BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

Türkiye AB ülkelerinden daha güvenli

Türkiye, dünyaca ünlü yatırımcıların yeni tercihi oluyor. Yatırımcılar Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin birçok ülkesinde daha güvenli buluyor.

Abone ol

Devlet Bakanı Ali Babacan, Türkiye’nin notuna ilişkin reyting şirketlerini eleştirmeye devam ederken, yatırımcıların Türkiye’yi birçok Avrupa Birliği (AB) ülkesinden daha güvenli bulduğunu söyledi.

ABD merkezli Franklin Center isimli düşünce kuruluşunun, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle düzenlediği, “26. TransAtlantik Konferansı”na katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’ye duyulan güvene dikkat çekti. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında Türkiye’ye güven duyulduğunu aktaran Babacan, yatırımcıların Türkiye’ye bir çok Avrupa Birliği (AB) ülkesinden daha güvenli bulduğunu söyledi.

TÜRKİYE'YE YAKIŞIR NOT

Gelişmiş ülkelerde halen devam eden pekçok sorunu Türkiye’nin aldığı önlemler ile çok daha önce aştığını anlatan Babacan, buna karşın ‘Türkiye’ye yakışır’ not vermeyen reyting kuruluşlarını bir kez daha eleştirdi. Belçika, İtalya, İspanya, Portekiz ve İrlanda’nın CDS primlerinin (uluslararası sigorta tahvillerini sigorta ettirildiğinde ödenen prim) yüzde 1.2’ye kadar düşen Türkiye’den çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Babacan, şöyle konuştu:

Yatırımcılar Türkiye’yi birçok AB ülkesine göre daha güvenli bir ülke olarak görüyor. Türkiye içindeki güven de çok önemli. Bizim tüketici güven endeksimiz ve üretici güven endeksimiz şu anda kriz öncesi noktalara yükselmiştir. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin temelinde de bu güven endeksi var. Günlük rüzgarlarla sağa sola sapıldığında, güveni gelip vuracak politikalardır. Güven bir kere zarar gördüğünde, yıllarca toparlanamaz hale gelir. Dolayısıyla bu politikalarımızı ısrarla sürdüreceğiz.”

ABD İLE İLİŞKİLER

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında, ABD ile ticari ve ekonomik ilişkilere değinilirken, bunun ileri gitmediğini, aksine ivme kaybettiğini belirtti. ABD’nin Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı 2002’de yüzde 7.3 iken 2008’de yüzde 4.8’e gerilediğini belirterek, “Biz, TOBB olarak, Başkan Obama’nın ortaya koyduğu ‘model ortaklık’ yaklaşımın iktisadi boyutunun güçlendirilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ‘Türkiye-ABD Stratejik Ekonomik ve Ticari İşbirliği Çerçevesi’ni güçlü bir şekilde destekliyoruz” dedi. İran konusuna da değinen Hisarcıklıoğlu, “İran’ın nükleer silaha sahip olmasını tasvip etmediklerini” vurguladı. Hisarcıklıoğlu, “İran ile iş yapan Türk şirketleri, elbette bireysel olarak yapacağı işin artılarını ve eksilerini değerlendirerek karar verecekler. Ancak bunların, İran’da nükleer silah üretimine katkıda bulunmayacakları bilinmelidir” dedi.

DEĞİŞİME İNANAMADI

FRANKLIN Center Başkan Yardımcısı William J. Hughes, en son 20 yıl önce Türkiye’ye geldiğine değinerek, bu süre içinde ülkede “inanılmaz bir değişim olduğunu” söyledi. Konuşmasında, “Türkiye ve ABD birlikte durmalı, birlikte çalışmalı ve zamanımızın zorluklarıyla birlikte başa çıkmalı” diyen Hughes bu toplantının amacını da şöyle anlattı: “Farklı ülkeler olsak bile değerlerimiz ve amaçlarımız aynı. Vatandaşlarımız için yüksek hayat kalitesi istiyoruz. Güvenlik ve barış, eğitim, istihdam ve güçlü bir ekonomik büyüme istiyoruz" dedi.

GÜVEN KRİZ ÖNCESİNE DÖNDÜ

DELOITTE Türkiye’nin yayımladığı “Girişim Sermayesi Güven Araştırması 2010 İkinci Yarı Yıl: 2007’ye Dönüş” raporuna göre, yatırımcıların Türkiye’ye olan güveni, kriz öncesine, araştırmanın ilk yapıldığı 2007 yılındaki düzeyine geri döndü. Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Sorumlu Ortağı Anthony J. Wilson, araştırma sonuçlarına ilişkin “Girişim sermayesi sektöründeki yatırımcıların çoğu Türkiye’nin ekonomik durumuna ve kendi şirketlerine güveniyor” derken, “Bu yılın ikinci yarısına ilişkin son derece olumlu beklentileri var. Bu ortam Türkiye’ye yatırım ve sermaye girişini hızlandırıyor. Yatırımlar açısından 2010 yılının iyi bir performansla kapanması bekleniyor” diye konuştu. Raporun ortaya koyduğu bazı sonuçlar şöyle oldu:

 “Katılımcıların yüzde 59’unun yılın ikinci yarısına ilişkin beklentileri olumlu, yüzde 82’si de ikinci altı ayda alım yapma beklentisi içinde.”