BIST 10.209
DOLAR 32,37
EURO 34,81
ALTIN 2.399,58
HABER /  GÜNCEL

14 Mart İngiltere Basın Özeti

Berkin Elvan'ın cenazesinin arından çıkan çatışmalardaki ölümler, Elif Şafak Guardian'a yazdı: Halk kendini ihanete uğramış hissediyor ve Times'a göre Batı Rusya'nın Kırım'daki blöfünü görmeli.

Abone ol

Türkiye'de Berkin Elvan'ın cenaze töreninden sonra çıkan çatışmalarda biri polis, iki kişinin hayatını kaybetmesi Guardian'ın dünya haberleri sayfalarında yer buluyor.

Gazetenin İstanbul Muhabiri Constanze Letsch'in imzasını taşıyan haberde, "Bir gencin ve bir çocuğun cenazelerinde gerilim hızla artarken, İki gündeki iki ölüm Türkiye'de siyasette derinleşen kutuplaşmanın altını çizdi" deniyor.

Berkin Elvan'ın defnedilmesinden sonra gelen iki ölümün Türkiye'deki atmosferi daha da gerdiği söyleniyor.

Cenazede yabancı basına tepki

Önceki gece öldürülen 22 yaşındaki Burakcan Karamanoğlu'nun ölümünün CNN Türk yayınında AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu tarafından kamuoyuna duyurulduğunu söyleyen gazete, Burakcan'ın babası Halil Karamanoğlu'nun oğlunu öldüren merminin Elvan'ın cenazesinden sonraki çatışmalara katılan protestocuların oldu yerden geldiği yönündeki ifadelerine yer veriyor.

Bu ay sonu yapılacak yerel seçimlerle başlayacak bir dizi seçim öncesi hükümet ve muhalefet arasındaki uçurumun büyüdüğünü söyleyen gazete Karamanoğlu'nun cenazesine katılanların yabancı basına düşmanca bir tutum sergilediğini yazıyor.

Gazete cenazeye katılan bir kadının, "Dün gece burada ne olduğunu anlatmanızı istemiyoruz. Siz yabancı basın, yeterince zarar verdiniz, sizden bıktık artık" dediğini belirtiyor. Cenazeye katılanlardan bazılarının da "Katil CHP", "Katil Kılıçdaroğlu" sloganları attığı söyleniyor.

Elif Şafak Guardian'a yazdı

Guardian'da yazar Elif Şafak'ın bir makalesi de yer alıyor bugün. Şafak önce 'Türkiye'de devam eden siyasi kargaşa da fark edilmemiş olabileceğini söylediği, oğlu Yaser Onur Can gibi intihar etmeyi seçen Hatice Can vakasından bahsediyor.

Şafak, üç yıl önce uyuşturucu satma şüphesiyle gözaltına alınan mimar Yaser Onur Can'a işkence yapıldığı, sözlü ve cinsel tacize maruz kaldığı iddiaları olduğunu, daha sonra da polis tarafından muhbirlik yapma baskısı altına alındığını belirtiyor. Genç mimarın haftalar süren acıya dayanamadığı ve evinin balkonundan atlayıp intihar ettiğini yazan Elif Şafak 57 yaşındaki annesinin de aynı yolu seçtiğini belirtiyor. Şafak ailenin Onur'un ölümünden sorumlu polis memurlarını adaletin önüne çıkartma çabalarının sonuçsuz kaldığına dikkat çekiyor.

Daha sonra Berkin Elvan'ın başına gelenlerden bahseden yazar Elvan'ın cenazesine onbinlerce kişinin katıldığını, ancak polisin katılımcılara karşı biber gazı ve basınçlı su kullandığını ve Elvan'ın ölümünün Türkiye'de yeni bir protesto dalgası başlattığını belirtiyor. Şafak önceki gece yaşanan şiddet olaylarında iki kişinin daha öldüğünü söylüyor. Yazar şöyle devam ediyor;

'Genç nüfus öfkesini internette seslendiriyor'

"Türkiye'nin ana akım gazeteleri ve televizyon kanalları bu trajedileri tam olarak işlemekte isteksiz davranırken, internet halkın öfkeli mesajlarıyla dolu. Türkiye'nin genç, şehirli nüfusu Youtube, Facebook ve Twitter üzerinden giderek artan oranda hoşnutsuzluklarını ve öfkelerini seslendiriyor. Hükümet yetkilileri, işadamları ve hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin dahil olduğu yolsuzluk skandallarına gün ışığına çıkarken, geri döndürülemez bir dönüşüm yaşanıyor."

Şafak ortaya çıkan ses kayıtlarının şoke edici olduğu kadar, bu kayıtların elde edilme yönteminin de problemli olduğunu vurguluyor.

Elif Şafak "Erdoğan'ın baş düşmanı" diye tanımladığı Fethullah Gülen'e yakın yetkililerin yıllarca gizlice ve yasadışı bir şekilde binlerce telefonu dinleyip, binlerce konuşmayı kaydettiğinin iddia edildiğini anlatıyor ve bu durumun da bir başka skandal olduğunu söylüyor.

'Halk kendini ihanete uğramış hissediyor'

Elif Şafak yazısına şu sözlerle son veriyor.

"Muhafazakâr ve laikler arasında zaten bölünmüş olan Türkiye bir başka kutuplaşmayla karşı karşıya. Ancak Türkler'in kendisi artık bu irade savaşlarından bıktı. Farklı ideolojik ve kültürel geçmişlerden gelen insanlar liderlerine karşı derin güvensizlikte birleşti. Türkler çocukluklarından beri devlete saygı göstermeyi öğrenirler, hatta bazıları çocuklarına 'Devlet' adını koyar. Bugün devlete saygı hiç olmadığı kadar az. İktidar savaşı hızlanırken Türkiye halkı ihanete uğramış ve terk edilmiş hissediyor. Filler tepişirken çimenler ezilir. Hangi taraf kazanırsa kazansın, Türkiye'nin demokrasisi şimdiden zayi oldu."

Ukrayna'daki gelişmeler yine İngiltere basınının geniş yer verdiği konulardan. Özellikle de bu Pazar günü Kırım'da yapılması beklenen Rusya'ya katılım referandumu eleştiriliyor.

Times: Batı Rusya'nın blöfünü görmeli

Financial Times başyazılarından birinde "Rusya'nın gayrimeşru bir adımı" diye tanımladığı referandumun silah zoruyla boşanma olacağını söylüyor.

Yine konuya başyazılarından biri ayıran Times da Batı'nın Rusya'nın Kırım konusundaki blöfünü görmesi gerektiğini söylüyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;

"Bu tehlikeli oyunu Vladimir Putin başlattı. Ama tüm taraflar için kaybedecek çok şey var. Batı, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü koruyamadığı takdirde güvenilirliğini kaybedecek gibi görünüyor. Rusya Kırım'daki krizin kontrolünden çıkmasına izin verirse ulus duygusu ve güvenliği açısından en önemli komşusu üzerindeki nüfuzunu kaybetme riskini alacak. Ukraynalılar ise ülkelerini kaybetme ihtimaliyle karşı karşıya...Bu kadar güçlü bir ticaret ortağına yönelik ambargolar Batı için asla bedelsiz olmayacak. Ancak şu anda kararlılık gösterme zamanı. Putin bizi inandırmaya çalıştığı kadar güçlü değil"

Çocuğunuzu tatile götürün, cezayı ödeyelim

Times'taki bir habere göre, İngiltere'nin Bedford kentinde kayak tatilleri satan bir firma, okul döneminde çocuklarıyla birlikte Fransız Alpleri'nde kayak tatili satın alırlarsa, okulların ve ya da belediyelerin çocuklarını izinsiz okula göndermemeleri yüzünden kestikleri para cezasını ödeme önerisinde bulunuyor.

İngiltere'de ebeveynlere çocuklarını izinsiz okula göndermemeleri halinde 60 Sterlin, yani Yaklaşık 240 liraya kadar ceza kesilebiliyor.

Firma yetkilisiyse, "Sonuçta karar anne ve babaların. Bunun çocuklara bedava tatil veren diğer tatil şirketlerinden farkı yok" diyor.

Haberde ayrıca geçen yıl okul döneminde çocuklarını tatile götüren ebeveynlerin sayısının yüzde 70 arttığı söyleniyor.