BIST 9.998
DOLAR 32,37
EURO 34,88
ALTIN 2.394,09
HABER /  POLİTİKA

AK Partililer Baykalı yuhladı

23 Nisan Bayramı nedeniyle özel gündemle toplanan Meclis’te Baykal’ın sözleri, AKP’lilerin yuh sesleri vardı…

Abone ol



ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER-ÖZEL

ANKARA/ 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı kutlamaları çerçevesinde TBMM’de özel gündemle toplantı yapıldı. Toplantıda konuşan liderler; siyasi kavgaya ara vermedi. Cumhurbaşkanı Gül’ün de izlediği toplantıda, Başbakan Erdoğan’ın; “80 yıllık ezberle siyaset yapanlar” diye eleştirdiği CHP Lideri Deniz Baykal’ın sözleri, Bayram havasını, siyaset kavgasına çevirdi.

MUHALEFET GÜL’Ü ALKIŞLAMADI

Meclis Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel oturumla toplandı. Saat 14.00’de başlayan Genel Kurul’daki özel oturuma, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanları katılmazken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genel Kurul salonuna AKP’li milletvekillerinin alkışları arasında girerek locadaki yerini aldı. Muhalefet ise Gül’ü alkışlamadı.

Yabancı misyon şeflerinin de katıldığı özel gündemli oturum İstiklal Marşıyla başladı. Köksal Toptan’ın yönettiği oturumda ilk konuşmayı Başbakan Erdoğan yaptı.

BAYKAL’IN KONUŞMASI

Erdoğan’dan sonra konuşan Baykal, halkı Müslüman olan bir ülkede, bir yandan dine saygı gösterilirken bir yandan dinin devlet yönetiminde, hukukta ve eğitimde egemenliğine son vermenin, yani çağdaş laikliğin TBMM’nin en büyük eseri olduğunu söyledi. Baykal, 23 Nisan’ın egemenlik ve bağımsızlığın da temeli olduğunu belirterek, “bu devleti kuranlar en güç koşullarda bile yabancıların hakimiyetine girmeyi kabul etmemişlerdir. Ne yazık ki,. Bugün de milli egemenliğimize, bağımsızlığımıza, saygı göstermeyen bazı yabancı çevrelerin kendi arzularını dayatmaya çalıştıklarını görüyoruz. Türkiye’yi yönetenlerin bu baskılara direnmelerini, egemenliğimize ve bağımsızlığımıza sahip çıkmalarını bekliyoruz” dedi.

YARGIMIZA BASKI

Baykal, Lozan’daki kazanımlarımıza aykırı taleplerin Türkiye’ye dayatıldığını ileri sürerek, “Türkiye’nin bağımsızlığının en güçlü teminatlarından biri olan yüksek yargı organlarımıza baskı yapmaya teşvik eden bazı çevreler de vardır. Bunları şiddetle kınıyoruz. Hiç kimsenin hakimlerin özgür vicdanlarını etkileyemeyecektir” diye konuştu.

Baykal konuşmasının son bölümünde, AKP sıralarında yuh sesleriyle karşılanan şu sözleri dile getirdi:

'YUH'LANAN SÖZLERİ

“Denetimsiz iktidar, demokratik değildir. Meşru değildir. Anayasa ve hukuk zafiyetleri oy oranları ile kapatılamaz. Hiçbir seçim sonucu iktidarların hukuka ve anayasaya bağlı kalma zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Siyasetin referansı hukuk ve demokrasi olmaktan çıkar inanç ve din olursa bunun sonucu kargaşa, çatışma ve karanlık bir otoriter rejimdir. Demokrasimizin sağladığı olanakları cumhuriyetin ve devletin milli ve laik kimliğini ortadan kaldırmak için kullanmak tam bir aymazlıktır. Dokunulmazlık zırhının arkasına saklanan başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri demokrasilerde yoktur.

Kendi suçları için af çıkaran bakanlar milletvekilleri demokrasilerde yoktur. İktidar olanakları ile yakınlarına ihale ayarlamak demokrasilerde yoktur. Devlet bankalarını kullanarak yakınlarına yandaş medya satın almak demokrasilerde yoktur. Devletin en önemli yönetim birimlerini cemaat, tarikat örgütlenmelerine teslim etmek demokrasilerde yoktur. Derslerde cihat çağrıları yapan, kasetlerle lise öğrencilerinin beynini yıkayan bir kadrolaşma anlayışına mille eğitim Bakanlığını teslim eden bir zihniyet demokrasilerde yoktur. Tüm bunların sorgulanmasını engellemek için, ‘çoğunlumuz vardır’ deyip anayasayı değiştirmeye kalkmak unutulmamalıdır ki, bu iktidarların kendi meşruiyet temellerinin sorgulanmasına yol açar.”

ATATÜRK’ÜN TELGRAFIYLA BAŞLADI

Baykal’dan önce konuşan Başbakan Erdoğan konuşmasına, ulu önder Atatürk’ün, 22 Nisan 1920 tarihli telgrafı anımsatarak başladı. Erdoğan, milli iradenin temsilinin Meclis’ce yapıldığını anlatarak, “Atatürk, milletten başka kimseden yetki almamıştır” dedi.

Erdoğan, cumhuriyetin bütün niteliklerinin halkımızca yeterince sahiplenmediğini söylemenin, milletin devletine sadakatini tartışmalı hale getireceğini de belirterek, şunları söyledi:

80 YIL ÖNCEKİ EZBER
“80 yıl önceki ezber üzerinden siyaset yapanlar ne yazık ki, milletimizin yaşadığı büyük değişim ve gelişmenin hem dışında hem de çok gerisinde kalmıştır. Umuyorum ki onlar da yakında Türkiye’nin artık o eski Türkiye olmadığını anlayacaktır. Demokrasi, laiklik, hukuk devleti ve sosyal devlet anlayışları birbirinin tamamlayıcısı, mütemmim cüzü durumundadır. Bunlar arasında ayrım yapmak, bu bütünlüğü sulandırmaya çalışmak doğru değildir. Demokratik siyaseti gözden düşürmeye yönelik her türlü girişim, çağdışı bir anlayışın ürünü , beyhude bir çaba olarak kalacaktır.”

KAVGAYA KARIŞMAYANLAR
Bu iki konuşmanın ardından diğer siyasi parti liderleri de konuştu. Ahmet Türk konuşurken, MHP’lilerin çoğu dışarı çıktı. MHP lideri Bahçeli, konuşmasının son bölümünde siyasete yönelik mesajlar da verdi. Bahçeli, Avrupa Parlamento’sunun bildirisine gönderme yaparak, “88 yıl sonra Türkiye’miz uluslar arası baskılar karşısında milli kimliğimizin ve saygınlığımızın, vatan sathında ise bin yıllık kardeşliğimizin özenle korunması gerek” dedi.
DTP’li Ahmet Türk ise birinci Meclis’in katılımcı, kapsayıcı özelliğinin bugün de geçerli olmasını istedi.