BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Türköne'den bir aykırı çıkış daha

Zaman gazetesi yazarı Mümtazer'er Türköne, ilkel ritüel olarak nitelediği Andımız metninin kaldırılması çağrısında bulundu.

Abone ol

Zaman gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, "Andımız ne işe yarıyor?" diye soruyor bugünkü köşesinde.

Yazarın "Dinî bir ritüel havasında çocuklara, faşizmin ırkçı böbürlenmesini ve solidarizmini telkin etmek insanlığa da medenî bir toplum halinde yaşama arzusuna da aykırı" sözleri bazı kesimlerin eleştiri oklarını çekecek gibi görünüyor.

Andımızın çocukları kişiliksizleştirdiğini savunan Türköne, şunları yazdı;

ANDIMIZ FAŞİST TELKİN

(...)  Gerçekten içeriğe göre iki şey yapıyorsunuz: Kendinizle övünüyorsunuz, sonra bir bütünün içinde erimeye, kendi insanî hasletlerinizi ve bireyselliğinizi o belirsiz ruh içinde eriterek yok etmeye rıza gösteriyorsunuz. Üstelik bu faşist telkini, küçücük çocuklara yapıyorsunuz. Ama yine de içerikten daha kötüsü var.

ANDIMIZ KİŞİLİKSİZLEŞTİRİYOR

“Andımız”, okulun bize özgü eğitim anlayışının, daha doğrusu disiplin tarzının merkezinde yer alıyor. Çocuklar okulun bahçesinde toplanıyor. Kısa bir oyun veya kaynaşma fırsatı ve sonrasında Andımız’ı okumak üzere sınıf sınıf kuyruğa giriyorlar. O yaşa göre yapılabilecek en ciddi şeyi yapıp, içeriğini anlamadıkları bir metni bağıra çağıra okuyorlar. Varlıklarını “armağan” ettikleri için, geriye ne kaldıysa onunla öğretmenlerinin peşine takılıp, düzen içinde sırayla sınıflarına giriyorlar. Sıcakta, soğukta bu ilkel ritüelin çarkları arasından geçip-yontulup terbiye ediliyorlar ve ancak ondan sonra, öğretmenin vereceği bilgileri almaya hak kazanıyorlar. Mesele andımızın içeriğinden önce bu kişiliksizleştiren disiplin ritüelinin kendisi. Aynı törensel uygulamaları, Andımız’ın içeriğini bütünüyle değiştirip demokratik ve insanî bir içerikle tekrarlamaya kalksanız ne olur? İnanın hiçbir şey değişmez.

ANDIMIZ DİSİPLİN ARACI

Andımız, bir endoktrinasyon aracı olmaktan önce bir disiplin aracı. Eğitim sistemimiz, andımızın merkezde yer aldığı bu disiplin anlayışına dayanıyor. Öğretmen, kendisini Andımız’daki gibi çocuğu yoğurup biçimlendirecek ve ona kendi kafasına göre bir kişilik kazandıracak aşkın bir otorite rolünde görüyor. Andımız öğretmeni, ruh ve kişilik terbiyecisi haline getiriyor.

(...) CİDDİ SAÇMALIK

Düpedüz yanlış olan bir şeyi genel kurala dönüştürdüğünüz zaman anlamını çözemediğiniz alışkanlıklar ortaya çıkıyor. Andımız, işte bu türden bir alışkanlık. Bu kadar ciddi bir saçmalığı, sorgulamadan tekrarladığınız için, sorgulama yeteneğiniz de gelişemiyor. Gözünüzün önüne, sabah okulun kapısından sıraya dizilmeden ve andımızı tekrarlamadan giren çocukları getirin. Öğretmen daha çok öğretmen olmak zorunda kalmaz mı? Demek ki andımız, öğrenimi engellemekten başka bir işe yaramıyor..

Mümtaz'er Türköne tüm yazıları