BIST 10.151
DOLAR 32,38
EURO 34,69
ALTIN 2.397,33
HABER /  GÜNCEL

'Ticaret gelişiyor, PKK konusunda değişim yok'

Başbakan Erdoğan'ın Irak ziyaretini değerlendiren Irak parlamentosunun Kürt üyelerinden Mahmut Osman, 'iki ülke arasındaki ticari ilişkiler gelişecek ancak PKK konusunda fikir ayrılığı devam ediyor' diyor.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iki günlük Irak ziyaretinin durakları Bağdat, Necef ve Ebil oldu.

Ziyaretin üç durağının da önemli siyasi ve sembolik anlamları var.

Seçimlerden sonra, uzun süre hükümetin kurulamadığı Irak'ta, Türkiye İyad Allavi'yi ve El Irakiye partisini desteklemişti, ancak kurulan koalisyon hükümetinin başbakanı yine Allavi'nin rakibi Nuri el-Maliki olmuştu. Dolayısıyla, Ankara'nın ilişkileri tamir etmesi gerekebileceği düşünülüyor.

Erdoğan Şiilerin kutsal kentlerinden Necef'te ise Hz. Ali'nin türbesini ziyaret eden ilk Sünni lider oldu. Erdoğan ayrıca Şii dini lider Büyük Ayetullah Ali Sistani ile görüştü.

Başbakan Erdoğan'ın Erbil ziyareti ise Kürt bölgesel yönetimiyle ilişkilerin geliştiğini gösteriyor.

Bu üç şehrin Irak ve bölge için işaret ettiği kırılma noktaları çerçevesinde, Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili olarak, Irak Parlamentosu'nun Kürt üyelerinden Mahmut Osman'ın görüşlerini aldık.

BBC Türkçe: Erdoğan'ın Irak ziyareti Bağdat ve Erbil'de nasıl karşılandı?

Mahmut Osman: Ben ziyareti önemli buluyorum. Irak ve Türkiye arasında özellikle de ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesine yarayacak diye düşünüyorum. Biliyorsunuz, iki ülkenin bir stratejik yüksek kurulu var, başında Maliki ve Erdoğan'ın olduğu. Erdoğan ziyareti sırasında Sistani ile de görüşecek. Bu görüşmenin amacı Türkiye'nin Bahreyn'de Sünniler ve Şiiler arasında arabuluculuk yapmak istemesi. Ancak söz konusu güvenlik olduğunda değişen bir şey olmadığını düşünüyorum. Türkiye hala PKK'yı terörist olarak görüyor, güç kullanmak istiyor ve Araplar ile Kürtlerden bu konuda destek istiyor. Bu olumsuz bir nokta ve daha önce de Türkiye'ye bunun siyasi bir sorun olduğunu ve yalnızca diyalog ve barış ile çözülebileceğini söyledik. Dolayısıyla, bu fark devam ediyor ancak ziyaret gene de önemli.

BBC Türkçe: Bağdat ile devam edersek, Türkiye'nin Allavi'ye destek vermesi, Maliki'nin başbakanlığında kurulan hükümet ile olan ilişkilere zarar verdi mi?

Mahmut Osman: Hayır, öyle olduğunu düşünmüyorum. Maliki hükümeti kurulduktan sonra, Türkiye de bu hükümete destek verdi. Zaten El-Irakiye'nin de mecliste üyeleri var. Türkiye Allawi'nin Başbakan olmasını tercih ederdi ama başbakan Maliki oldu. Amerika Birleşik Devletleri ve diğer tüm taraflar da bu durumu kabul etti. Türkiye'de bu gerçekle baş edebiliyor ve Maliki'yi destekliyor. Herhangi bir güvensizlik göstermiyorlar.

BBC Türkçe: Erbil ziyaretinin ticari ilişkiler ve sizin tabirinizle 'güvenlik'ten oluşan ikili gündemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mahmut Osman: Bir yandan Erbil ve Türkiye arasında artan ticari ve ekonomik ilişkiler gündemde, bir yandan da sınırın iki yanındaki güvenlik meselesi. Erdoğan da hem Irak meclisinde hem de Maliki ile "PKK terörünün tehlikleri" gibi bir konuşma yaptı. Bence bu Kürdistan'da bölgesel yönetim ile tartışılacak temel konulardan biri olacak. Daha önce de yaptıkları gibi bölgesel yönetimden PKK'yı toprakları içinde barındırmamasını isteyecekler. Bu konuda bir fikir birliği sağlanabileceğini sanmıyorum. Çünkü Kürt bölgesel yönetimi bunun siyasi bir sorun olduğunu ve barışçıl bir şekilde çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Türkiye ise bir terör sorunu olduğunu düşünüyor ve güç kullanılmasından yana.

BBC Türkçe: Erdoğan'ın ziyareti iki ülke arasındaki ilişkileri nasıl etkileyecek?

Mahmut Osman: Bence bu ziyaretten iki şey elde edecekler. Birincisi, Irak ile ticari ilişkilerin geliştirilmesi. Diplomatik ilişkiler de gelişecek. Basra'daki konsolosluk açıldı bile, yakında Erbil konsolosluğu da açılacak. İkincisi, Sistani ile yapılan görüşme. Bu da Erdoğan'ın partisinin asıl destekçileri olan Sünniler ile Şiiler arasındaki ilişkileri güçlendirmek için atılan bir adım. Türkiye'nin şimdiye kadar attığı adımlar, Avrupa Birliği üyesi olmasını sağlayamadı. Dolayısıyla, Türkiye gittikçe güneye, Körfez ülkelerine, Arap ülkelerine ve Afrika'ya dönüyor. Irak'ın bu açıdan da stratejik bir önemi var. Türkiye'nin bölgedeki etkisini artırma hedefini Amerika Birleşik Devletleri de destekliyor, çünkü İran'ın bölgedeki etkisinin azalmasını istiyor.