BIST 10.046
DOLAR 32,47
EURO 34,84
ALTIN 2.418,75
HABER /  GÜNCEL

Vahdettin kaç parayla kaçtı?

Vahdettin hain miydi, giderken ne götürdü? İngiliz belgelerinde neler yazıyor? İşte bilinmeyenler..

Abone ol

Profesör Metin Hülagü, Londra’daki Foreign Office’te (Yabancılar Ofisi) yıllar sonra gün ışığına çıkan belgeleri inceledi. İngiliz kayıtlarına dayanarak son Osmanlı Padişah’ı Vahdettin ile Atatürk’ün ilişkisini kaleme aldı. Vatan'dan Bülent Günal sordu Prof. Hülagü cevapladı. İşte o söyleşiden satırbaşları;

Vahdettin hain miydi?
 
" Vahdettin hain değildi ama siyaset, özellikle dünya siyasetini bilmeyen bir adamdı zaten. Ama Vahdettin’in tecrübesizliği kadar Osmanlı’nın da zaafları var. Siyaset bilmeyen birinin tahta çıkması onun vatan haini olduğunu göstermez. Çünkü padişahlara Osmanlı tebaası, toprakları bir mirastır. İnsan mirasına ihanet eder mi? Çiftlik sahibi kendi çiftliğinin yok olmasını bile bile ister mi? O da istemiyor. Ama yeteneksiz, başarısız. Çevresindeki sözde siyaset bilenlerin oyuncağı oluyor. Oyuna getiriyorlar onu

ATATÜRK KAÇACAĞINI BİLİYORDU
"Atatürk'ün sarayda bir casusu var! Vahdettin’in en yakınındaki kişilerden biri bu. Ama kim olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz Atatürk’ün o dönemde gazetelere yansıyan açıklamalarında söylediği, “Vahdettin’in kaçacağını günler öncesinden biliyordum” açıklaması... Atatürk Saray’daki gelişmelerden gün be gün haberdar. Neler oluyor, biliyor. İngiliz belgelerine de bu durum aynen yansımış. "

YANINDA SERVET GÖTÜRMEDİ
Vahdettin’in İstanbul’dan ayrılırken yanına oğlu Ertuğrul’u, hizmetlilerinin bir kısmını ve sultan aylığı olan 50 bin Osmanlı Lira’yı alıyor. Bu da o günün parasıyla 20 bin İngiliz Sterlini ediyor. Paranın bugünkü değeri ise yaklaşık 215 bin YTL. Ayrıca bu paranın tümü nakit de değil. Aralarında Fransız ve İngiliz bonoları var.

ATATÜRK İLE ARALARI İYİ DEĞİLDİ
Bakın, öyle belgeler var ki, ben kitaba koyamadım. Niçin biliyor musunuz? Vahdettin’in İngiliz yetkililerine yazdığı kimi mektuplarda Atatürk için küfre varacak kadar sözleri var. Ben bu belgeleri yazsam hakaretten mahkemeler yakama yapışır. Vahdettin Atatürk’e bir bakıma düşman. Çünkü onu tahtından indirdi, saltanatına son verdi. Zaten Atatürk de Nutuk’ta Vahdettin için, ’sefil, aciz, anlayıştan yoksun, yaratık’ gibi kelimeleri kullanmış. Atatürk ile Vahdettin arasında en büyük çatışma birinin gelenekçi diğerinin yenilikçi olmasından kaynaklanıyor.

BAŞA GEÇME UMUDU VARDI
Vahdettin son nefesini verene kadar tahtından vazgeçmiyor. Bir gün şartların olgunlaşacağını ve saltanatının başına geçeçiğini umut ediyor. 1923 yılında Hicaz’da Mekke Beyanname’sini açıklıyor. Orada diyor ki: ”Akıllı ve münevver kimseler fiilen, irsen ve istihkâken hilafet ve saltanat makamında bulunan (ki bu dünyadaki en büyük ve en ehemmiyetli makamdır) bir sultanın vatana hıyanet etme emel ve hırsına kapılmasını nasıl izah edebilirler? Bu makamın ve özellikle hilafetin şeref ve haysiyetini muhafaza etmek için tahtımı muvakkaten (geçici olarak) terk ettim, refah ve rahatımı bir kenara attım.’