BIST 10.347
DOLAR 32,22
EURO 34,76
ALTIN 2.460,16
HABER /  GÜNCEL

5 Kasım İngiltere Basın Özeti

Independent: 'İngiliz istihbaratı hâlâ Almanya'yı dinliyor olabilir', 'Mursi'nin yargılandığı dava Mısır'ın ekonomik sorunlarını unutturamaz' ve Times'tan Hindistan'ın Mars projesine eleştiri: Halkın üçte birinin elektriği yokken öncelik Mars olamaz.'

Abone ol

Independent gazetesi manşetindeki özel haberinde İngiliz istihbarat servisi GCHQ'nun Almanya'nın başkenti Berlin'in merkezinde gizli dinleme istasyonunun bulunduğunu yazıyor.

Gazeteye göre, ABD krizin ardından kendi istasyonunu kapatırken İngiltere'nin hala gizli dinleme faaliyetlerine devam ettiği öne sürülüyor:

"Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu uzmanı Edward Snowden'ın sızdırdığı belgelere göre GCHQ, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ortaklarıyla birlikte dünya genelindeki diplomatik temsilcilikleri aracılığıyla gizli bir dinleme istasyonları ağına sahip."

"Almanya Başbakanı Merkel'in telefonlarını dinlediğinin ortaya çıkmasından sonra tepkileri hafifletmeye çalışan ABD'nin Berlin Büyükelçiliği’nin çatısındaki dinleme istasyonunu kapattığı belirtiliyor. Fakat NSA belgeleri ve hava fotoğrafları İngiltere'nin Alman Parlamentosu'ndan bir taş atımı mesafede kendi istasyonunda gizli dinleme faaliyetleri yürüttüğüne işaret ediyor. İngiltere'nin yakın bir Avrupa Birliği müttefikinde dinleme istasyonu olduğu iddiası, Almanya ve ABD arasında yaşanan krizin ardından Berlin-Londra ilişkilerini sınayacak."

"İngiltere, Amerika'nın artık ayak basmaya korktuğu yerde hala casusluk yapmaya devam mı ediyor?" diye soran gazeteye göre Alman Avrupa Parlamentosu üyelerinden Jan Albrecht şöyle diyor:

"GCHQ, Berlin Büyükelçiliği'nin çatısında dinleme istasyonuna sahipse siyasetçileri ve gazetecileri hedef alıyor. Bu insanlar tehdit mi oluşturuyor? Avrupa Birliği İngiltere Başbakanı David Cameron'a GCHQ'nun Avrupa'daki faaliyetlerini açıklamasını istedi. Ama hükümet ulusal güvenlik gerekçesiyle istihbarat meselelerinde yorum yapmadığını açıkladı. Bu, Avrupa işbirliği ruhuna aykırı. Biz düşman değiliz."

'Dava Mısır'ın sorunlarını unutturamaz'

Financial Times gazetesi, Mısır'da devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin dün Kahire'de, protestocuların ölümünden sorumlu tutularak yargıç karşısına çıktığı davanın Mısır'daki siyasi kutuplaşmanın boyutlarını ortaya çıkardığını, davayı izleyen bazı yerel gazetecilerin duruşma salonunda 'Mursi'ye idam' diye bağırdıklarını aktarıyor.

Independent gazetesi de başyazılarından birinde Mursi davasıyla ilgili olarak "Dava dikkatleri Mısır'ın ekonomik sorunlarından uzaklaştıramaz" diyor. Popüler değil, ya da popüler, seçilmiş bir liderdi. Devrilmesi ve sonrasında olanlar iyimserliğe yer bırakmıyor. Güvenlik güçleriyle çatışmada 2000'den fazla Müslüman Kardeşler üyesi öldü. Hareketin faaliyetleri yasaklandı. Devlet medyası Mursi ve Amerika düşmanlığını körükledi. Özgürlükler sınırlandırıldı, muhalefet bastırıldı, asker yine başa geçti. Sanki Mısır, Hüsnü Mübarek’siz olarak Arap Baharı öncesine geri döndü."

Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi'yi demokrasiye dönüş için elini çabuk tutmaya çağıran gazete şöyle devam ediyor:

"Sadece siyasi meşruiyetin yeniden tesisi için değil birçok nedenle acele etmek gerekiyor. Mursi'nin gözden düşmesinde işsizlikten enflasyona ekonomik sorunlara çözüm getirememesinin azımsanamayacak bir payı var. Mursi'nin devrilmesi hızlı ilerleme olacağı beklentisini doğurdu ama darbenin taraftarlarının şimdiden sabrı tükenmeye başladı. Mursi'ye yönelik suçlamalar bir ölçüde zaman kazanmaya yönelik. Fakat bu yeterli olmayacak. Mısır'ın ekonomisini serbestleştirmesi ve vatandaşlarının hayat standartlarını yükseltmesi için yapısal reformlara ihtiyacı var. Bu yapılıncaya kadar siyaseti istikrarsız baskıcı ya da ikisi birden olmaya devam edecek."

Yazıdan bir bölüm şöyle:

"Eğer Mısır'daki askeri yönetim, dikkatleri başka yerlerdeki sorunlardan uzaklaştırmaya çalışıyorsa, dün Kahire'de Polis Akademisi'ndeki sirk bunu başardı. Mursi'nin iddiasını kabul etmemek imkânsız.

'Hindistan'ın önceliği Mars değil'

Times gazetesi, Hindistan'ın Mars'a uydu aracı gönderme planını değerlendirdiği "Mars'tan Mumbai'ye" başlıklı başyazısında "Hindistan Hükümeti'nin uzay programı finanse etmekten daha önemli öncelikleri var" diyor.

Yazının bir bölümünde şöyle deniyor:

"Hindistan nüfusunun üçte birinin elektriği yarısının özel tuvaleti olmayan bir ülke. Her yıl, 1,7 milyon çocuk önlenebilir hastalıklardan ölüyor ve hayatta olan çocukların yarısı yetersiz besleniyor. Hindistan'ın pek çok şeye ihtiyacı var ama şüphesiz Mars'a yolculuk bunlardan biri değil."

"Daha önce Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği ve Avrupa Mars'a araç gönderdi. Hindistan da Mangalyaan adlı uzay aracı Mars'ın atmosferindeki metan gazını inceleyecek. Hindistan ulusal zaferlere ya da bilimsel başarılara diğer ülkelerden daha az layık değil. Ama uzay programına yılda harcanan bir milyar doları daha fazla hak eden yerler var."

"Birleşmiş Milletler'e göre Hindistan nüfusunun yüzde 37'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Hindistan'ın en yoksul sekiz eyaletindeki yoksul sayısı en yoksul 26 Afrika ülkesindeki yoksul sayısından daha çok. Dünyada yetersiz beslenen her üç çocuktan biri Hindistan'da yaşıyor."