BIST 10.258
DOLAR 32,27
EURO 34,80
ALTIN 2.457,91
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Türkiyenin ilk kitap müzesi

Yıllardır biriktirdiği 50 bin kitabıyla Türkiye’nin ilk kitap müzesini kurmak için çalışan sahafın tek sıkıntısı var.

Abone ol

Sıtkı Altuner’in kurmayı düşündüğü kitap müzesi, kitapların ilk baskıları ile, ilginç özellikleri bulunan, imzalı, imzasız, yerli, yabancı; Milli Kütüphane’de bile bulunmayan kitaplardan oluşacak. Fatak emekli öğretmenin tek sıkıntısı müze için yer bulmak.

50 bini müzeye konulacak nitelikte 300 bine yakın kitabı bulunan sahaf Sıtkı Altuner, “Attilâ İlhan’ın ‘ellerini tutabilsem pia’nın / ölsem eksiksiz ölürdüm’ şiirindeki gibi, bu müzenin açılışını görmeden ölürsem eksikli ölürüm” diyor. Öğretmenlikten emekli olduktan sonra 12 yıldır bütün zamanını kitaplara ayıran Altuner’e kulak verelim...

BEHÇET NECATİGİL’İN İMZASINDAN ESİNLENDİ
İlk dükkan açtığımda müze kurma düşüncem yoktu. Giderek güzel kapaklı, birinci baskı, özel, nitelik taşıyan, bizim kültürümüzün temel taşı niteliğindeki bir çok kitap dikkatimi çekmeye başladı. Onları satmaya kıyamadım.

Kitabı zaten zor satarım da, onları hiç satmadım. Biriktirmeye başladım.
Behçet Necatigil’in şiir kitabı elime geçti. “Arada şiir varsa, güzelleşir yaşamak” sözleriyle 1957’de Zeynep isminde birine imzalamış kitabını. Hiçbir şiir kitabında yok bu dize. Bu dize gibi sözlerin bir kitabın arasında kalmasına gönlüm razı olmadı. Ondan sonra gözüm hep imzaları, birinci baskıları arar oldu. Düşününüz ki, Cahit Sıtkı şu kitabı ilk bastırdığında eline almış; ben onunla aynı heyecanı yaşıyorum şimdi.

KÜTÜPHANELERDE OLMAYAN KİTAPLAR DA VAR
Kayıtlara alınmayan, kütüphanelere sokulmayan pek çok kitap olduğunu gördüm. Bir kısmı da komik adlarla kendisi bastırmış. Nazım’a öykünüp yazanlar ve daha sonra kaybolan kişiler var. Ben istedim ki Konyanın falanca kasabasından çıkıp ta kitap bastıran bir insan da kaybolmasın. Onların kitaplarını da müzelikler arasına koydum.



MÜZELİK KİTAPLAR
Sıtkı Altuner’in müzeye koyacağı kitaplardan bazıları şunlar:

Albert Camus, Le Mythe de Sisyphe,
1942. Camus’un ölümünden çok kısa bir süre önce imzalanmış.

Ayşe Osmanoğlu, ‘Babam Abdülhamid’ kitabı. 1960.
Ayşe Osmanoğlu’nun eski el yazısı ve imzası bulunuyor.

John de Kay, Women And The New Social State
Prens Sabahattin’e 8 Mayıs 1919’da imzalanmış.

Stefan Zweig, ‘Brasılsen’,
Tahminen ölümlerinden 20-25 gün önce imzalamış Sebastiyane isimli birine...1943’te Ankara’ya gelmiş kitap. Türkçeye çevrilmemiş bir kitap

Konstantin Simonof, ‘Günler ve Geceler’
Yazar NaimTirali’ye 12/5/1975’te imzalanmış.

Behçet Necatigil, ‘Arada’, 1957
‘Arada şiir varsa, güzelleşir yaşamak’ ithafıyla imzalanmış.

Akşit Göktürk, Edebiyatımızda Ada
Oğuz Atay’a “Oğuz, bunu en iyi sen anlarsın...”

Bülent Oran
“Bitirim sanatçı Feridun Karakaya’ya...”

Kaynak: NTV