BIST 10.740
DOLAR 32,20
EURO 35,00
ALTIN 2.508,33
HABER /  GÜNCEL

07 Mart 2011 Basın Özeti

İngiliz istihbaratçı ve komandoların Libya fiyaskosu, 'ABD, Libyalı muhalifleri Suudiler aracılığıyla silahlandırmak istiyor', Fransa'da aşırı sağın yükselişi ve Evita'ya komşu mezarlık satışta

Abone ol

Libya'da muhaliflerin denetimindeki Bingazi kentinde ikisi İngiliz dış istihbarat servisi MI6 görevlisi, altısı da İngiltere'nin dünyaca ünlü SAS komandolarına mensup sekiz kişinin yakalanması geniş yer buluyor İngiliz basınında.

Guardian, fiyaskoyla sonuçlanan gizli operasyonla ilgili habere yaşananlarla dalga geçen bir başlık atmış.

Gazete, SAS komandolarının amblemindeki 'Cesaret eden kazanır' sloganına atfen 'Cesaret eden Libyalı çiftlik bekçileri tarafından derdest edilir' demiş.

Haberde, yedi kişilik bir ekibin Libyalı muhaliflerle iletişim kurmak için helikopterle bölgeye gönderildiği ve birkaç aydır çiftlikte çalışan Tom adlı İngiliz ajanıyla buluştuğu belirtiliyor.

Komandoları ve MI6 görevlilierini bir buğday tarlasında nöbet tutan bekçilerin yakaladığı ve çantalarında silah, cephane ve farklı ülkelere ait pasaportlar bulunduğu kaydediliyor.

'Büyük utanç'

İngiliz ajan ve SAS komandolarının, Kaddafi rejimine çalışan paralı askerler olduğundan şüphelenen muhalif liderler tarafından sorgulandıktan sonra serbest bırakıldığı ifade ediliyor.

Gazete, grubun bu şekilde gözaltına alınmasının İngiliz hükümeti açısından büyük bir utanç olduğunu söylüyor.

Haberde ayrıca yaşananların, muhaliflerin Libya'daki devrimin tamamen iç kaynaklı olduğu iddiasına zarar verebileceği söyleniyor.

Haberde sözlerine yer verilen Bingazi'deki muhalif liderlerden Essam Geyrani, 'Yeni düşmanlar edinmek istemiyoruz ama, çok sayıda silah, pasaport ve casuslara özgü malzemelerle gelip iletişim kurulmaz ki. " diye yakınıyor.

'Çöldeki beceriksizlik'

Guardian, başyazılarından birini de bu konuya ayırmış ve bu makaleye de, 'İngiltere ve Libya: Çöldeki beceriksizlik' başlığını atmış. Dikkat çeken satırlar şöyle;

'Libyalı isyancıların ahlaki gücü ve siyasi anlamda halkın gerçek sesini temsil ettikleri iddiası kısmen, Mısırlılar ve Tunuslular gibi buraya kadar tek başlarına gelmelerinden kaynaklanıyor. Bu onların ayaklanması ve kimsenin maşası da değiller. Yeni efendiler aramak için değil, zorba bir yönetime son vermek için mücadele ediyorlar. Kaddafi'nin güçleri isyancıların ilerlemesini durdurmayı başarsa da, içsavaş giderek uzasa da, sonunda Kaddafi rejiminin yok edilmesini sağlayan isyanın bu ulusal kimliği olacak'

ABD'nin isyancıları silahlandırma planı


Independent'ın ilk sayfasında Libya'yla ilgili bir özel haber var. Gazetenin Orta Doğu Muhabiri Robert Fisk'in imzasını taşıyan habere göre, Amerikan yönetimi Libyalı muhalifleri Suudi Arabistan aracılığıyla gizlice silahlandırmayı planlıyor.

Fisk, Libya'da uzayabilecek bir içsavaşa askeri müdaheleden kaçınmayı amaçlayan Amerikan yönetiminin, Suudi Arabistan'dan Bingazi'deki muhaliflere silah göndermesini istediğini yazıyor.

Ancak habere göre, Şii azınlığın gösterileriyle karşı karşıya olan Suudi Kralı Abdullah, Kaddafi'den şahsen nefret etse de henüz bu isteğe bir yanıt vermedi.

Haberde, Washington'ın Suudiler'den Libya'daki muhaliflere, Kaddafi'ye bağlı güçlerin zırhlı araçlarla düzenlediği saldırıları durdurabilmeleri için tanksavarlar ve savaş uçaklarını vurabilmeleri için de karadan havaya atılan füzeler göndermesini istediği belirtiliyor.

Fisk'e göre, Suudi Arabistan'ın bu talebi kabul etmesi halinde, Obama'nın Suudilerin Şii azınlığın gösterilerine karşı girişebileceği olası şiddeti kınaması imkansız olacak.

'AB'nin sessiz zaferi'

Independent, dünya haberleri sayfalarında Kosova ve Sırbistan yönetimleri arasında yarın başlayacak doğrudan görüşmelere geniş yer ayırıyor.

Kosova'nın üç yıl önce ilan ettiği bağımsızlıktan sonraki ilk yüz yüze görüşme olma özelliğini taşıyan Brüksel'deki toplantıda, tarafların Kosova Savaşı'nda kaybolan 1821 kişinin kaderi ve diğer karmaşık insani sorunları ele alacağı kaydediliyor.

Toplantıya başyazılarından biri ayıran gazeteye göre görüşme Avrupa Birliği'nin sessiz zaferi. Dikkat çeken satırlar şöyle;

'Avrupa Birliği'nin üzerinde uzlaştığı dış politika amaçları doğrultusunda birleşme kabiliyeti ingiltere'de hafife alınır. Başarısızlıkların üzerine atlanır, başarılarsa ya görmezden gelinir, ya da çantada keklikmiş gibi görülür. Ama Sırplar ve Arnavutlar arasında başlayacak görüşmeledr hiç şüphesiz Avrupa Birliği'nin 'yumuşak gücü'nün zaferi. Birliğin son birkaç yıldır sürdürdüğü ısrarlı diplomasi olmasa, her iki taraf da bir diğeriyle herhangi bir şey yapmak istemezdi. Açıkça, Sırpların ve Kosovalı Arnavutların Avrupa kulübüne katılma arzusu tüm diğer mülahazaları gölgede bırakıyor, Balkanlar'daki o efsanevi düşmanlıkları bile.'

Le Pen'in sürpriz yükselişi

Daily Telegraph, Fransa'daki ana akım siyasi hareketler arasında şaşkınlığa yol açan bir kamuoyu yoklamasını taşıyor sayfalarına. Araştırmaya göre, aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin liderliğini babası Jean Marie Le Pen'den devralan Marine Le Pen, gelecen yıl yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda Nicolas Sarkozy'yi yenilgiye uğratabilir.

Araştırmaya katılanların yüzde 23'ünün Le Pen'i tercih ettiği, Sarkozy'nin yüzde 21 destek aldığı, Sosyalist aday Martin Aubry'nin ise yüzde 18'de kaldığı belirtiliyor.

Haberde bu sonuçlarla beraber, aşırı sağın yükselişinden Sarkozy'nin göç ve İslam gibi geleneksel olarak Ulusal Cephe'nin alanına giren konulara odaklanmasının sorumlu olup olmadığı konusunda ateşli bir tartışma başladığı kaydediliyor.

Sosyalistlerinse kamuoyu yoklamasını, Sarkozy'nin bir oyunu olarak gördüğü söyleniyor.

Sosyalistlerin parlamentodaki lideri Jan Marc Ayrault, 'Hiç şüphesiz Sarkozy, Ulusal Cephe'yi destekleyip ikinci turda onlarla yarışmak ve solu silmek istiyor." diyor.

İktidardaki UMP'nin milletvekillerinden Laurent Henart ise bu planın gere tepebileceği görüşünde. Henart, 'Bu sonuçlar, Marine Le Pen'in alanına her girdiğinizde bazı seçmenlerinizi oraya götürdüğünüz ve bir kısmını da orada bıraktığınız anlamına geliyor. Onunla aynı şeritte yarışırsanız, yarışı kazanacağınızın hiçbir garantisi yok" şeklinde konuşuyor.

Evita'ya komşu mezar

Daily Telegraph, Arjantin'in efsanevi isimlerinden Eva Peron'un anıt mezarına komşu mezar yerlerinin astronomik bir fiyattan satışa çıkarıldığını yazıyor.

Habere göre, Evita diye de bilinen Eva Peron'un anıt mezarına komşu mozole için 190 bin sterlin, yani yaklaşık 500 bin liralık bir ücret isteniyor.

20 kişinin son uykusuna yatabileceği mozolenin şu an 14 sakini bulunduğu söyleniyor. Ancak sahibi Damian Sabelli mozolede yatanların 19'uncu yüzyılda ölen uzak akrabaları olduğunu ve satışın hemen ardından başka bir yere götürülebileceklerini belirtiyor. Sabelli, ' mozoleye satıştan sonra hemen taşınılabilir' diyor.