BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

AK Parti'den CHP'ye 'Hacı Murat' benzetmesi

AK Parti'li Hüseyin Çelik'in gündeminde anamuhalefet vardı. CHP'nin iktidara niçin gelemediğini, kendine özgü üslubuyla bakın nasıl anlattı?

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP'nin demokrasi anlayışını yerden yere vurdu, üstü kapalı askerden medet ummakla suçladı.

Ana muhalefetin halkın değerleriyle barışmadığı sürece iktidar olamayacağını savunan Çelik, "1974 model 124 Murat bir arabanın başına, meşhur rallici Schumacher'i de getirseniz ondan bir sonuç alamazsınız" sözleriyle CHP'yi modası geçmiş arabaya benzetti.

Çelik, AK Parti tarafından Şanlıurfa'da düzenlenen ''Siyaset Akademisi''nin açılış töreninde CHP'ye yüklendi. Cumhuriyet dönemindeki siyasi tarihe değinen Çelik, askeri vesayete şu sözlerle dikkat çekti:

''Ben 1959 doğumluyum. Yaklaşık 50 yıllık ömrüme 5 darbe sığdırılmış; 60, 70, 80, 28 Şubat post modern darbesi ve son olarak 2007'deki e-muhtıra. Hiç demokratik bir cumhuriyette bunların olması mümkün müdür? Diğer ismini bulmakta zorlandığımız plan ve programları da saymıyorum.''

Çelik konuşmasına CHP'nin siyasette başarılı olamadığını, öğretmen okulunda bulunduğu dönemde yaşadığı bir anısını anlatarak sürdürdü:

"RAKİP VARKEN CHP YOK"

''Türkiye'de siyasette serbest rekabetin olduğu hiçbir dönemde CHP kesinlikle seçimi kazanamamıştır. Sadece rakibi olmadığı dönemlerde kazanabilmiştir. Rakibi olmadığı zaman zaten birincisinizdir. Ben öğretmen okulundayken bir arkadaşımız vardı, 100 kilonun üzerinde güreşe katılıyordu. Bu arkadaşımızın rakibi olmadığı için, okulun, ilin ve bölgenin birincisi oldu. Daha sonra Adana'da yapılan Türkiye şampiyonasında ise bir rakibi çıktı. Tek rakibi vardı ona da 5 dakikada yenildi. CHP, 60 yıldır halk tarafından iktidara getirilmiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, Önder Sav'ı devre dışı bırakırken bir açıklama yaptı. Kendini o kadar korku imparatorluğuna kaptırmış ki, 53 yıl diyor, 53 değil, 60 senedir iktidara gelmiyor.''

Hüseyin Çelik, AK Parti'nin kurulduktan sonra girdiği ilk seçimlerde yüzde 35 oranında oy aldığını, daha sonra oy oranını artırdığını hatırlatarak, 8 yıllık iktidarlarında vatandaşın hep yanlarında olduğunu söyledi.

MİLLETLE BARIŞMADIĞI SÜRECE

CHP'de son günlerde hareketlilik yaşandığını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:

''Kılıçdaroğlu geldi CHP uçacak diyorlar. Nasıl uçacak? Ecevit'in kasketini taktı ya şimdi bunlar tekrar partiyi uçuracak diyorlar. 1970'li yıllarda rahmetli Ecevit kasket taktığı zamanlarda, Şanlıurfa'nın yarısı kasket takıyordu. O gün kasketin toplumsal bir karşılığı vardı, bugün o da yok. İşin aslı bu işi beceremedi ki, taklidi becersin, rahmetli Ecevit kasketi takmasına rağmen tek başına iktidar olamadı. Bir ara iktidar oldu, Türkiye yokluklar ve kıtlıklar dönemine girdi, sonra istifa etti. CHP'nin problemi genel başkan değiştirmek değil. Sayın Kılıçdaroğlu CHP'nin başına getirildiğinde bana, 'ne olur' dediler, 1974 model 124 Murat bir arabanın başına, meşhur rallici Schumacher'i de getirseniz ondan bir sonuç alamazsınız. CHP halkın değerleriyle alay ettiği sürece, halkın değerlerine karşı tavır sergilediği müddetçe, bu milleti millet yapan özelliklerle barışmadığı sürece bu milletin iradesiyle iktidara gelemez.''

KÜRTÇE'YE 'ANLAYŞILMAYAN DİL' DİYEN HAKİME TEPKİ

Türkiye'deki çok partili hayata geçiş ve demokrasi sürecini anlatan Çelik, Diyarbakır'da görülen KCK davasına ilişkin olarak ise şunları söyledi:

''Orada biri çıkıp Kürtçe konuşuyor. Mahkeme kayıtlarına 'bilinmeyen bir dille, anlaşılmayan lisanla konuşuldu' diye geçiyor. Bu yakışır mı? Sizin o bilinmeyen, anlaşılmayan dil dediğiniz, senin milyonlarca vatandaşının anadilidir. Bir insanın anadili, onun şahsiyetinin ayrılmaz bir parçasıdır. TRT Şeş Kürtçe yayın yapıyor. Şimdi onun için bilinmeyen ve anlaşılmayan bir dille yayın yapan TRT kanalı diyeceğiz öyle mi? Devlette bir tutarlılık olur, devletin mahkemeleri de bunu gözardı edemez. Altını çiziyorum, PKK, KCK zihniyeti ideolojik şov yapıyor, fakat mahkemenin bu tavrını onaylamak, bu doğrudur demek mümkün değil, bu yakışmamıştır ve büyük bir ayıptır.''