BIST 10.005
DOLAR 32,38
EURO 34,77
ALTIN 2.431,67
HABER /  GÜNCEL

Acılı yakınlar cezaevi aracına saldırdı

Güngören'de biri hamile kadın olmak üzere 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili açılan dava yine olaylı bitti.

Abone ol

İstanbul Güngören'de biri hamile kadın olmak üzere 17 kişinin ölümü, 154 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıya ilişkin davanın dördüncü duruşması olaylı bitti. Patlamada yakınlarını kaybedenler, duruşma sonunda cezaevi araçlarına saldırdı. 9 Şubat 2011 tarihine ertelenen duruşmanın çıkışında ailelerin, sanıkların tahliye talebinde bulunduğunu hatırlatarak, "Bir de tahliye istiyorlar. Biz de tahliye istiyoruz, ancak topraktan." diye bağırdıkları duyuldu.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklar Şerafettin Kara, Mehmet Salih Yanak, Nusret Tebiş, Aydın Ağlar, Cihan Aydın, Hüseyin Türeli, Ziya Kiraç hazır bulundu. Duruşmada tutuklu sanıklar ve avukatları tahliyelerini talep etti.

Sanıklar Hüseyin Türeli ve Cevat Aydın'ın avukatı Ercan Kanar, iddianamenin bir hukuk skandalı olduğunu belirterek, "Dosyada vahim bir olay vardır, ancak sanıklar hayalidir. Dosyadaki sanıklar ile eylemin failleri arasında illiyet bağı yoktur. Gerçek failler bulunamamıştır. Bu nedenle tahliyelerine karar verilmesini talep ediyoruz." dedi.

Sanıklar Nusret Tebiş ve Mehmet Salih Yanak'ın avukatı Mehmet Salih Kızılkaya ise dosyanın hukuka aykırı delillerle oluşturulduğunu belirterek, "Müvekkiller olayın vahimiyeti nedeniyle tutuklanmışlardır. Tahliyelerini talep ediyoruz." diye belirtti.

Tahliye taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan bu aşamada suç vasfı ve delil durumu ve tutuklama tarihlerini dikkate alarak, mevcut hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Duruşma sonunda sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma 9 Şubat 2011 tarihine ertelendi.

Davanın diğer üç oturumunda olduğu gibi yine duruşma sonunda arbede çıktı. Yakınlarını kaybeden ya da olayda yaralanan kişiler, önce cezaevi aracının çıkmasına engel olmak istedi. Polislerin yoğun güvenlik önlemi aldığı gergin bekleyiş sırasında patlamada ölenlerin yakınları, ellerinde Türk bayraklarıyla cezaevi aracının önünü kesti. Ailelerin, "Bir de tahliye istiyorlar. Biz de tahliye istiyoruz, ancak topraktan." diye bağırdıkları duyuldu. Cezaevi aracının peşinden küfürler savuran aileler, daha sonra davada sanıkların avukatlığını yürüten Ercan Kanar ile Bahri Belen'e saldırmaya çalıştı. Araya giren bazı kişiler sayesinde olay sözlü tartışma aşamasında kaldı. Belen ile Kanar taksiye binerek olay yerinden uzaklaştı. Daha sonra aileler de adliyeden ayrıldı.