BIST 9.080
DOLAR 32,33
EURO 35,01
ALTIN 2.318,81

'Türküm' diyor 'Adam' daha ne istiyorsunuz?

Muharrem İnce o krediyi kullanamadığı gibi çok çabuk tüketti. Önceleri bir umut oldu, Kılıçdaroğlu'nu neredeyse koltuğundan ediyordu. Ama yakalandığı ağır kibir hastalığı, onu bir tek Kılıçdaroğlu'nun koltuğundan etmedi, her şeyini kaybetti.

Bak "Adam" ne diyor? 
"Türküm"
diyor...
"Tek bayrak" 
diyor...
"Tek millet"
diyor... 
"Tek vatan"
diyor... 
"Tek devlet"
diyor...

Yıllardır hep aynı şeyleri söylüyor. Çizgisi hiç değişmedi, ırkçılık yapmadı, Türkçülük yapmadı, Kürtçülük yapmadı, ayırım yapmadı, ayırmadı, ayrıştırmadı, bölmedi, bölüşmeyi tercih etti. 

"Adam" daha önce de böyleydi, "andımız" varken de, kaldırırken de, ülkesine, bayrağına, devletine, milletine aşıktı, hâlâ aşık. 

"Türküm" diyor Türk... 
"Adam"
ne desin daha?
Ağzıyla değil, kalbiyle söylüyor Türk olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin evladı olduğunu... Irkçı mı olsun istiyorsunuz, faşistlik mi yapsın istiyorsunuz? 

Ne istiyorsunuz "Adam"dan? 
Düşün artık "Adam"ın yakasından! 
Biraz da siz "Adam" olun...
Yettiniz artık!

MUHARREM İNCE'NİN ÖNSEÇİM ŞARTI!

Muharrem İnce, "İstanbul için varım" dedikten sonra, önseçim şartını koştu... Başka bir deyişle, "Olmayacak duaya amin" diyor yani. 

CHP'de önseçim olmayacağını, Kemal Kılıçdaroğlu aylar önce söylemişti. Hatta, kapalı kapılar ardında, CHP'nin oyunu yüzde 31'e çıkardığını söyleyerek, bir ara genel başkanlığa doğru yol alan Muharrem İnce'nin, Yalova'ya bile belediye başkan adayı yapılmayacağı konuşulmuştu. 

Ahmet Hakan, İnce'yi pişirip önümüze koysa da, Kemal Bey bu sefer eşeği sağlam kazığa bağlamış görünüyor. 

Ha, şunun da bilinmesinde fayda var; Muharrem İnce İstanbul'a ta başından beri talipti. O afra tafraları yapmasaydı, Kılıçdaroğlu karşıtlarını CHP'nin kapısına dikmeseydi, bir ihtimal istediği şeyi alabilirdi. 

CHP'liler ve HDP'lilerin, ya da şöyle söyleyeyim, Tayyip Erdoğan'a öfkesi hiç dinmeyen herkes, 24 Haziran'da Muharrem İnce'ye yüzde 31'lik bir kredi açtı.

Ve fakat...
Muharrem İnce o krediyi kullanamadığı gibi çok çabuk tüketti. Önceleri bir umut oldu, Kılıçdaroğlu'nu neredeyse koltuğundan ediyordu. Ama yakalandığı ağır kibir hastalığı, onu bir tek Kılıçdaroğlu'nun koltuğundan etmedi, her şeyini kaybetti. Ağırlığını, kibarlığını dürüstlüğünü... her şeyini bir koltuk uğruna heba etti. Yılmaz Özdil'e ayrı sövdü, İsmail Küçükkaya'ya bir başka çıkıştı. 

Muharrem Bey, döktüklerini toplamaya çalışıyor, yıktıklarını onarmak istiyor bence. Önseçim şovunun nedeni İstanbul adaylığını perçinlemekten başka bir şey değil bana göre. İstiyor ki, eski itibarlı Muharrem İnce olsun. İstiyor ki, CHP'liler kapısına dayansın "Sen aday ol" diye... İstiyor ki, ahali onun belediye başkanı olması için, bir kez daha oturma eylemleri falan yapsın. 

Kemal Bey, yarın "Gel bakalım Muharrem" dediğinde, İstanbul'a adayı olmak için, koşa koşa kabul edeceğine herkesle bahse girerim. 

CHP lideri derse ama, demez, demeyecek! Usla dursa, "ben" demek yerine, "biz" dese... Yüzde 31'le böbürlenmese, sabah ayrı akşam ayrı konuşmasa... Özel konuşmaları dışa vurmasa... Ağzını bozmasa, küfürbaz olmasa... bugün CHP'nin İstanbul'daki en güçlü adayı olurdu. Bir başkası olmazdı. Bir başkasının adı da geçmezdi. Hatta daha da ileri gideyim, Muharrem İnce varken, kimse aday bile olmazdı. Ne Gürsel Tekin, ne Akif Hamzaçebi... ne bir başkası. 

Ve fakat...
Şimdi hiçbir şey eskisi gibi değil, olmayacak! 

CHP'nin İstanbul adayı belli bence. . İki yıla yakındır İstanbul'da ev ev dolaşıyor, herkesin kapısını çalıyor, dert dinliyor... iddialı ve bir o kadar da istekli... 

Kim sizce?
Gürsel Tekin olabilir mi?