BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Başbakan'dan muhalefete koalisyon cevabı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Kasım seçimlerinin Türkiye için referandum havasında geçtiğini ileri sürdü. Seçmenin 7 Haziran'a göre daha iyi motive olduğunu da söyleyen Davutoğlu, koalisyon için muhalefeti suçladı.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçmenin 1 Kasım'da çok ciddi motive olduğunu söyleyerek, seçim kampanyalarının referandum havasında geçtiğini söyledi. AK Parti'nin koalisyonda fırsatçılık yapmadığını ve süreci iyi niyetli götürdüğünü ifade eden Davutoğlu, kampanya boyunca kendilerine yönelik bir takım tehditlerin olduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya mitingi sonrası TRT 1, TRT Haber ve TRT Türk televizyonlarından ortak yayınında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Konya mitinginin bugüne kadar yapılan mitinglerin en büyüğü olduğunu söyleyen Davutoğlu, kampanya döneminde sahanın çok iyi motive olduğunu ifade etti. Davutoğlu şöyle konuştu;

"7 Haziran ve 1 Kasım kendi şartları içinde değerlendirilir. 7 Haziran seçimlerinde

7 Haziran'da Konya'dan Ankara'ya gittim. Bir karamsarlık sirayet etmişti. Önce bu karamsarlığı kırmak gerekiyordu.

81 vilayete gittim. Bu kampanyanın da kendine has özellikleri vardı. Çok ciddi bir motivasyon gördüm. Kampanya neredeyse bir referandum kampanyasına dönüştü. Bir takım tehditler oldu.

Bir tweet hesabından, eylem haberi yayıldı. Ama bizim milletimiz aldanmıyor. Devletine, hükümetine duyduğu güveni gösterdi.

"AK PARTİ FIRSATÇILIK YAPMADI"

Koalisyon kursaydınız gibi tepkiler almadım. Ama halk şunu da takdir ediyor. "Sayın Başbakanım, iyi niyetle Türkiye'yi hükümetsiz bırakmama çabanızı takdir ediyoruz" denildi. Eğer AK Parti tek başına iktidar olma şansını yükseltmişse, bunda 7 Haziran'dan bu yana sürdürdüğümüz politikaların çok büyük tesiri var. AK Parti'nin diğerlerinden farklı olarak, küçük fırsatçılık yapmadığı, koalisyon görüşmelerinde iyi niyetli davranması...

O PSİKOLOJİ ATLATILDI

7 Haziran'da Konya'dan Ankara'ya gittim. Bir karamsarlık sirayet etmişti. Önce bu karamsarlığı kırmak gerekiyordu. AK Parti'ye oy vermeyenler bile yarın ne olacak kaygısına düştüler.

İlk yapmam gerekenin önce AK Parti'nin psikolojisini sağlam bir zemine oturtmak olduğuna karar verdim. Konya'daki evimde odama çekildim ve düşündüm karar verdim. Bir kere kendi kitlemi bir arada tutacağım. 

7 HAZİRAN BALKON KONUŞMASI

İlk andaki o psikoloji aşıldı. Tecrübeli arkadaşlar, "Acaba bugün balkon konuşması yapmasak mı?" dediler. "Hayır" dedim, "Asıl bugün yapacağım." Halka güven vermek için balkon konuşması yapmak gerekir. Birinci hedefim buydu. AK Parti'nin istikrarı, Türkiye'nin istikrarıdır. Birkaç gün sonra AK Parti üzerindeki yenilgi havası dağıldı.

"OYUNLARI AYAKLARINA DOLANDI"

Anayasa diyorki "seçim hükümetine herkes girmeli." Sayın Bahçeli, biz girmezsek bunlar HDP ile aynı hükümette yer alırlar, biz de bunu ülkenin belli kesimlerinde AK Parti ile HDP'yi aynı kefede gösteririz diye düşündü. Ama oyunları ayaklarına dolandı.

CHP şöyle düşündü, seçime giderken niye ortak olayım. Biz talep etmiyoruz ki, anayasa talep ediyor. HDP zaten bir iki bakan verdi, bir ay sonra onlarda çekildi. Herkes de bunu görmüş oldu, bunlar zor zamanda ülkeyi AK Parti ile başbaşa bırakır. AK Parti ise zor günlerde, "Ben burdayım" dedi. Terörle mücadele ile erken seçim hükümetini aynı anda yürüttük.

"DEMİRTAŞ HESAP VERSİN"

Çözüm sürecini rafa biz mi kaldırdık? Demirtaş hesap versin, o saldırıyı kim yaptı? Polislerimiz uykularında enselerinden vurularak şehit edildi. "Biz Ceylanpınar'da kamu görevlisini cezalandıracak güçteyiz" denildi. 2013 Mayısında çekilmesi gereken silahlı unsurlar niye çekilmedi? 6-7 Ekim olaylarında sizin binalarınızı kim yaktı? Çözüm süreci ortamı içinde iyi niyetli çabalarımızı gösterirken, annelerin çocuklarını dağlara kim götürdü? MHP ile HDP'nin bakışlarındaki iki uç nokta bu."