BIST 9.916
DOLAR 32,52
EURO 34,91
ALTIN 2.431,77
HABER /  POLİTİKA

Topçu'dan muhalefete diktatör benzetmesi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, başkanlık sistemiyle ilgili konuştu Erdoğan'ı diktatörlükle suçlayanların kendilerinin diktatör olduğunu söyledi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, başkanlık sisteminin Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu söyleyerek, alınan kararların yürütme tarafından ivedilikle uygulanması gerektiğini ifade etti. Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı olmadığını kaydeden Topçu, başkanlık sisteminde Meclis'in denetim yetkisinin artacağını söyledi.

Topçu, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Gelişim ve İktisadi Düşünce Topluluğu tarafından düzenlenen "15 Temmuz, Başkanlık Sistemi ve Ortadoğu Politikası" konulu konferansta konuşma yaptı.

Türkiye'deki başkanlık sisteminin Amerika, Güney Amerika gibi

Diktatör sensin. Sen onun aldığı oyu alsan demek Allah etmeye, evin yolunu unutacaksın.

olmayacağını ifade eden Topçu, "Türkiye'nin değerlerini anlayan, insanımıza, bizim coğrafyamıza, bizim gibi bir başkanlık sistemi olacak. Bizim ihtiyaçlarımıza göre bir başkanlık sistemi olacak." diye konuştu.

Parlamenter sistemin sıkıntılarının her dönem görüldüğüne dikkat çeken Topçu, şöyle devam etti:

"Eskiden bir söz vardı. 'Önce mülkiye, sonra Türkiye 10 yılda bir harbiye' derlerdi. Bu parlamenter sistemin eksikliklerinden ortaya çıkan durum. Koalisyon hükumetlerinin ülkeye kaybettirdiği, ekonomik kayıplar, siyasi çalkantılar, toplumun kamplaşması gibi durumlar. Canı sıkılan üç beş kişi bir araya gelir bir tane tabela bir de isim bulurlar, yatar bir kenara. Nasıl olsa yarın bir gün binde bire, binde üçe de ihtiyaç duyulur. Bir koalisyon olur veya bir ittifakla bende canımı meclise atarım. Bu kez mecliste pazarlıklar başlar. Ezcümle parlamenter sistem bizim ülkemiz için siyasi istikrarsızlık demek. Siyasi istikrarsızlık olduğu zamanda ekonominin çökmesi demek, kalkınmamızın durması demek, güdümlenebilir, yönetilebilir bir ortam olması demek."

"GÖREVLER AYRILIĞI DİYE BİR ŞEY YOK"

Parlamenter sistemde görevler ayrılığı diye bir şey olmadığına işaret eden Topçu, "Diyelim ki bir parti tek başına veya koalisyon ile iktidar oldu. Bakanlar yasama ve denetim yapan organın içerisinden seçiliyor. Birlikte seçilen kişiler gidecek bakan olacak ve sende onu denetleyeceksin. Hükümetin istemediği bir konuda yasa yapacaksın. Meclis millet adına denetler, millet adına yasa yapar. Başkanlık siteminde istenen ve arzu edilen budur. Meclis, yasama, yürütme, yargı denilen erklere ayrılır. Parlamenter sistemde yasama, yürütme, yargının birbirinden ayrı olması doğasına aykırı. Çünkü yasa yapan yerden aynı zamanda yürütme çıkıyor." şeklinde konuştu.

Parlamenter sistemin siyasi istikrarsızlık sağladığı gibi kuvvetler ayrılığı ilkesinin yerli yerine oturmasına da engel olduğunu vurgulayan Topçu, "Başkanlık sistemi olunca ne olacak? Başkanlık sistemi olunca meclis, yürütme dışarıdan olacağı için, yürütme başkana bağlı olacağı için, başkanda bir tek sandıkta millete hesap vereceği için meclis oturacak hem yasa yapacak hem denetim yapacak." değerlendirmesinde bulundu.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNE MUHALEFET YAPILMASI"

Başkanlık sistemine muhalefet edenlerin çeşitli nedenleri bahane ettiğine dikkati çeken Topçu, "İşte 'eyalet sistemi olacak, şöyle, böyle olacak' diyorlar. Biz ne ABD ne Güney Amerika ne Fransa gibi olacağız. Bizim coğrafyamıza, bizim medeniyetimize, bizim ihtiyaçlarımıza uygun bir başkanlık." dedi.

Başkanlık sistemi için yapılan eleştirilerin karşılığı olmadığını vurgulayan Topçu, şunları söyledi:

"Muhalefetlerin söylediği 'eyaletlere bölüneceğiz' asla. 'Bayrağımız 5-6 tane olacak' asla. 'Vatan' asla. Çünkü uzun adam her konuşmasında Rabia diyor. Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan. Eyaleti nereden çıkarıyorsunuz? Peki başkanlık sitemi gelince ne olacak? Yasama yürütmeden ayrılacak. Yani meclis yürütmeyi denetleyecek ve kanun yapacak. Bu kadar basit, cilt cilt kitaplarla laflarla anlatmaya gerek yok. Endişe 'bölüneceğiz', bölünmeyeceğiz. Endişe 'eyalet olacağız', olmayacağız. Dert ne? Dert şu, parlamenter sistemi mevcut yapılar için besleme organı gibi hareket ediyor. Adam üç beş oy alıyor. İşte yüzde 24 oy alıyor. Sabah akşam yüzde 52 oy almış adama hepimizin gözüne baka baka negatif bir siyasi çizgi çiziyor. Ondan sonra duruyor duruyor 'diktatör' diyor. Diktatör sensin. Sen onun aldığı oyu alsan demek Allah etmeye, evin yolunu unutacaksın. Mevzu bu kadar basit. Başkanlık sistemi Türkiye'nin bir ihtiyacıdır. İvedilikle alınacak kararlar yürütme tarafından ivedilikle uygulanmalıdır."