BIST 9.996
DOLAR 32,37
EURO 34,77
ALTIN 2.440,77
HABER /  GÜNCEL

2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartı...

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartı, ‘insan merkezlilik’ olacak” dedi.<br/>Türk İşbirliği ve Koor...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, “2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartı, ‘insan merkezlilik’ olacak” dedi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle Çırağan Sarayı’nda “Uluslararası Kalkınma İşbirliği: Yönelimler ve Fırsatlar, Yeni Aktörlerin Perspektifi” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansın açılışına Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Helen Clark ve çok sayıda davetli katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Emrullah İşler, özellikle en az gelişmiş ülkelerin Türkiye’nin gündeminde ön sıralarda yer aldığını ifade ederek, “En az gelişmiş ülkeler, bundan sonra da kalkınma işbirliği gündemimizin önceliği olmayı sürdürecektir” dedi. İşler, TİKA kaynaklarının yüzde 80’inden fazlasının, sağlık, su ve sanitasyon, eğitim, idari ve sivil altyapıların güçlendirilmesi gibi, milenyum kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlayan sosyal altyapı ve hizmetlerdeki proje ve faaliyetlerde kullanıldığını ifade ederek şunları söyledi:
“2003-2013 yılları arasında 148 okul inşa edilmiş, 164 okulun onarım ve tefrişatı yapılmıştır. 2011-2013 yılları arasında 49 hastane ve sağlık merkezi inşa edilmiş ve tadilatı yapılmış, 50 hastane ve sağlık merkezinin tıbbi malzeme donanımı ve tefrişatı gerçekleştirilmiş, 2133 sağlık personeline eğitim verilmiş ve 20 ayrı bölgede sağlık taraması yapılmıştır. Yine 2003-2013 döneminde 1000’den (bin) fazla su kuyusu açılmıştır. Son 7 yılda ortak ülkelerden 2000’in üzerinde uzmana tarım alanında eğitim verilmiştir.”

STK’LARA ÇAĞRI
“Coğrafyaları ve sektörleri birbirinden bağımsız düşünme imkanının olmadığı, karşılıklı bağımlılığın karakterize ettiği bir çağda yaşamaktayız” diyen İşler, amaçlarının ekonomik, sosyal ve çevre alanlarındaki entegre küresel hedeflere ulaşmak için en etkin ortak yolu bulmak ve tüm paydaşların katılımıyla bu yolda ilerlemek olduğunu söyledi. İşler, kamu eliyle sağlanan kalkınma yardımlarının bu yoldaki önemli araçlardan biri olduğunu da belirterek, “Ancak, sivil toplum, özel sektör ve akademik kurumların da bu süreçte etkin rol oynaması gerektiğine inanıyoruz. 2015 sonrası hedeflerin oluşturulması sürecinde devlet dışı aktörlerin aktif katılımını memnuniyetle izliyoruz. Kalkınma yardımlarının tek başına sürdürülebilir kalkınma için yeterli olmadığı hususu uzun süredir bildiğimiz, tartışma götürmez bir gerçektir. 2015 sonrası hedefler de hükümetlerin tek başlarına ulaşabileceği hedefler olmayacaktır. Özel sektör sosyal sorumluluk ve sürdürülebilir kalkınma bilinciyle bu sürece önemli katkı sağlayacaktır; insan kaynaklarının geliştirilmesi ve inovasyon yerel ekonomik kalkınma için önemli bir kaynak teşkil etmektedir. Hepimizin büyük bir memnuniyetle müşahede ettiği üzere, toplamda neredeyse büyük bir donör ülke kadar kaynak aktaran hayırsever örgütler ve Türkiye olarak da son dönemde işbirliğimizi artırdığımız sivil toplum kuruluşları, kalkınma işbirliğine önemli katkılar sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
2015 sonrası gündemin olmazsa olmaz şartının insan merkezlilik olduğuna inandıklarını kaydeden İşler, yoksulluk ve açlıkla mücadele, insanca yaşamın gerektirdiği temel hizmetlere erişim ve sağlıklı bir çevrede insanca yaşamı sürdürebilecek gelir getirici imkanların yaratılmasının tüm çabaların merkezinde olması gerektiğini düşündüklerini söyledi. İşler, bu süreçte doğal kaynakların ve çevrenin korunması, meyveleri adil olarak paylaşılan, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlayacak kapasitenin oluşturulması ve kaynak sağlanmasının kalkınma işbirliğinin ana çerçevesi olacağını sözlerine ekledi.
(İHA)