BIST 10.337
DOLAR 32,25
EURO 34,72
ALTIN 2.400,27
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Bahçeli'den bomba PKK ve Kürdistan kehaneti

MHP Genel Başkanı Bahçeli, PKK'nın nihai hedefine ilişkin kritik bir kehanette bulunarak örgütün 'dört parçalı bağımsız Kürdistan devleti'ni amaçladığını ve bunun için de Türkiye'de 20 ile göz diktiklerini iddia etti.

Abone ol

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "PKK'nın nihai hedefi olan dört parçalı bağımsız Kürdistan devletinin kurulması için Kuzey Kürdistan olarak Türkiye topraklarında gözlerini diktikleri alan kendileri açısından alan hakimiyeti oluşturulmasıyla berraklaşmıştır. Alan hakimiyetinin kapsamı Şırnak, Hakkari, Ağrı, Van, Diyarbakır, Muş, Bingöl, Tunceli, Şanlıurfa, Siirt, Batman, Bitlis, Mardin, Kilis, Malatya, Elazığ, Gaziantep, Adıyaman, Iğdır ve Kars olmak üzere 20 ildir. Bu 20 ilin toplum nüfus içindeki payı 8 milyon 644 bin 92'dir. Türkiye yüzölçümüne oranı yüzde 14.50'dir." diyerek kritik bir iddia ortaya attı.

Bahçeli, dün Afyonkarahisar, Burdur ve Isparta'da gerçekleştirdiği Genişletilmiş İl Başkanları toplantısının ardından bazı gazetecilerle özel sohbetinde kritik açıklamalar yaptı.

"ŞEREFSİZLER LİSTESİ" AÇIKLAMASI

Milliyet'in haberine göre, Bahçeli, yalılarında viskisini içerken HDP'ye oy verenlere ilişkin söylediği "şerefsizler" sözüne açıklık getirerek, "Cilo Dağı'nın eteğinde birisi HDP'ye oy vermiş bizi ilgilendiren bir konu değil. HDP'li olmayıp, HDP'yi yönlendirmek, kendi siyasal hedefleri doğrultusunda onları kullanmak amacıyla yatta, limanda, yalıda veya herhangi bir yerde viskilerini ve rakılarını içerken ortaya koymuş oldukları kanaatleri biz ele alıyoruz" dedi.

bahceli.20150806093505.jpg 

İşte o açıklamalar:

"BU KADAR UZATMALARININ BİR ANLAMI YOK" 

Cumhurbaşkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu hükümet kurmak için görevlendirmiştir. O günden bugüne kadar geçen süre yaklaşık 25 günü aşmıştır. Zannediyorum dün akşam oluşturulan komisyonlar görüşmelerini tamamlamışlar ve partilerin genel başkanlarına bir rapor olarak uzlaşılan konuları bildirme kararı almışlar. Böyle bir çalışmanın sonucu alınmadan azınlık hükümeti, geçici hükümet tartışmaları yapılması zannediyorum iki büyük parti diye nitelendirilen partilerin görüşmelerinde koalisyonu sabote etmiştir. Bu saboteyi kim yapmıştır, bunun araştırılması lazım.

"EĞER KOALİSYON KURULAMAZSA..."

Eğer koalisyon kurulamazsa Ahmet Davutoğlu kendisine verilen görevlerden dolayı iki yol tercih edecek. Eğer bir başka koalisyon çalışmasından sonuç alamayacağı kanaatindeyse almış olduğu görevi sayın Cumhurbaşkanı'na iade etmesi lazım. Veya Sayın Cumhurbaşkanı ikinci kez TBMM'de temsil edilen siyasi partilerden birisiyle görüşme imkanını sağlayabilecek yeni bir görevlendirme yapması lazım. Bugüne kadar geçen süre eğer boşa gitmişse geriye kalan süre de çok kısa bir süredir. Bu da boşadır.

"CUMA GÜNÜ KURMALILAR"

Bunun için toplumsal baskı, STK'ların talepleri ve Türkiye'nin içinde bulunduğu toplumsal yarılmanın kapatılması, tekrar toplumdaki huzurun sağlanabilmesi için katedilen 25 günü değerlendirerek Cuma günü AKP ile CHP'nin kurmasında yarar var. Bu Cuma kurulması lazım. Bu kadar uzatmalarının bir anlamı yok.

"HERHANGİ BİR AZINLIĞA DESTEK VERMEYİZ"

Sonuç olarak herhangi bir azınlık hükümetine MHP rıza göstermemektedir. Kurulursa da destek vermeyeceğiz.

"HDP İLE AYNI KUYUDA NİYE OLALIM"

Türkiye'yi anayasamızın ilgili maddesine göre seçime götürebilecek bir hükümetin kurulmasının adı seçim hükümetidir. Dört bakanlığı bize verecekler dört bakanlığı da HDP'ye verecekler. Bu aynı kuyunun içerisine girmek değil midir? Eğer bu böyleyse biz 57 yılı boşa mı geçirdik.

"KAÇAK VİSKİ"

Cilo Dağı'nın eteğinde birisi HDP'ye oy vermiş bizi ilgilendiren bir konu değil. HDP'li olmayıp, HDP'yi yönlendirmek, kendi siyasal hedefleri doğrultusunda onları kullanmak amacıyla yatta, limanda, yalıda veya herhangi bir yerde viskilerini ve rakılarını içerken ortaya koymuş oldukları kanaatleri biz ele alıyoruz. Mesela bunlardan bir tanesi yaşanmış olay olarak. Dört-beş kişi bir kotranın arka bölümünde akşamın beş altısı civarında serin bir havada üçü viskisini yudumlarken, biri rakısını yudumlarken öbürüsü su mu votka mı belli değil. Sohbet var. Bir tanesi diyor ki 'Ben HDP'ye oy verdim'. Ötekisi 'Niye böyle bir yolu tercih ettiniz?' diyor. 'Çünkü CHP'ye kırgınım' diyor. CHP'ye oy vermeyecekseniz MHP'ye oy verebilirsiniz. O da diyor ki 'MHP parti değil. O faşişt, onun için HDP'ye oy ver' diyor. Şimdi gerçek niyet bu mu değil mi? Biz bunu sorduk. Bu da yeni bir tabir değil. Bu tabiri de uyduran biz değiliz. Eskiden beri yalıda veya boğazda viskilerini yudumlayarak, toplumsal kararı alanlar hep böyle nazik bir üslupla eleştirilir. Bunun kalkıp da o ilde 13.1 oy alana, Kaçak viski de getirmiş olsa Türkiye'de yetiştiremeyiz .

Bahçeli, Afyonkarahisar'da gazetecilerin, "Bu Sabah, ABD ve Avrupa ülkeleri PKK'ya karşı eşit güç kullanılmasını istedi. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz" sorusuna Bahçeli, "Amerika'nın her sözünü dikkate almaya gerek yok" yanıtını verdi. Bahçeli bir vatandaşın elini öpmesine ise izin vermedi.