BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Yazıcıoğlu'ndan Teziç'e sert eleştiri

BBP Lideri Yazıcıoğlu, tutuklanarak Prof. Yücel Aşkın'a sahip çıkmanın Cumhuriyet'e sahip çıkmak olduğunu söyleyen YÖK Başkanı Teziç'e sert tepki gösterdi.

Abone ol

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, tutuklanarak cezaevine konan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'a sahip çıkmanın Cumhuriyet'e sahip çıkmak olduğunu söyleyen YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'e sert tepki gösterdi. Meselenin Cumhuriyet ve rejim konusu haline getirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Yazıcıoğlu, TBMM'yi YÖK gibi kurumları acilen müdahale etmeye çağırdı. BBP Genel Başkanı Yazıcıoğlu, partisinin Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek, Rektör Aşkın'ın tutuklanmasının ardından yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin gerçek anlamda demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü içselleştirmesi ve tüm kurumların hukuk karşısında eşitliğini sağlamak mecburiyetinde olduğunu belirten Yazıcıoğlu, bunu sağlamak görevinin de siyasi irade de olduğunu kaydetti. Yazıcıoğlu, siyasi iradenin zaaf içinde olduğu ya da muktedir olamadığı dönemlerde ise ülkenin bugünkü gibi kaos ve anarşi ortamına sürükleneceğini ifade ederek, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ermeni Konferansı'nın iptalini öngören mahkeme kararını "yanlış" olarak değerlendirerek Yargı'ya müdahale ettiğini hatırlattı. Yazıcıoğlu siyasi iktidarın aynı şekilde dokunulmazlıkların kaldırılmasında da Yargı'ya güvenmedikleri yönünde açıklama yaptıklarını belirterek, "İktidarın zafiyetiyle başlayan bu durum başka kurumlara da sirayet etti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü'nün tutuklanmasına karşı rektörlerin ve YÖK Başkanı'nın tavrı hukuka karşı bir 'kalkışma' hareketidir" dedi. Yazıcıoğlu, YÖK Başkanı Teziç'in "Rektör Aşkın'a sahip çıkmak Cumhuriyet'e sahip çıkmak" şeklindeki açıklamalarına da tepki göstererek şöyle konuştu: "Nasıl oluyor bir kişinin yargılanması Cumhuriyetin yargılanması anlamına geliyor, nasıl bir kişiye yapılmış bir muamele Cumhuriyete ve Laikliğe yapılmış sayılıyor. Bu nasıl mantık, bu nasıl anlayıştır. Yani sayın rektör mahkemeler tarafından suçlu bulunsa Cumhuriyet suçlu hale mi gelecek? Nasıl bir kişiyle Cumhuriyet eşit hale getirilir. Cumhuriyet bu kadar ucuz, bu kadar basit, bu kadar sıradan mı? Siz kimsiniz de Cumhuriyeti temsil ediyorsunuz? Siz kimsiniz laikliği temsil ediyorsunuz? Siz kimsiniz Cumhuriyet tanımıyorsunuz, laiklik tanımıyorsunuz, yargı tanımıyorsunuz? Bu yetkiyi nereden alıyorsunuz?" "YÖK BİR DUKALIK HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR" Yazıcıoğlu, YÖK'ün mahkemelerin başörtüsü konusunda verdiği kararlar sonrası yargının bağımsız olduğunu savunurken, bugün işine gelmeyen konularda Yargı'yı tanımaz bir tutum takındığını kaydetti. "Bu ideolojik yaklaşık, Yargı'ya müdahale YÖK'ün pervasızlık gösterisidir. YÖK bir dukalık haline dönüşmüştür" diyen Yazıcıoğlu, üniversitelerin dokunulmaz birer krallık haline geldiklerini söyledi. Bağımsız Yargı'nın herkese eşit muamele yapması gerektiğini de belirten Yazıcıoğlu, tutuklanma sürecinde sadece bilim adamına değil çobandan Cumhurbaşkanı'na kadar herkesin Yargı karşısında eşit olması gerektiğini vurguladı. Yazıcıoğlu, rektörlerin yargının kararına itiraz etmek ya da sonucunu bekleme hakkı varken Adalet Bakanlığı'na yürüyerek meseleyi Cumhuriyet ve rejim meselesi haline getirmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Bu yaklaşımın Türkiye'de belli kesimlerinin kendilerini sürekli Cumhuriyetin, rejim temsilci görmelerinden kaynaklandığını ifade eden Yazıcıoğlu, rejimi askıya almak, devletin tüm kurumlarını askıya almak gibi girişimlere neden olduğunu kaydetti. Yazıcıoğlu, "Bugün yargıya intikal etmiş olan Rektör Aşkın'ın davasının yargı aşamasında olması münasebetiyle suçlu olup olmadığı konusunda kimsenin hüküm verme hakkı yoktur. Yargıya saygı göstermek durumundayız. Ancak rektörlerin adeta bir kalkışmaya benzer tavırlarının kınıyoruz ve ayıplıyoruz" diye konuştu. Yazıcıoğlu, bu yaklaşımın cumhuriyet ve rejimle ilişkilendirilmesini kabul etmediklerini, Cumhuriyet'in herhangi bir kişinin şahsıyla ilgili olmadığının altını çizerek, "Cumhuriyet böyle her isteyenin istediği zamanın kuyruğuna bağlayacağı teneke değildir. Cumhuriyet bu kadar basit değildir" diye tepkisini ifade etti. Yazıcıoğlu, YÖK ve rektörlerin bu konudaki tutumlarını hukuk dışı bulduklarını belirterek, ayrıca iktidarın muktedir olmayan kurumları yerli yerine oturmada aciziyet gösteren durumunu da eleştirirdi. "Derhal YÖK kurumunun Meclis tarafından ele alınarak gerçekten üniversitelerin bilimsel yapısını tanzim edecek ve üniversitelerin bu yasakçı dukalık yapısını değiştirecek dokunulmaz kurumlar ve korkulan rektörler olmaktan üniversiteyi çıkaracak bir yapıya kavuşturulmak gerekir" diyen Yazıcıoğlu, TBMM'nin demokrasinin gereği olarak YÖK kurumuna müdahale etmesini ve YÖK'ün demokratik bir yapıya kavuşturulmasını istedi. Yazıcıoğlu ayrıca, Yargı'ya müdahale eden, Yargı karşısında pervasızca davranan kurumlara da yine Yargı'nın müdahale etmesi gerektiğini belirterek, Anayasa'nın "Yargı bağımsızdır" maddesi gereğinde Teziç'in açıklamalarının suç teşkil ettiğini öne sürdü. Yazıcıoğlu, bir soru üzerine, bu konuda yaptığı basın toplantısının mahkemede davası süren Rektör Aşkın'la değil, bu davada Yargı'ya müdahale eden YÖK Başkanı Teziç ile ilgili olduğunu belirterek, kendisinin Yargı'ya müdahalesinin söz konusu olmadığını söyledi.