BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Veli Paşayı bu isim korumuş!

Devlet içinde çeteydiler, herkes onlara haraç verir onlardan izin alınırdı. Bu isimler kimlerdi ve kimler tarafından korundu?

Abone ol

Devletteki çeteleşmeyi ortaya çıkarmak için kurulan Susurluk Komisyonu'nun Başkanı Elkatmış, JİTEM'in üzerine gidilmeden Ergenekon soruşturmasında derine gidilemeyeceğini söyledi. Elkatmış, Genelkurmay'ın Susurluk Komisyonu'na ifade vermesine izin vermediği JİTEM'in kurucusu Veli Küçük'ü koruduğunu belirterek “O dönemde MİT, asker ve Jandarma bizi engelledi“ dedi.

TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı eski Milletvekili Elkatmış, Ergenekon soruşturmasını y'a değerlendirdi. Susurluk Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarıyla mafya-devlet-siyaset arasındaki kirli ilişkilerin bir bölümünü ortaya çıkardığını belirten Elkatmış, “Susurluk olayı ile Ergenekon olayı aslında aynı şey. İkisinin birbirinden tek farkı ismi. O zaman Meclis komisyonu devlet içindeki derin yapılanmayı ortaya çıkarmıştı. Ülkeyi kollamak adına ortaya çıkan bir kısım insanların zamanla devlet içinde bir yapılanmaya girdikleri ve bu işi ranta çevirdiklerine kamuoyu şahit olmuştu” dedi.

JİTEM'İN ÜZERİNE GİDİLMELİ
Elkatmış, Ergenekon soruşturmasıyla kendilerine 'derin devlet' süsü vererek ülkeyi kaosa götürmeyi amaçlayan bir yapılanmanın ortaya çıktığını belirtti. Bu yapılanmanın en önemli ayaklarından birinin JİTEM olduğunu söyleyen Elkatmış, Ergenekon soruşturmasında ortaya çıkan JİTEM yapılanmasıyla ilgili bilgilere dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bu yapılanmayla ilgili emekli Tuğgeneral Veli Küçük, öldürülen emekli Binbaşı Cem Ersever ve emekli Albay Arif Doğan'ın ismi geçiyor. Bunların elindeki silahlar ve yaptığı eylemler gündeme geliyor. Burada şuna dikkat edilmesi lazım: Böyle bir yapılanma varsa sadece bu üç kişi mi eylem yapmış. Bu 3-5 kişinin işi değil. Derinleştirilmesi lazım. Derinleştirildikçe daha çok kişiye ulaşılacağı kesindir.”

EMNİYET VE SİYASET AYAĞI EKSİK KALDI
Elkatmış, Ergenekon soruşturmasında illegal yapılanmanın bir çok bağlantısının ortaya çıkarılmadığını ifade ederek, “Bu yapılanmanın ortaya çıkmayan medya, siyaset, asker, emniyet ve dış bağlantıları var” dedi. Ergenekon yapılanmasında kimin elinin kimin cebinde olduğunun anlaşılamadığına dikkat çeken Mehmet Elkatmış, “Bakıyorsun yapılanma içinde yok yok. Bir yanda Milli Görüş'ten biri, diğer yandan İşçi Partili, bir yanda ulusalcı, bir yanda Haham ortak hareket etmişler. Bu oynanan oyunun büyüklüğünü gösteriyor” şeklinde konuştu.

BİZİ ASKER VE MİT YANILTTI
Susurluk Komisyonu'nun çalışmaları sırasında asker ve MİT'in kendilerine yardımcı olmadığını vurgulayan Elkatmış Ergenekon soruşturmasında bu durumun tersine döndüğüne dikkat çekti. Elkatmış şöyle konuştu: “Biz MİT'e derin yapılanmayı ve ilişkileri sorduk. MİT bize doğru bilgi vermedi. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman, 'JİTEM diye bir şey olmadığını' söyledi. Ama JİTEM'in icraatları ortadaydı. Genelkurmay Başkanlığı, bir çok faili meçhul cinayete ismi karıştığı iddia edilen Kocaeli Jandarma İl Komutanı Albay Veli Küçük'ün komisyona bilgi vermesine gerek olmadığına karar verdi. Susurluk'un ucunun birçok kişiye ulaşmasından korkuluyordu. Bu yüzden üzerine gidilmesine izin verilmedi. Ancak bugün askerler emekli bir orgeneralin askeri lojmanlarda gözaltına alınmasına karşı çıkmıyor”

ERGENEKON PKK İLE İLİŞKİLİ
Elkatmış, soruşturmayla bu yapılanmanın bir çok terör örgütüyle işbirliği içinde olduğunu ortaya çıkardığını ifade ederek, “Bu yapılanmanın Hizbullah, PKK ve DHKP-C ile ilişkileri olduğu ortaya çıkmıştır. DHKP-C'li Osman Gürbüz ile derin devletin ilişkileri kamuoyunu uzun süre meşgul etmişti. Gürbüz, 1990'da gözaltına alındıktan kısa süre kaçmayı başarmıştı. Bu nasıl olmuştu. Gürbüz'ün yakalandığı otomobilin askerin malı olduğu gündeme gelmişti. Bu ilişkiler dikkat çekicidir” dedi.