BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53

Erdoğan Cumhurbaşkanı olmalı mı?

30 Mart seçimlerinde yaşanan hezimet sonrası CHP'yi topluma yeniden kazandırmaya çalışan Kılıçdaroğlu'nu geriulim filmi izler gibi izliyorum günlerdir.

30 Mart seçimlerinde yaşanan hezimet sonrası CHP'yi  topluma yeniden kazandırmaya çalışan Kılıçdaroğlu'nu gerilim filmi izler gibi izliyorum günlerdir.

Seçimden sonraki gün, "Yeni oydaşlar kazandık. Bu yarış daha yeni başlıyor. Birleşe birleşe kazanacağız" diyordu. Önceki gün, "AK Parti kazanmadı, biz kaybettik" demiş.

"Yahu Allah rızası için, 1 hafta istirahat raporu falan al da, biz de biraz kafa dinleyelim"  demeye kalmadan dün yine sahneye çıkmış, bu kez de Cumhurbaşkanı olacak kişinin profilini çizme derdine düşmüş.

Mübarek ekrana çıktığında zannediyor ki izleyenler, "Herşey yalan gerçek sensin, sensin! Seni sevmeyen ölsün, ölsün!" diye haykırıyor. Sağ kaşı kaldırıyor, sol gözü kırpıştırıyor, tam bir otorite edasında ahkam kesiyor. Yaptığı şeyin, gergin geçen siyasete birazcık komedi katmaktan ibaret olduğunu bile farkedemiyor.

Bakın ne diyor:

"Seçilecek Cumhurbaşkanı’nın toplumun büyük bir kesiminin kabul edeceği temiz, dürüst, dünyayı, dengeleri iyi bilen, yurttaşına sempati gösteren, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı istiyoruz. Erdoğan’da bu özellikler var mı, yok mu? Erdoğan’da bu özelliklerin olmadığını ben de biliyorum, kendisi de biliyor. Cumhurbaşkanlığı farklı bir şey, bir partinin genel başkanı seçilmiyor. Ülkeyi yönetecek, kurumlar arasında diyaloğu sağlayacak, ülkeyi hem içerde hem dışarda temsil edebilecek bir insan arıyoruz. 76 milyon yurttaştan herkes 'Bu benim Cumhurbaşkanım'  diyebilmeli. Biz böyle bir profil istiyoruz."

Bu ülkede, girdiği 7 seçimin tamamında halkın, "Seni istemiyoruz" diyerek sandıktan kovduğu bir şahıs, "Ben de Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak görmek istemiyorum" diyebiliyor. Bir partinin genel başkanı bile olmaya vasfı olmayan biri, Cumhurbaşkanı olacak kişinin eşkalini verebiliyor. 

Daha da tuhafı, bu adamın baştan sona saçmalıktan ibaret olan açıklamaları irili ufaklı bütün gazete ve televizyonlarda haber olabiliyor. Siz tüm bunlara rağmen kalkıp, "Bu ülkede özgürlük yok kardeşim" diyorsanız, Allah sizi taş eder, taş!

Neymiş efendim?

Cumhurbaşkanı halkın tamamını kucaklamalıymış!

Pardon da, nasıl kucaklamalı mesela? Ben şahsen geçmiş dönemlerde vatandaşı bir kere kucaklayıp, sabahtan akşama kadar kucakta taşıyanları da gördüğüm için, kucaklamanın önden mi arkadan mı olacağını merak ediyorum. Başbakan'ın kafasına Anayasa kitapçığı fırlatarak bu ülkeyi borç batağına sokan, bu milleti IMF'nin ve Dünya Bankası'nın kucağına oturtan Cumhurbaşkanı da gördük.

Her sınır dışına çıktığında ülkesini kötüleyerek Avrupalı parlementerlerin kucağına atmaya alışmış ya beyefendi?

Kucaktan, kucaklamaktan bunu anlıyor!

Tamam, Cumhurbaşkanı halkı kucaklasın, buna itirazımız yok.  Ama bir kez olsun, halkın da kucaklayacağı bir Cumhurbaşkanı Çankaya'ya çıkacak diye, şimdiden telaşa kapılmak da neyin nesi?

Allah aşkına, şu açıklamadaki rezilliğine bakar mısınız?

"Dünyayı, dengeleri iyi bilen, yurttaşına sempati gösteren biri" Cumhurbaşkanı olmalıymış!

Hangi dengeleri bilecek mesela?

Suriye'de 130 bin kişinin katili olan bir adamın yanında senin partililerin gibi saf tutarak mı? Yoksa Mısır'da kendi halkını katleden Sisi'ye yine senin gibi topuk selamı çakarak mı dengeleri koruyacak? Dünyanın dört bir yanında zulüm altında inim inim inleyen Müslümanlara sırt çevirerek mi denge sağlayacak?

Arap sermayesini Türkiye'ye getirmeyerek mi? Kanal İstanbul, 3. Köprü, 3. Havaalanı projelerini gerçekleştirmeyerek mi? Irak ve İran petrolünü getirmeyerek mi? Devasa projeleri yurtdışındaki baronlar istemediği için iptal ederek mi dengeleri sağlayacak? Masonluktan gelmeli ve düzene ayak uyduran bir uşak olmalı değil mi denge sağlaması için?

Sahi "Yurttaşına sempati gösterecek" ne demek? Cumhurbaşkanı mı arıyoruz, yoksa anne adayı mı? Etine dolgun, hatta hafiften balık etli de olsun mu? Topuklu giydiğinde boyu tam kaç olsun misal?

Cumhurbaşkanı adayı birleştirici olmalıymış? Tamam da, bu konuda Erdoğan'ın eline kim su dökebilir?

Yıllarca kanlı bıçaklı olan CHP ile MHP'yi bir araya getirdi mi, getirdi. Yetmedi, kurulduğundan beri din düşmanlığı yapan CHP ile kendilerine cemaat diyen camiayı zamk gibi birleştirdi mi, birleştirdi? Bunların yanına gezicileri, DHKP'C'lileri, TKPM'lileri ve Perinçek tayfasını monte etti mi, etti?

Daha ne olsun yahu? Adam Nobel Barış Ödülü'nü dibine kadar haketti be!...

"76 milyon yurttaştan herkes 'Bu benim Cumhurbaşkanım' diyebilmeli. Biz böyle bir profil istiyoruz."

Tamam da bu iş seçimle olmayacak mı? Cumhurbaşkanı'nı halk seçmeyecek mi? Zamanında  "Muhtar olamaz" denileni de bu halk seçmedi mi? Geçtiğimiz seçimde de bütün palavralara ve kirli ittifaklara rağmen halk doğru bulduğu kararı vermedi mi? Halkın kararını sana getirip,  "Onaylıyor musunuz" demeyeceklerine göre, sana ne kimin aday olup kimin olmayacağından?

Gerçi henüz ortada birşey yok ama adam bu gidişle Tayyip Erdoğan'ı zorla seçtirecek. Kılıçdaroğlu böyle konuşmaya başladığına göre, Erdoğan seçimde fark atarak Köşk'e çıkacak demektir. Halkın yüzde 73'ü onun dediğinin tersini yapıyor neticede...

Ayrıca ben bu işte bir bit yeniği aramıyor da değilim. Erdoğan'ı ayırabilirlerse AK Parti'nin helva gibi dağılacağını kendisi de çok iyi biliyor.

Acaba diyorum...

Acaba, Erdoğan'ı şimdiden gaza getirip Cumhurbaşkanlığı'na aday olmasını sağlamaya mı çalışıyor birileri?

Ne dersiniz, olabilir mi böyle bir şey?



twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz