BIST 11.061
DOLAR 32,20
EURO 35,03
ALTIN 2.499,61
HABER /  DÜNYA

Terim umutsuz, Bilic umutlu, Yanal endişeli

Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikler Federasyonu (IFFHS) üyesi ve Türkiye temsilcisi FSTATS, teknik direktörlerin beden dillerini açı...

Abone ol

Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikler Federasyonu (IFFHS) üyesi ve Türkiye temsilcisi FSTATS, teknik direktörlerin beden dillerini açıkladı.
Teknik direktörler sık sık basının karşısına geçerler ve futbolseverlere açıklamalarda bulunurlar. Peki bu açıklamaların ne kadarı samimi, ne kadarı gerçeği yansıtıyor? İşte FSTATS konuyu iletişim ve beden dili uzmanı Mert Aydıner’e sordu. Fatih Terim, Slaven Bilic ve Ersun Yanal… Bu üç teknik adamın beden dilleri neler söylüyor? İşte FSTATS’ın o yazısı:
“Türkiye Futbol Federasyonu’nun A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörlüğü için Fatih Terim ile resmen anlaşması futbol kamuoyunda halen tartışılıyor. Yapılan görüşmeler sonucunda Terim, 2014 Mayıs ayına kadar Galatasaray Teknik Direktörlüğünün yanı sıra A Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörlüğünü de yapacak. Peki, tecrübeli çalıştırıcı bu görevi gerçekten istiyor muydu? İmzalar atılırken yaptığı konuşmada “Ülke ve bayrak söz konusu olunca, görevden kaçmak olmuyor.” ifadelerini kullanan Fatih Terim’in beden dili bu sözleri destekliyor mu?
Beden dili uzmanı Mert Aydıner imzaların atıldığı basın toplantısında hem Fatih Terim’in hem de TFF başkanı Yıldırım Demirören’in vücut hareketlerini inceledi. Kelimelerin gücünü inkar etmesek de iletişimde en önemli unsurun "asla yalan söylemeyen" beden dili olduğunu belirten Mert Aydıner, nasıl söylediğimiz ne söylediğimizden çok daha önemlidir açıklamasını yaparken konuyu şöyle örneklendiriyor; mesela bir teknik direktör “Ben takımıma güveniyorum, bu maçı rahat alırız!” derken beden dili söylediklerini yalanlayabilir.

YILDIRIM DEMİRÖREN’E SÜRPRİZ OLDU
Peki, geçtiğimiz gün yapılan basın toplantısında Yıldırım Demirören’in ve Fatih Terim’in beden dilleri neler söylüyordu? Uzman Mert Aydıner’e göre Fatih Terim’in milli takım teknik direktörlüğü teklifini kabul etmesi Yıldırım Demirören için “şaşırtıcı ve mutluluk verici” oldu.
Mert Aydıner: “Yıldırım Demirören, basın toplantısının başında Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal’a ve Galatasaray’a gerçekten minnettar. Ünal Aysal’a samimiyet ile teşekkür ediyor. Bu teşekkürün sebebi onu çok zor bir durumdan kurtardığı için olabilir. Yıldırım Demirören, Terim’in teklifi kabul etmesinden dolayı rahatlamış bir görünüm sergiliyor.”

FATİH TERİM GELECEKLE İLGİLİ UMUTLU DEĞİL
Beden diline o anki duygu ve düşüncelerin yansıdığını, analizin anlık yapılabileceğini söyleyen Uzman Mert Aydıner’e göre Fatih Terim, gönül rızası ile değil de zorla bu görevi kabul etmiş gibi görünüyor.
Mert Aydıner: “İstediğiniz bir şey söz konusu olduğunda, onunla karşı karşıya geldiğiniz zaman dik durursunuz, atılgan olursunuz, o yöne doğru hareket edersiniz ama birisi sizi zorla bir yere oturtmuşsa “isteksiz ve hareketsiz” görünürsünüz. Coşkulu bir görünüm sergilemeyen Fatih Terim. “Bana bir görev verildi ve bu görev milli takım olunca kaçınılmaz.” derken bu coşkusuzluk sözlerine ve ses tonuna da yansıyor. Ayrıca yüzüne yansıyan hareketlerden endişeli olduğunu da çok rahat ifade edebiliriz. Bunun birçok sebebi olabilir. Mesela Galatasaray’da ki gidişatının bozulacağı endişesini taşıyor olabilir. Ya da iki görevin aynı anda yürütebilirliğiyle alakalı kaygıları olabilir. Daha önce milli takıma geldiğinde inançla, coşkulu bir şekilde konuşan Terim’in şimdi elleri masanın altında. Gelecekle ilgili umutlu görünmüyor. Başarılı olacağına dair inançlı bir duruş sergilemiyor. Kaşlarından, yüzündeki zorluk kaslarının hareketinden ve dudağını bükmesinden gelecekle ilgili henüz olumlu bir fikrinin, inancının olmadığını anlayabiliyoruz. Ancak gayet samimi ve inanarak söylediği bir şey var ki milli takımdaki sistemin oturtulması konusundaki arzusu. Bu konuyla ilgili konuşurken Fatih hocanın kendine olan güveni beden diline de yansıyor.

SLAVEN BILIC TURDAN UMUTLU
Avrupa Ligi’nde zayıf rakibi Tromsö’ye mağlup olan Beşiktaş’ta teknik direktör Bilic’in maçın ardından katıldığı basın toplantısındaki beden dilini analiz eden Uzman Mert Aydıner’e göre Hırvat teknik adamın alınan yenilgiyi hiçbir şekilde beklemediği net bir şekilde anlaşılıyor.
Mert Aydıner: “Bilic’in dudaklarını ısırmasından aklına gelen olumsuzlukları söylemediğini, içinde tuttuğunu anlıyoruz. Basın toplantısı boyunca eliyle burnunu ve ağzını kapatması tahammülsüzlüğün ve öfkenin göstergesi. Yüz ifadesi düşünceli ve üzgün. Bir soru sorulduğunda yerinde kıpırdanmak sorulan soruya tam olarak yanıt veremeyeceğinin ve söylediği şeylerin arkasında duramayacağının işaretidir. Sorulara net cevaplar vermeyen Bilic’in zihnindeki olumsuzlukları yansıtmamaya çalıştığını ve toplantı içinde aslında aklında maçın muhasebesini yaptığını söyleyebiliriz. Ayrıca toplantı boyunca duruşunu bozmayan ve sabit bir şekilde duran Bilic’in sol dirseğini rakip takımın teknik direktörüne doğru yöneltmesi ve araya mesafe koyması da ona karşı üstünlüğünü belli etme çabasıdır. Rakibine ben senden üstünüm diyen Bilic toplantı sonunda Agnar Christensen ile tokalaşırken de elini rakip teknik adamın elinin üstüne çıkarıyor. Burada da yine ben senden her şekilde daha üstünüm mesajı veriyor. Kazanma olgusunun beyinde şekillendiği gerçeğinden yola çıkarak bu doğrultuda davranışlar sergileyen Hırvat teknik adamın tur için inançlı olduğunu söyleyebiliriz.”

ERSUN YANAL MASKELEME YAPIYOR
Mert Aydıner’e göre, Arsenal’e 3 - 0 mağlup olduktan sonra basın toplantısında soruları yanıtlayan Fenerbahçe teknik direktörü Ersun Yanal henüz takıma uyum sağlayamamış durumda.
Farklı bir mağlubiyetin ardından son derece stresli olmasının normal karşılanması gerektiğini belirten Aydıner “Ersun Yanal sabit oturuşu ve ellerini kontrol etme şekli ile aslında renk vermemeye, duygularını belli etmemeye çalışıyor. Yinede dilini ağzının içinde dolaştırması, konuşurken hafif hafif sallanması yaşadığı stresi ve endişeyi ele veriyor. Ancak Ersun hoca ile ilgili en dikkat çekici nokta konuşurken biz vurgusunu yapmaması. Hocanın kendisini hatalardan soyutlaması henüz tam olarak takımla kaynaşamadığının da göstergesi. Oldukça kontrollü, renk vermemeye çalışan Ersun Yanal ile Aykut Kocaman arasında bu açıdan bir benzerlik var. Her ikisi de duygularının hareketlerine yansımasına izin vermiyor. Yani maskeleme yapıyorlar. Ancak çok kontrollü davranmak ve duyguları belli etmemek futbolcularla ve taraftarlarla iyi ilişkiler kurmayı ve güvenin tesis edilmesini de engelleyebiliyor.”
İletişim ve beden dili uzmanı Mert Aydıner sözlerini noktalarken tek bir harekete bakarak izlediğimiz kişinin düşüncesinin anlaşılamayacağının altını çizerek ‘’Beden dili analizi sadece kişinin o anki duygularını yansıtır. Ancak bu duyguyu ortaya çıkaran düşüncelerin kaynağı hakkında bize bilgi vermez. Doğru bir yargıya varabilmek için kişinin beden dili, yüz ifadeleri, ses, konuşma tarzı ve kelimelerden oluşan iletişim şeklini belirlemek ve elde ettiğimiz bu bilgileri o kişinin içinde bulunduğu koşullar çerçevesinde değerlendirmek gerekir’’ dedi.