BIST 10.046
DOLAR 32,27
EURO 34,64
ALTIN 2.414,15
HABER /  GÜNCEL

Yeniçağ yazarı zemir zemberek

Açılımın temeline dinamit konuldu.. Hain pusular masum sivilleri ölmesi bardağın taşmasına neden oldu..

Abone ol

Bu sözler Yeniçağ yazarı Behiç Kılıç'a ait. 17 yaşındaki Serap'ın atılan molotofkokteyli ile ölmesine yazarın tepkisi sert oldu.. Genç kızın ölümünden PKK, Öcalan ve DTP'yi sorumlu tutuyor..

(...)17 yaşındaki Serap’ın katilleri, sadece o sokağa salınan azgın p****ler değildir..
Bu cinayetin vebali, o serserileri teşvik edenlerin tümü üzerindedir...
İmralı’daki tescilli cani başta olmak üzere, tüm şürekası...
Kendilerini Apo fedaisi ilan eden, aşiret ağaları ile kademe atlayıp, Apo’nun hassasına girmiş, dokunulmazlık payesine ulaşmış öteki yanaşmalar...
DTP kreması...
Genç kızın kanı tümünün üzerindedir...
Sadece Serap’ın değil...
Şu son Diyarbakır olayında kurşunlanıp ölen zavallının da katili onlardır.. Onun kafasının içini boşaltıp sokağa salanlar sorumludur o ölümden de...
Ve tabii bu olayın 25 yıldır aldığı canların tümünden de bu çete, PKK denilen caniler topluluğu sorumludur...
Uç noktada bunlar sorumludur da...
Bu cinnetin asıl cellatları da, ABD-AB koridorlarında ve dahildeki derin dehlizlerdedir!..

Yazarın tepkisi sadece sokaklarda terör estiren ve onların arkasındaki güçlere değildi.. Açılım sürecinde yapılan hatalara da işte böyle dikkat çekiyor:

(...)Stratejist Sedat Laçiner, ciddi hatalardan bahsederek, şöyle bir değerlendirme yapıyor, “Açılım süreci terör örgütü ve yandaşlarınca kendi lehlerine sonuna kadar istismar ediliyor. Süreç DTP’yi Kürtlerin tek temsilcisi imiş gibi gösterdi. DTP de kendisine adeta bahşedilen bu unvanı ’asıl temsilci ben değilim, İmralı’ diyerek Öcalan’a verdi.. Böylece İmralı’daki mahkûm Kürtlerin temsilciymiş gibi gösterilmeye çalışıldı.. Oysa ki daha başından itibaren kırmızı çizgiler, ulusal hassasiyetler çok iyi bir şekilde çizilmeliydi. Bu çizgiler tüm topluma ilan edilmeli, DTP’nin Kürtlerin değil birtakım Kürtçülerin temsilcisi olduğunun altı çizilmeliydi. Ayrıca PKK-DTP bağlantısı bu haliyle sürdüğü sürece DTP’nin meşru bir temsilci olamayacağının da altı çizilmeliydi” diyor.. Laçiner’in devamındaki şu değerlendirme çok daha ilginç, “DTP’yi özgürleştirme operasyonu olarak KCK operasyonları iyi bir araçtı. Böylece örgütün DTP ve diğer sivil yapılar içindeki eli kırılmış olacaktı. Fakat garip bir şekilde Demokratik Açılım’a en çok katkı sağlayan KCK operasyonları hız kesti, belki de tamamen durduruldu.”
Bu operasyonlar durdu da ne oldu...
Sokaklar “taş atan p****lerle” doldu!.. Nasıl oldu?!!