan ihbar sonucu yürütülen soruşturma kapsamında elde edilen bilgiler ile örtüştüğü anlaşılmıştır.”

Nedir bu alıntı?

İddianamede bahsedilen şey, nedir?

Bugünkü gündem ile ne alakası var?

Soma olayı ile ne bağlantısı var?

İzah edelim..

Yine iddianameye geçmiş olan bilgi yazısından aktarayım:

“Bu plana göre 200-300 kişilik bir öğrenci grubunun müzeyi ziyaretleri esnasında patlayıcılar patlatılacak ve ortalık kan gölüne dönecekti. Tabi bunun sonunda sorumlu hükümet tutulacak, faillerin yakalanmaması insanlarımızı gerecek ve toplumda bir kargaşa ortamının yaratılması (Not: Yaratma kelimesini itikadi gerekçelerle, gazetemizde kullanmadığımızı biliyorsunuz. Bire bir alıntı sebebi ile burada yer almıştır.) sağlanacaktı. Ancak grup içersinden bir kişinin görevini tam yapmaması ve müze görevlilerinin durumu fark etmesi bu planlarını sekteye uğrattı...”

Şimdi tam bu noktada bir nefeslenip soruyu soralım: “Soma olayı da, Koç Müzesi’nde planlanıp, gerçekleştirilemeyen planın kopyası olmasın sakın?”

Ölmesi planlanan, ve maalesef Soma’da fiilen de gerçekleştirilen insan sayısı bile benzer..

Soruyu tekrarlayalım:  “Koç Müzesi’nde yapamadık.. Soma’da yapalım” denilmiş olmasın sakın..

NASIL KAFES'LENDİK?

Koç müzesinde patlatılacak bombalı eyme planının yer aldığı Kafes eylem planı neydi? Ergenekon davalarında yeniden yargılama tartışmalarının yaşandığı günlerde Yıldıray Oğur, 17 ocak 2014 tarihli "Nasıl Kafes'lendik?" başlıklı yazısında bu davanın yanlışlıklarını böyle sıralamıştı:

En son bir emekli liberal yazarın AKP’nin Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılanmaya destek vermesini eleştirdiği yazısında “Bunlar Ergenekoncularla anlaştı” bahsinde adı geçen davalardan biri olarak gördüğümü hatırlıyorum. 
Google’a bakınca en son dava ile ilgili küçük haberler çıkmış. Dava dediysek bu kadar mühim iddiaların bulunduğu yayınlandığında büyük kıyamet koparan plan bir dava çuvalına atılmış. 33 sanıklı Kafes Davası, 17 sanıklı Poyrazköy, 19 sanıklı "Amirallere Suikast" , 8 sanıklı ÇYDD ve ÇEV davalarıyla birleştirilmiş. Çoğu Deniz Kuvvetlerinden muvazzaf ve emekli askerlerden oluşan 85 sanıklı bu torba davada 2013’ün sonu itibarıyla kala kala sadece 5 tutuklu sanık kalmış.
Tutuklu sanıklardan biri emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş. Kafes İddianamesindeki diğer 33 sanık hakkındaki iddiaların hepsi aynı cümleyle başlıyor: LEVENT BEKTAŞ'ın iş yerinde ele geçen 3 nolu DVD deki..

Davanın temeli o DVD çünkü.
21 Nisan 2009 tarihinde aranan Bektaş’ın iş yerinde el konmuş DVD aslında 22 Nisan tarihinde Emniyet’te incelenmiş ve bir suç unsuruna rastlanılmadığı diye rapor tutulmuş. Bektaş’a sorgusunda Kafes planı da sorulmamış. Sonra birden 4 Mayıs’ta DVD tekrar incelenmeye alınmış ve 11 Mayıs’ta rapor savcıya teslim edilmiş. Rapora göre ”Okul” adlı videonun arkasına saklanmıştır Kafes Planı.

İddianameden okuyalım:
“Levent BEKTAŞ'tan ele geçirilen PRINCO marka, P412240106031211 seri numaralı 'Mezuniyet Töreni' ibareli 1 nolu CD'de 'Data Stash' isimli özel bilgisayar programı kullanılarak 3 nolu DVD'de bulunan video görüntüsüne ait dosyanın içine gizlenen 'ac.rar' isimli arşivleme/sıkıştırma dosyasının görünür/okunabilir hale getirilebileceği tespit edilmiştir. Böylece 3 nolu DVD içerisinde bulunan 'Okul (2004 DVD) Rip.mp4' isimli video dosyasının içerisine/arkasına normal bilgisayar kullanıcıları tarafından görülmesi ve okunması mümkün olmayacak şekilde farklı bir dosyanın 'Data Stash' isimli program kullanılarak gizlendiği anlaşılmıştır.”

Davada tuhaflıklar zinciri bundan sonra başlar. Çünkü daha bu araştırmayla plan bulunmadan 27  Nisan’da sanıklardan birine Kafes sorulmuştur. En tuhafı bu değildir ama.
Planın başında durum tespiti yapılırken “29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde bekledikleri başarıyı elde edememiştir” ifadesi kullanılmış. Hâlbuki planın tarihi 30 Mart 2009. Yani seçim sonuçları bile tam belli olmadan Denizciler oturmuş ve AKP’yi köşeye sıkıştırma aşkıyla bir günde, içinde ayrıntılı planların, fişlemelerin, haritaların olduğu Kafes Eylem Planı’nı yazmıştır.
Davanın hâlâ 5’i tutuklu olan 33 sanığını sanık yapan tek delil işte o DVD’de adlarının birtakım dijital kâğıtlarda geçmesi. Peki, gerçekten Levent Bektaş’ın DVD’sinden Kafes Planı çıktı mı?
TÜBİTAK’a göre “evet”. Sanık avukatlarının incelettiği Boğaziçi Üniversitesi’nden uzmanlara göre “hayır”. DVD  ve CD’leri inceleyen New York Polis Teşkilatı’nda Dahili Araştırmalar Bölümünün Bilgisayar Suçları Soruşturma Birimi’nin kurucusu ve şube müdürü Adli Bilirkişi Yalkın Demirkaya ise sadece “hayır” dememiş ve eklemiş: “Meslek hayatımda bu kadar pervasızca işlenmiş bir suça daha şahit olmadım. Bu kişiler, o derece kasıtlılar ki, el konulan kanıtlardan (CD1 ve DVD3) çıkmadığı aşikâr olan raporlar hazırlamakta hiçbir çekince hissetmemişlerdir. Bu, yaptıklarından sorumlu tutulmayacaklarına dair belli bir özgüven içerisinde hareket ettiklerini göstermektedir. Bu özgüven ise, ancak güç sahibi kişi/kurumların doğrudan desteği sayesinde mümkün olabilir.”
Bu arada İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Jale Bafra plandaki Levent Bektaş’a ait olduğu söylenen imzanın sahte olduğunu tespit etmiş.