BIST 10.209
DOLAR 32,36
EURO 34,75
ALTIN 2.396,66
HABER /  GÜNCEL

Verem savaş derneklerine trilyon gidiyor

1930 yılında çıkarılan veremle savaş için belediye gelirlerinden belli bir kesintiyi öngören kanun, bugün de geçerli.

Abone ol

Verem savaş derneklerine belediye gelirlerinden aktarılan para trilyonları buluyor. Belediye başkanları veremin artık eskisi gibi yaygın olmadığını belirterek kesintinin kaldırılmasını istiyor. Veremle savaş derneklerine belediyelerden aktarılan paraların trilyonlarca lirayı bulduğu ortaya çıktı. Sadece Bakırköy Belediyesi’nden dernek için ayrılan miktar yılda 2 trilyon lira civarında. Veremin en etkin olduğu 1930’lı yıllarda çıkartılan bir kanunla zorunlu hale getirilen uygulamanın bugün hâlâ sürdürülmesine belediye başkanları tepkili. Belediye başkanları, para sıkıntısı çekerken gelirlerinden önemli bir payın, sadece bir derneğe aktarılmasını anlamsız buluyor. Belediyelerin verem savaşı derneklerine aktardığı para eğlence gelir vergisinin yüzde 10’u. Bu oran 1596 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 20. maddesine göre zorunlu hale getirilmiş. Paranın tamamı yıl içinde ödenmediği takdirde belediyeler derneğe borçlu hale geliyor. Özellikle sınırları içinde hipodromu olan belediyelerden derneklere büyük para akışı sağlanıyor. Bazı belediyelerin 2002 yılında verem savaş derneği için ayırdığı para şöyle: Bakırköy 2 trilyon, İzmir–Buca 450 milyar, Bursa Nilüfer 202 milyar, Ankara Yenimahalle 76 milyar, Kadıköy 100 milyar, Beşiktaş 50 milyar. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun çıkartılmasıyla birlikte başlayan uygulamanın ilk yıllarında Türkiye ve dünyada en etkin hastalık veremdi. Tüm dünyada savaş ve yokluk yaşanırken, bu tür ortamlarda vücut bulan verem hastalığıyla mücadele etmek için seferberlik başlatılmıştı. Bu çerçevede ilk Verem Savaş Dispanseri 1923 yılında kuruldu. Zaman içerisinde yapılan mücadele sonuç verdi ve vereme yakalanma oranında büyük bir düşme yaşandı. Devlet İstatistik Enstitüsü ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1930 yılında vereme yakalanma hızı yüz binde 9 bin olarak görülürken, bu oran 1950’de 6 bin 500’e, 1970’de 3 bin 400’e, 1980’de 52’ye, günümüzde ise yüz binde 2,5’a kadar düştü.