BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Tofaş'ın yeni ürüne isim aranıyor

Çin ve Brezilya ile birlikte Türkiye'de de üretilecek yeni orta sınıf sedan otomobil için, Türkçe bir isim düşünüldüğünü söyleyen Tofaş kurmayları arayışlarını sürdürüyor.

Abone ol

Tofaş CEO'su Alfredo Altavilla, Çin ve Brezilya ile birlikte Bursa tesisinde de üretilecek 'D200' kodlu orta sınıf sedan otomobile, Türkçe isim konulacağını söyledi. Altavilla, Peugeot Citroen Grubu (PSA) ve Fiat ortaklığında üretimine başlanacak MiniCargo'ya Türkçe isim konusundaysa taraflarla görüşmeler yapıldığını söyledi. 2006'da toplam 300 milyon euro ile Tofaş tarihinin en büyük yatırımının gerçekleşeceğini kaydeden Altavilla, MiniCargo ve D200'ün üretime alınmasıyla, toplam üretim kapasitesinin 2008'de 300 - 350 bin civarında olacağını bildirdi. Altavilla, Çin ve Brezilya'da da üretilecek D200'ün adının, söylenmesi ve hatırlanması kolay Türkçe bir kelime olmasına karar verdiklerini belirterek, "Ancak Çin'deki ismi Çince'nin çok farklı bir dil olmasından dolayı, oraya özgü olacak" dedi. Altavilla, bu konuda, Türkiye'de de uzantıları olan, Avrupa, ABD, Japonya'da da araştırmalar yapacak bir şirketle çalıştıklarını söyledi. Başarımız kanıtlandı Yılda 60 bin adet üretilerek, 20 bini ihraç edilmesi planlanan D200'de Türkiye'nin, başlangıçta 'Çin ve Brezilya'dan sonra aracın üretileceği son ülke' olarak belirlendiğini hatırlatan Altavilla, Tofaş'ın, mühendislik ve imalattaki başarısı sayesinde projede liderliğini üstlendiğini bildirdi. Altavilla, aracın Türkiye'deki lansmanının da 2 ay öne çekildiğini kaydetti. Türkiye'nin, otomotivde üretim üssü olarak rekabetçi konumunu kaybedebileceğine dikkat çeken Altavilla, mühendislik ve tasarımda da söz sahibi olması gerektiğini vurguladı. MiniCargo'nun mühendislik çalışmalarının büyük kısmının, Türk mühendislerince yürütüldüğünün altını çizen Altavilla, projede 120 Türk mühendis çalıştığını ifade etti. Tedarikçilerle birlikte tasarım yapma anlayışı getirdiklerini de söyleyen Altavilla, MiniCargo'nun geliştirme ve tasarım sürecinin bir bölümünün de, tedarikçilerle yürütüldüğünü söyledi. Altavilla, teşviklerle ilgili bir soru üzerine, ayrıcalıklı muamele istemediklerini, ancak hükümetin sağlıklı büyümeyi sağlamak, ihracat-ithalat dengesini korumak amacıyla yerel üretimi teşvik için bazı tedbirleri gündeme getirmesi gerektiğinin altını çizdi. 'Türk tüketiciler için icat edildi!' Tofaş CEO'su Alfredo Altavilla, PSA, Fiat ve Tofaş işbirliğiyle üretilecek olan ve üç marka için, üç farklı tasarıma sahip olacak MiniCargo'nun üretim kapasitesinin, Türk pazarının performansı gözetilerek 30 bin adet daha artırıldığına dikkat çekti. Bunun için 30 milyon euroluk ek bir yatırım da yapılacağını söyleyen Altavilla, yenilikçi, akıllı ve kullanışlı olması planlanan MiniCargo'nun kargo ve kombi versiyonu ile birlikte 3 farklı versiyonda üretileceğini kaydetti. Markaların birbirini baltalamaması için tasarımlarda farklılıklar olduğunun altını çizen Altavilla, bununla birlikte aracın bir versiyonunun kasasının, adeta özel olarak Türk tüketiciler için icat edildiğini söyledi. Altavilla, Tofaş'ın Fiat açısından en stratejik yerlerden biri haline geldiğini de belirterek, "Bundan dolayı Tofaş olarak, Fiat'ın yatırımlarından aslan payını alır durumdayız" dedi. Geçmişte örnekleri var! Fiat'ın D200 kodlu sedan otomobiline Türkçe isim verilmesi, akla 'Devrim' ve 'Anadol' örneklerini getirirken, Tofaş, Fiat modellerini Türkiye'de 'Murat' adıyla üretmişti. Ayrıca Tofaş'ın kuş serisi, yine Türkçe adlara sahipti. Şahin ile Doğan, Mısır'da halen bu isimlerle üretiliyor. Ayrıca Renault da, bazı model versiyonlarını (Toros gibi) Türkçe kelimelerden seçmişti. 'Argoya takıldık' Seçilecek ismin, başka ülkelerde sorun çıkartmamasının önemine değinen Altavilla, geçmişte bununla ilgili değişik olaylar yaşadıklarını söyledi. Altavilla, şöyle devam etti: "İtalya'da ürettiğimiz Fiat Ritmo'yu, aynı isimle ABD'de lanse etmek istedik. Ancak Ritmo, Amerikan argosunda kadınların muayyen günlerine verilen admış. Biz de lanse etmeden iki gün önce adını Strada olarak değiştirdik. Alfa Romeo 164'ü Japonya'da satacaktık. Japonca'da 1, 6 ve 4 rakamları yan yana geldiğinde 'Akrabanız ölüm döşeğinde' anlamına geliyormuş. Biz de adını 166 olarak değiştirdik."