BIST 8.718
DOLAR 32,34
EURO 35,20
ALTIN 2.247,21
HABER /  GÜNCEL

Bir dava daha zaman aşımına uğradı

Suikast sonucu katledilen 25 yıldır süren DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler davası zaman aşımına uğradı.

Abone ol

Suikast sonucu öldürülen 25 yıldır süren DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler davası zaman aşımına uğradı. Ve böylece dava düşmüş oldu...

DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılandığı dava, zaman aşımı süresi dolduğu gerekçesiyle ortadan kaldırıldı. 

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, başka bir suçtan tutuklu bulunan sanık Ünal Osmanağaoğlu ile Kemal Türkler'in eşi Hatice Sebahat Türkler, kızları Yasemin Türkler Akpınar, Nilgün Soydan ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, Türkler'in torunu Burç Akpınar da annesi ve teyzesi adına müdahil avukatı olarak katıldı. 

Duruşmada kararı açıklayan mahkeme heyeti, davanın zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek, ortadan kaldırılmasına hükmettiklerini bildirdi. 

Salonda dinleyici olarak bulunanlar karara tepki gösterirken, bir kişinin de ''Kemal Türkler aramızda yaşıyor'' diye bağırdı. 

Mahkeme heyeti başkanın isteği üzerine duruşma salonunu boşaltmaya çalışan polisler ile dinleyiciler arasında kısa süreli arbede yaşandı. 

DAVANIN GEÇMİŞİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler'in, 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde otomobiline binmek üzereyken Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü, koruma polisi Ali Bilsev'in de yaralandığı ifade ediliyordu.  

İddianamede, bu olaya ilişkin, Osmanağaoğlu'nun suç ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk alanı olarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği kaydediliyordu.  

''Suçun, DGM'nin kuruluşu hakkındaki kanunun geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1984'ten önce işlenmesi nedeniyle Osmanağaoğlu'nun DGM'de yargılanmasının mümkün olmadığı'' vurgulanan iddianamede, sanığın, TCK'nın 149/2. maddesi uyarınca ''ahaliyi ayaklandırarak birbirini öldürmeye sebebiyet vermek'' suçundan cezalandırılması talep ediliyordu.  

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında, sanık Osmanağaoğlu'nun beraatına karar verilmişti.

Dosyanın temyize gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Abdülsamet Karakuş, Aydın Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi'ye ait dava dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusu dosya kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden araştırılıp denetime olanak verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler getirtilip dosya içine konulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği belirtilerek, eksik soruşturma gerekçesiyle kararı bozmuştu. 

Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler'in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun, ''bu suçu işlediği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller bulunamadığı''ndan beraatına hükmetmişti. 

Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise ''Kemal Türkler'in Merter'deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde Ünal Osmanağaoğlu'nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında silahla ateş ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının anlaşıldığı''na işaret ederek, Osmanağaoğlu hakkında verilen beraat kararını oy birliğiyle bozmuştu.  

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yaptığı yargılamada, 30 Temmuz 2009 tarihinde beraat hükmünde direnme kararı aldı. Direnme kararını inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün bozulmasına karar vermişti.