BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

ABD-Afganistan ilişkilerinde yeni dönem mi?

BBC Dünya Servisi'nden Davud Azami, ABD ve Afganistan arasında imzalanan yeni anlaşmayı yorumluyor.

Abone ol

ABD ve Afganistan arasındaki ilişkilerde, iki ülke arasında imzalanan stratejik işbirliği anlaşmasıyla yeni bir safhaya girildi.

Anlaşma, Batı'nın Afganistan'a sırtını dönmeyeceğine açıklık getirmek amacıyla imzalandı.

Bu, hem Afgan halkı hem de NATO ülkelerine yönelik önemli bir mesaj.

Ancak anlaşma militanlara ve destekçilerine de açık bir mesaj gönderiyor: Afganistan'da henüz oyun bitmedi ve ABD ile NATO'daki müttefikleri, El Kaide ve aşırı uçtaki yandaşlarıyla savaşmakta hâlâ kararlı.

Bununla beraber anlaşma, aynı zamanda isyancılarla diyalog ve politik uzlaşma kapısını da açık bırakıyor.

Bazı Taliban üyeleri anlaşma üzerine savaşı sürdürme, bazılarıysa ülkenin egemenliği yolunda hükümetle daha fazla iletişime geçme yolunda hareket edebilir.

Niyet beyanı

ABD bu anlaşmayla Afganistan'ı yüz üstü bırakmayacağına açıklık getiriyor.

Ortada İran ve Pakistan'a yönelik gibi görünen bir niyet beyanı da var.

Bölgede etkilerini artırmak isteyen bu iki ülke, ABD ve NATO güçlerinin Afganistan'da uzun süreli varlığının kendi jeo-stratejik çıkarlarına aykırı olduğunu düşünüyor.

Tahran ve İslamabad, uluslararası güçlerin Afganistan'dan sorumsuzca gerçekleştireceği bir geri çekilmenin geniş bir bölgede kaosa neden olabileceği uyarısında bulunmuştu.

ABD buna cevap olarak ise, Afganistan'ın bazı komşularının, bölgede konumlanmış isyancıları dağıtmak için yeteri kadar çaba harcamadığını belirtiyor.

Zamanlamanın sembolik önemi

Başkan Barack Obama, gelecek ay Chicago'da NATO liderlerini ağırlayacak. Obama, konuklarına ABD'nin Afganistan'da uzun süreli istikrar taahhüdünü göstermek istiyor.

Hem Obama hem de Afgan lider Karzai, anlaşmanın zamanlamasının sembolik olarak çok önemli olduğunun farkında.

Anlaşmanın, Usama Bin Ladin'in öldürmesinin yıl dönümünde imzalanması, muhtemelen bir tesadüf değil.

Obama Amerikalılara, ABD tarihinde dünyanın en çok aranan zanlısını öldürmenin kendisinin eserini olduğunu hatırlattı.

Yurttaşlarına, Amerikan askerlerinin yakında ülkelerine döneceği konusunda yeniden güvence verdi.

Bu söylem Kasım'daki başkanlık seçimlerinde Obama'nın işine mutlaka yarayacak.

2014-2024 dönemini kapsayan ve karşılıklı bağlayıcılığı olan anlaşma, bugüne kadar 20 taslağın eskitildiği, 18 ay süren bir süreçte hazırlandı.

Süreç, Afgan tarafının iki temel kaygısı nedeniyle uzadı.

Karzai, ülkesinde ABD'nin kontolünde bulunan hapishanelerin kendi yönetimlerine devredilmesini ve Afganlar'ın evlerine yönelik gece baskınlarına son verilmesini istiyordu.

Bu baskınlar Afganları rencide ediyor ve Taliban'a etkili bir propaganda malzemesi sunuyor.

Karzai, ülkenin milli egemenliğini yeniden tesis etmek için, daha sonra anlaşmalarla çözülecek olan bu iki meselenin de büyük önem taşıdığını savunuyordu.

Anlaşma kapsamında Afganistan, ABD'nin NATO üyesi olmayan en önemli müttefiki olarak tanımlanıyor.

İşgal algısını önlemek amacıyla, ABD, ülkede kalıcı askeri üsler kurma arayışında değil.

'Belirsizlikler var ama potansiyel büyük'

Ancak birçok konu belirsizliğini koruyor.

Anlaşmaya göre Afganistan, geçen yıllarda ağır davrandığı bazı konularda yol almayı vaad etmiş durumda.

Yolsuzlukla mücadele, insan haklarının, özellikle de kadın haklarının korunması, verimliliğin artırılması bu sorunların başlıcaları.

Anlaşma, bir yıl önceden bildirmek şartıyla taraflara anlaşmadan çekilme hakkı veriyor ancak anlaşmadaki hedeflere ulaşılamaması halinde ne olacağı konusunda bilgi verilmiyor.

Bunun yerine alandaki karmaşık gerçekleri yansıtan bir dizi taahhütlerden bahsediliyor.

Anlaşmaya göre ABD, Afganistan topraklarını kullanarak başka bir ülkeye saldıramayacak. Diğer yandan ABD'ye, üçüncü bir gücün Afganistan'ın işlerine karışması durumda, Afganistan'a müdahale imkanı veriliyor.

Göze çarpan çelişkilere rağmen birçok kişi, politik istikrar ve ekonomik refah yolunda Afganistan'a şans veren bu anlaşmanın hayati önem taşıdığı görüşünde.

Birçoklarına göre Afganistan'da barışı tesis etmek için başka birçok şeyin de yapılması gerekiyor.

Ama bu anlaşmanın, ülke tarihinin gidişatını değiştirebilecek büyük bir potansiyeli olduğunu söylemek de, abartı olmaz.