BIST 10.159
DOLAR 32,22
EURO 35,07
ALTIN 2.472,20
HABER /  GÜNCEL

Açılım'ın ters teptiğinin belgesidir

Terör yandaşları ile BDP'nin yanı sıra bir kısım liberal çevrelerin sürekli dillendirdiği "Taş atan çocuklar" meselesi, yasa çıktıktan sonra iyiden iyiye arttı..

Abone ol

BDP'nin yanı sıra bir kısım liberal çevrelerin sürekli dillendirdiği "çocuklar polise taş attılar diye hapsediliyor" propagandasının etkisiyle Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapılarak, terör örgütünün öne sürdüğü çocukların tutuklanmalarının zorlaştırılmasının ardından eylemlerin katbekat arttığı ortaya çıktı.

Terör yandaşları ile BDP'nin yanı sıra bir kısım liberal çevrelerin sürekli dillendirdiği “çocuklar polise taş attılar diye hapsediliyor” propagandasının etkisiyle Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapılarak, terör örgütünün öne sürdüğü çocukların tutuklanmalarının zorlaştırılmasının ardından eylemlerin katbekat arttığı ortaya çıktı. Yeni Akit'ten Fatih Akkaya'nın haberine göre, “Hapis cezasının zorlaştırılmasının” istismar edildiği, yasa sonrası gerçekleştirilen eylemlerin yüzde 214, molotof kullanama oranının ise yüzde 1746 arttığı saptandı. 

EMNİYET MÜDÜRÜ'NÜN NE DEMEK İSTEDİĞİ NETLEŞTİ

Bu konudaki sıkıntıyı ilk Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı gündeme getirmişti. Avcı'nın neden “molotof kokteylinin isminin likit bomba” olarak değiştirilmesini istediği anlaşıldı. Avcı, molotof kokteyli denen şeyin meyve kokteyli olmadığına dikkat çekerek, isminin likit bomba olarak değiştirilmesi gerektiğini belirtmiş ve bir sürü olayda insanların öldüğüne dikkat çekmişti.

molotof.20111130110659.jpg

Avcı "Bir yere başka türlü bir saldırı varsa defi mümkün değilse kademeli olarak silah kullanılabilir. Bu Molotof meselesinde de adını hukuka, kanuna likit bomba ya da başka bir isim olarak girip buna karşıda silah kullanılabilmeli yoksa daha çok canımız yanar” demişti.

TAŞ ATAN ÇOCUKLAR YASASI YARARDAN ÇOK ZARAR VERDİ

Emniyet Müdürü Mehmet Avcı'nın yaptığı açıklamaların yaşanan bazı acı olayların yanı sıra, bilhassa 6008 sayılı yasa sonrası yaşanan istatistiksel artışa dayandığını gösteriyor. Terör yandaşları ile BDP'nin yanı sıra bir kısım liberal çevrelerin sürekli dillendirdiği “çocuklar polise taş attılar diye hapsediliyor” propagandasının etkisiyle 22 Temmuz 2011'de TBMM'de kabul edilen ve kamuoyunda "Taş atan çocuklar yasası" olarak bilinen "Terörle Mücadele Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapan Kanun”un yürürlüğe girmesinin ardından KCK'nın gerçekleştirdiği korsan gösteri, molotof kokteyli ve el yapımı parça tesirli bomba kullanılan eylemlerde ciddi bir artış yaşandı.

UZUV KAYBI HATTA CAN KAYBI GELMEYE BAŞLADI

Verilere göre, terör örgütünün istismarına uğrayan çocukların tutuklanmasının zorlaştırılması ilk başta olumlu bir gelişme olarak görülse de, zamanla KCK tarafından istismar edilmeye başlandı. Yasal düzenlemelerin caydırıcılığındaki zayıflamanın ardından korsan sokak gösterileri, şiddet eylemleri arttığı gibi patlayıcı kullanımı da yükselişe geçti.

molotof1.jpg

Doğal olarak da yaralanmalar, uzuv kayıpları, mal kayıpları arttı hatta can kayıplarının yaşandığı bir sürece girildi. Bazı gösterilerde molotof kokteyli kullanan çocukların kendi uzuvları yandı, el yapımı parça tesirli bomba kullanan bazı çocuklar uzuv kaybı yaşadı.

EYLEM YÜZDE 214, MOLOTOF YÜZDE 1746 ARTTI

Taş atan çocuklar yasasının çıktığı 22 Temmuz 2010 tarihinden 15 ay önce ve 15 ay sonrasında KCK'nın Adana'da gerçekleştirdiği eylemler karşılaştırıldığında, büyük artış yaşandığı gözlendi. Yasa sonrası korsan gösteriler yüzde 214, molotof kullanama oranı yüzde 1746 arttı.


PEKİ YASA'DAN ÖNCE DURUM NEYDİ?
GELİN BİR DE BU SORUNUN CEVABINA BAKALIM
HABERİN AYRINTILARI BİR SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]


YASADAN ÖNCE

Edinilen bilgilere göre, yasa yürürlüğe girmeden önceki 15 aylık süre içinde gerçekleşen 64 korsan gösteri sonucu, 18 yaş altında 144 kişi gözaltına alındı, bunlardan 78'i tutuklandı. Olaylarda 463 molotof kokteyli, 288 havai fişek, 5 el yapımı bomba kullanıldı.

YASADAN SONRA

Yasa yürürlüğe girdikten sonraki 15 aylık süre içinde ise 142 korsan gösteri gerçekleşti; bu eylemlerle ilgili olarak 18 yaş altında 301 kişi gözaltına alındı, bunlardan sadece 28'i tutuklandı. Olaylarda 1731 molotof kokteyli, 5028 havai fişek, 167 el yapımı bomba kullanıldı.

22 POLİS, 17 SİVİL YARALANDI, 1 KİŞİ ÖLDÜ


Yasadan bu yana gerçekleşen molotoflu eylemlerde 22 polis memuru ile aralarında çocuklar ve küçük yaşta öğrencilerin de olduğu 17 sivil yaralandı, 1 sivil öldü.  

NEYİN GÖSTERGESİ

Bu verilerin, taş atan çocuklar yasası ve eylemlerde molotof kokteyli kullanılması ile molotof kokteyliyle yapılan saldırılara cevap yöntemi konusunda acil bazı değişiklikler yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.

CAYDIRICILIK SORUNUNA EL ATILMALI

Öncelikle taş atan çocuklar yasası ile birlikte getirilen düzenlemelerle ortadan kaldırılan caydırıcılık sorununa el atılması gerektiği ifade edilirken, hukuki tedbir ve yaptırımların etkinliğinin artırılmasının oldukça önemli olduğu belirtiliyor.

Patlayıcı madde yapımında kullanılan piroteknik malzemelerin satışlarının kayıt altına alınması, izinsiz satışların önüne geçilmesi, kalabalık içinde ve insanlara karşı kullanılmalarının etkin şekilde cezalandırılması, el yapımı bomba yapımının zorlaştırılması, güvenlik güçlerine ve halka karşı havai fişek, torpil gibi maddelerin kullanımının azaltılması bakımından önemli olduğu kaydediliyor; molotof kokteylinin hukuken "likid bomba" vb gibi farklı bir kategoriye alınmasının kullanımının azaltılmasını sağlayacağı ifade ediliyor. Korsan gösterilerin ve bu gösterilere katılan çocukların azaltılması için de terör örgütlerince düzenlenen eylemlere katılan 15-18 yaş arası şüphelilerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması için yeniden düzenleme yapılabileceği vurgulanıyor.

EMSAL OLSUN

Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin molotofla yakalanan 2 PKK sempatizanını
“terör örgütüne silah sağlama” suçundan mahkum etmesinin bu noktada önemli bir adım olduğu, bunun benzer davalara emsal oluşturmasıyla caydırıcı bir önlem olabileceği ifade ediliyor. Emniyet güçlerinde, dün bazı gazetelerde konunun “molotofa 12 yıl” şeklinde aktarılmasının terörle mücadeleyi sekteye uğratacağı görüşü hakim.

MOLOTOF KOKTEYLİ CAN ALIYOR

Molotof kokteyli atılması sonucu yaşanan olaylarda bugüne kadar ortaya çıkan bilanço da, konuyla ilgili alınması gereken tedbirlerin aciliyetini ortaya koyuyor. Molotof kokteyli atılmasıyla bugüne kadar bir çok acıklı olay yaşandı. Yaşanan olaylarla ilgili akla ilk gelen şu örnekleri sıralayabiliriz:

SERAP ESER DİRİ DİRİ YAKILDI

*8 Kasım'da İstanbul Küçükçekmece'de bir grup KCK'lının İETT otobüsüne molotof kokteyli atması sonucu yaralanan 17 yaşındaki Serap Eser 1 ay boyunca Ba
ğcılar Eğitim ve Araştırma hastanesinde yaşam mücadelesi verdi. 7 Aralık'ta hayatını kaybetti.

İHL ÖĞRENCİ YURDU'NU YAKTILAR

*27 Mayıs 2011'de Cizre'de İmam Hatip Lisesi Öğrenci Yurdu'na molotofla saldıran KCK militanları, 3 öğrencinin yaralanması sebep oldular. Bütün vücudu yanan öğrenci Fehmi Fidan, Başbakan Erdoğan tarafından özel uçakla Ankara'ya getirilerek Ankara Dışkapı Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavisi sağlandı.

50 ÖĞRETMENİ YAKMAYA ÇALIŞTILAR

*12 Eylül 2011'de Şırnak İdil'de, Öcalan'ın avukatlarıyla görüşememesini bahane eden KCK'lı grup, içinde 50 öğretmenin bulunduğu İdil Öğretmenevi'ne molotof kokteylleriyle saldırdı. Saldırganlar "Gidin buradan sizi yakarız" diye bağırdı.