BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Hangileri şehit, hangileri katil?

Alamut Kalesi"nde, Hasan Sabbah'ın sahte cennete gönderdikten sonra birer ölüm makinesine dönüştürdüğü Müslüman delikanlılar gibi

Abone ol

ADNAN BERK OKAN

 

Maide Suresi’nin; 27., 28., 29., 30. ve 31. ayetlerinde Adem’in iki oğlundan birinin (isim verilmez ama bunların Kabil ve Habil olduklarını İslâmi kaynaklardan biliyoruz) diğerini öldürüşü anlatılır….

Olayı kısaca hatırlayalım…

“(Ey Muhammed!) Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, "Andolsun seni mutlaka öldüreceğim" demişti. Öteki, "Allah ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder" demişti.” (Maide Suresi. 27. Ayet)

 

                                 ***

 

İbni İshak tarafından rivayet edilen ve sahih olmayan bir İslam hadisine göre ise Habil ve Kabil'in birer ikiz kız kardeşi vardı…

Ve henüz kardeşlerin birbirleriyle evlenmelerini yasaklayan emir inmemişti…

Kabil, Habil ile doğan kızla, Habil ise Kabil ile doğan kızla evlendirilecekti…

Kabil ile birlikte doğan kız, diğerinden çok güzeldi…

Kabil, kendisi ile birlikte doğan güzel kızın Habil’le evlendirilmesine rıza göstermedi…

Zaten, babaları Adem de Habil’i daha çok seviyor, ona daha yakın davranıyordu…

Maide/30’da cinayet şöyle anlatılır:

 

                                 ***

 

 “Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de (nefsine uyarak) onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.”

 

                                 ***

 

Yani cinayet sebebi kıskançlık ve nefse yenilgidir…

İnsanlık tarihi, o ilk cinayetten sonra ardı arkası gelmeyen kıskançlık, seks ve mal mülk kavgasından ötürü işlenen cinayetlerle doludur…

Her ne kadar Maide Suresi 32. Ayeti, “Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitapta) şunu yazdık: "Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir” dese de; halen ve çoğu zaman da “Allah" veya "Namus" adına işlendiği iddia edilen bu tür cinayetler sürüp gitmektedir…

Oysa temelinde bütün bu cinayetlerin ve savaşların sebebi bellidir:

Servet ve siyasal iktidarın verdiği güçe sahip olmak...

 

                                 ***

 

Yüce Kuran’ın indirilişinden kısa bir süre sonra (40 yıl kadar) sevgili Peygamberimizin, “Dünyada en çok sevdiği kadın” olarak bilinen eşi Hz. Ayşe taraftarlarıyla, “En Çok sevdiğim erkek” dediği yeğeni ve damadı Hz. Ali taraftarları Cemel Savaşı’nda birbirlerini kılıçtan geçirdiler…

On binden fazla Müslüman öldü o sözde "Halifelik" özde “iktidar” savaşında…

On binden fazla kadın “dul”, on binlerce çocuk “öksüz” kaldı…

Peki…

O savaşta ölenlerden hangi tarafın askerleri “şehit”, hangi tarafın askerleri “katil”?..

Var mı cevabı olan?..

 

                                 ***

 

Bugüne veya yakın geçmişimize gelince…

İran – Irak arasında 8 yıl süren, 1 milyondan fazla insanın öldüğü, iki ülkeden 200 Milyar dolara yakın petrol gelirinin batılı silâh tacirlerinin kasalarına aktarıldığı ve…

Savaş bittiğinde sınırların yine aynı kaldığı o vahşi, “vahşi” olduğu kadar da “anlamsız” savaşta ölen İranlı Müslümanlarşehit?.. Iraklı Müslümanlar mı?..

 

                                 ***

 

Hâsılı…

Azgelişmiş ya da bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin halklarına yüreğim yanıyor…

Gerek eğitimlerinin yetersizliği ve gerekse de “Din” zannettikleri törelerin içine hapsedilmiş “biat” kültürleri, “Demokrasi” adı altında süren “Servet Paylaşımı” kavgasında sürekli kullanılmalarına neden oluyor…

Onlar ölüyor…

Kaynakları aralarında pay edenler ise “Egemenler” oluyor…

Ve bütün bu insanlar, “Allah adına” ve “şehit olup cennete gidebilmek” uğruna ölüyorlar…

Alamut Kalesi’nde, Hasan Sabbah'ın sahte cennete gönderdikten sonra birer ölüm makinesine dönüştürdüğü Müslüman delikanlılar gibi…

Uyanın artık!..

Bu ülkede birbirlerini öldürenlerin hepsi Müslüman çocukları...

Onlar ölüyor; petrol, uyuşturucu ve silâhtan gelen kirli paraları ise onları ölüme gönderenler paylaşıyorlar kendi aralarında...

Meselâ...

Şu kavgalar memleket ve millet menfaatine mi yani?..

 

adnanberkokan@gmail.com