BIST 8.875
DOLAR 32,34
EURO 35,11
ALTIN 2.242,03
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Baykal'ın başkanlık sistemi çıkışı CHP'de deprem

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal başkanlık sistemi hakkında ilginç açıklamalar yaptı.

Abone ol

Bahçeli'nin fitilini ateşlediği başkanlık sistemi tartışması, Baykal'ın son demeçleriyle birlikte gündemin ilk sırasına yerleştı.

Deniz Baykal başkanlık sistemiyle ilgili olarak, "Sistem kaçınılmaz noktaya gelince bunu değerlendirmek gerekir diye bakıyorum" dedi.

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Yeni Birlik Gazetesi yazarı Avni Özgürel’e konuşmuştu.

BAYKAL'DAN YENİ AÇIKLAMA

Tartışmalar üzerine Baykal bugün öğlen saatlerinde yeni bir yazılı açıklama yaparak, "Ben, başkanlık rejimi gelsin mi gelmesin mi sorusuna değil, bize rağmen gelirse CHP’nin ne yapabileceği sorusuna yanıt verdim" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgürel, telefon aradığı Baykal'ın konuyla ilgili açıklamalarını "Baykal 'başkanlık değerlendirilmeli'" başlıklı köşesine böyle taşıdı:

"DEĞERLENDİRMEK GEREKİR"

"Dün Deniz Bey’i arayıp başkanlık sistemi, tartışmalarıyla ilgili ne düşündüğünü öğrenmek istedim: ‘Sistem kaçınılmaz noktaya gelince bunu değerlendirmek gerekir diye bakıyorum. Bu kadar sıkıntıyı yaşadığımız bir dönemin şartları içinde değerlendirmemiz gerekir başkanlık sistemini’ dedi… 

Baykal, paralel devlet tartışmaları ve terörün siyaseti çok fazla yıprattığı bu olaylar karşısında güven veren sağlam bir duruş sergilemenin hem güçleştiği ama aynı zamanda büyük önem kazandığı kanısındaydı. 

‘CHP bu konuda özündeki, kökündeki projeye sahip çıkan bir anlayışla parti kamuoyunun önünde iddialı bir şekilde yer tutabilmeli. Ben inanıyorum ki başkanlık rejimi partimiz için önemli önemli bir yer tutacak.’

Baykal’a göre başkanlık sistemine dayalı bir siyasi rekabette CHP’nin şansının yüksek olduğu görmezlikten geliniyordu.  Yanı sıra altını çizdiği diğer hususlar da  gözardı edilir gibi değildi: 

"BAŞKANLIK REJİMİ PARTİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR YER TUTACAK"

‘Tartışırken meselenin özünü kaçırmamak lazım…  Terörle mücadelenin neresindeyiz? Terörle mücadeleye destek veriyor muyuz vermiyor muyuz? Bunun neresindeyiz? Paralel devletle mücadelenin neresindeyiz? Sonra dış politika sorunları.. Siyasette dürüstlük, ahlak konuları.. Kısacası bu konularda güven veren, inandırıcı bir siyasi duruşu partimiz gerçekleştirebilse inanıyorum ki, başkanlık rejimi partimiz için önemli bir yer tutacak..’

CHP'YE İNCE MESAJ

Deniz Baykal konuyu muğlak bırakmak da istemedi: ‘Bu makamın gerektirdiği niteliklerde bir adayla çıkabilirsek inanıyorum ki çok ciddi bir sıçrama yapabiliriz.  Makamın gereklerini yerine getirebilecek bir adayla çıkabilirsek rekabet edebilecek duruma gelinebilir. Partinin bahsettiğim zafiyetleri karşılandığında rejim değerlendirilebilir."

BAYKAL'DAN YAZILI AÇIKLAMA

Baykal, başkanlık sistemiyle ilgili sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamasında Gazeteci Avni Özgürel'in kendisini arayarak, "Ben hayret ediyorum, Başkanlık rejimi gelirse her yerde CHP seçimi alamaz gibi bir kanaat var. Siz ne dersiniz?" şeklinde bir soru yönelttiğini belirten Baykal, soruya, "Makamın özelliklerine uygun iyi bir aday oylarımızı artıracaktır. Ama asıl mesele CHP'nin gerçek kimliğine uygun, özündeki temel projeye sahip çıkan bir anlayışı parti olarak kamuoyunun önünde iddialı bir şekilde ortaya koyabilmektir. Çünkü Türkiye'nin CHP'nin temel siyasetine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır." karşılığını verdiğini aktardı.

BAYKAL'DAN CHP'YE FRANSA ÖRNEĞİ

Baykal, açıklamasında şunları kaydetti:

"Dolayısıyla ben, başkanlık rejimi gelsin mi gelmesin mi sorusuna değil, bize rağmen gelirse CHP'nin ne yapabileceği sorusuna yanıt verdim. Elbette CHP, bu başkanlık projesine sonuna kadar ve tüm gücüyle direnmelidir ve direnecektir. Şunu unutmamak lazım ki bu ortamda başkanlık rejimi Türkiye'nin maruz kaldığı tehlikeleri büyük ölçüde artırır. Türkiye'nin bugün her zamankinden daha çok ortak akla, kurumsal düşünme ve davranmaya ihtiyacı vardır. Halbuki başkanlık rejimi, mevcut siyasi tabloya bakacak olursak çok daha keyfi ve şahsi uygulamaların önünü açacaktır. Bu da Türkiye'nin iç ve dış politika sorunlarının daha da karmaşık hale gelmesine neden olacaktır. Ama şunu da hatırlatmak isterim ki Fransa’da Sosyalist Parti anayasadaki başkanlık düzenlemesine tüm gücüyle karşı çıkmıştı. Ancak başkanlık rejimi onlara rağmen geldikten sonra Mitterand sosyalistlerin adayı olarak sonraki bir seçimde başkan seçilmiştir. Bu da kulaklara küpe olsun."