BIST 9.916
DOLAR 32,45
EURO 34,74
ALTIN 2.441,94
HABER /  GÜNCEL

Tayyar’dan çarpıcı çatı aday değerlendirmesi

Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “Burada ve bundan sonra da ne Kılıçdaroğlu ne Devlet Bahçeli artık Türkiye’de siyaset yapamayacak hale ...

Abone ol

Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, “Burada ve bundan sonra da ne Kılıçdaroğlu ne Devlet Bahçeli artık Türkiye’de siyaset yapamayacak hale gelecek. İkisi de 10 Ağustos’tan sonra tasfiye olacak. Ekmeleddin İhsanoğlu, MHP ve CHP liderlerinin sonunu hazırlamıştır” dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Tayyar, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
MHP’nin çatı aday önererek CHP’nin bir adım önüne geçtiği hatırlatılarak, Kılıçdaroğlu’nun Eklemeddin İhsanoğlu’nu önererek MHP’yi devre dışı bırakmak ya da alternatifsiz hale mi getirmek mi istediğinin sorulması üzerine Tayyar, “Devre dışı gibi düşünmeyin. Birlikte de bir oyun kurgulandı. Başka bir akıl bunları kurguluyor. Bunlar bizim geçmişte de alışık olduğumuz kurgular. Yeni çıkan ve karşılaştığımız kurgular değil. Darbeciler, bir darbe planı hazırlarken aynı zamanda siyasi şartları da olgunlaştırmaya çalışır. Kendilerine uygun buldukları siyasi partileri de kendilerine dayanak haline getirirler. 17 Aralık’ta biz bunu gördük. Ergenekon ve Balyoz sürecinde de gördük. Örnek olsun diye söylüyorum. 3 Kasım seçimlerinden hemen sonra, 2003 yılı Ocak ayında Afyon’da MHP’nin toplantısında bu iktidar gidecek diyen ve 6 ay sorma seçim olacak diyen bir Devlet Bahçeli realitesini biliyoruz. Ne zaman daha seçimlerden 3 ay sonra. Arkasından yine eş zamanlı olarak dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal iki ay sonra seçim olacak diyordu. Şimdi düşünün ki bir seçim olmuş, bir siyasi parti tek başına iktidara gelmiş ve iki muhalefet partisi biri o zaman Meclis içinde biri Meclis dışında. Diyorlar ki 2 ay içinde, 6 ay içinde seçim olacak ya da iktidara geleceğiz. Birileri AK Parti’nin en kısa zamanda devrileceğini, Türkiye’nin seçime gideceğini planlamış ve bunları da ikna etmiş. Yoksa niye durup dururken halka böyle bir talepte bulunabilirler” şeklinde konuştu.

“EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NUN GETİRİLMESİ DE O ÜSTÜN AKLIN, BUNLARI KURGULAYAN O ÜSTÜN AKLIN İRADESİDİR”
17 Aralık senaryosunu hazırlayanların ellerindeki bütün belge ve bilgileri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye verdiklerini söyleyen Tayyar, “Bu operasyon gerçekleştikten sonra Devlet Beyi ve Kemal Beyi sahaya sürerek bunların siyasi zemin oluşturulmaya çalışıldı. Yani CHP’de MHP’de 17 Aralık operasyonunu önceden biliyordu ve buna önce bunları ikna ettiler. Şimdi gelinen noktada o geçmişi kurgulayanlar, yeni bir oyunla bunları sahaya sürdüler. Yoksa bu oyunu kuran kendileri değil. Ekmeleddin
İhsanoğlu’nun getirilmesi de o üstün aklın, bunları kurgulayan o üstün aklın iradesidir” dedi.

“EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NUN GÜÇLÜ BİR ADAY OLACAĞI VARSAYIMDAN HAREKETLE BUNLAR YOLA ÇIKTILAR”
Adayın muhalefetin aklıyla çıkarılmadığını kaydeden Tayyar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çok açık MHP ve CHP kendi hallerine bırakılsaydı eğer ben inanıyorum ki sayın Başbakanımızın karşısına daha güçlü bir aday çıkarabilirlerdi. Bir yerde bir Tayyip Eroğan’ı tasfiye etme planı varsa niye zayıf bir adayla çıksınlar. Zaten buradaki tuhaflık şu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun güçlü bir aday olacağı varsayımdan hareketle bunlar yola çıktılar. Bakıyorum bazı kalemler, sayın Başbakanın ya da hükümetin elinden din olgusu kavramının alındığını söylüyorlar. Recep Tayyip Erdoğan’ın akıllarınca kullanacağı bütün argümanlar ellerinden alınacak ve bunu yapacak isimde kendileriyle de uyumlu olacak. Yani bir devşirme muhafazakâr bir isim olacak. Yeni bir Haşim Kılıç ile karşı karşıyayız. Yeni bir Abdüllatif Şener ile karşı karşıyayız. AK Parti’nin adayını AK Partili değerlere sahip olduğu varsayılan bir isimle vurabileceklerini düşünüyorlar ama bu isimde kendilerine en az Sisi kadar sadık olsun, en az Esad kadar sadık olsun. Problem bu. Mısır’ da bir darbe girişimi gerçekleşti. Biz bu darbenin hangi sahiplerle yapıldığını biliyoruz. Arkasında bir koalisyon vardı. Amerikan derin devleti vardı. İsrail vardı. Küresel sermaye vardı. Diğerlerinden farklı Mısır’da Suudi Arabistan gibi bazı körfez ülkeleri vardı. Şimdi aynı koalisyon burada Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde müdahil olmuş vaziyette. Mısır’dakine darbe diyemeyen, Suriye’deki bütün çözüm önerilerine Esad’ı da eklemleyen bir Ekmeleddin İhsanoğlu var. CHP’de Esadçı. Milletvekillerini gönderdiler. Birlikte fotoğraf çektiler. O koalisyonda Saadet Partisi’de var. SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ta aynı çizginin şuan bir temsilcisi. Suriye’ye gitti. Esad’ın sarayında kaldı para ödemedi. Koalisyon birlikte Ekmeleddin İhsanolğu’nu çıkarıyorlar. Bunlar yabana atılacak gelişmeler değil. Türkiye Gezi’de bu tezgahı bozdu. 17 Aralık’ta bu tezgahı bozdu. 30 Mart’ta bozdu. Allah’ın izniyle 10 Ağustos’ta da bu tezgâhı bozacak. Burada ve bundan sonra da ne Kılıçdaroğlu ne Devlet Bahçeli artık Türkiye’de siyaset yapamayacak hale gelecek. İkisi de 10 Ağustos’tan sonra tasfiye olacak. Artık Türk siyaseti bu iki ismi taşıyamayacak. İkisinin de kullanım süresi artık bitti. Eğer seçimden hemen sonra 10 Ağustos seçiminden hemen sonra bir erken seçim olur, Türkiye bir erken seçime giderse partilerin başında kalabilirler. Olmaz normal zamanda bir seçim olursa 2015 yılı Haziran ayında bir seçim olursa iki liderin de seçimi görememe ihtimalleri var diye düşünüyorum. Ekmeleddin İhsanoğlu, MHP ve CHP Liderlerinin sonunu hazırlamıştır.”

“AK PARTİ İLE BDP’NİN ORTAK ADAYIYMIŞ GİBİ SAYIN BAŞBAKANIMIZI SUNARAK BİR MANİPÜLASYON YAPACAKLAR”
Ekmeleddin İhsanoğlu olayında paralel yapının rolünün olup olmaması sorusuna Tayyar, “Tamamen işin içindeler. Onlar birden fazla alternatif üretmişlerdi. Ürettikleri alternatiflerden birisi de buydu. Ankara’da ürettikleri Mansur Yavaş modelini cumhurbaşkanlığı seçiminde İhsanoğlu ile geliştirmiş oldular. Bu sürecin başından sonuna kadar içerisindeler. Bununla ilgili olarak da anketler yaptılar. Önümüzdeki dönemde yürütülecek kampanyanın içerisinde yer alacaklar. Başbakanımız aday olursa, Başbakanımızda ifade etti. Filmler hazırlamışlar. Bunu servis yapacaklar. AK Parti ile BDP’nin ortak adayıymış gibi sayın Başbakanımızı sunarak bir manipülasyon yapacaklar. Doğu ve Güneydoğu’da AK Partiye yönelik bir talep var. çözüm sürecinde insanların siyasal tercihlerini, özgürce yapabilir hale gelince AK Partiye yöneliş hissedilir hale geldi. Bundan bir rahatsızlık var. başbakanımız aday olursa . Doğu ve Güneydoğu’da çok ciddi oy alır. Zaten partiler arası oy dağılımına bakılırsa BDP’yi saymazsak ikinci bir parti yok orada. Oradaki Kürt oylarının başka adaya kayma ihtimali zayıf olduğu için acaba diyorlar. Diğer oyları çatı adaya kaydırabilir miyiz bunun hesabı içerisindeler” diye konuştu.

“ORTAK PAYDALARI ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI”
Sol bir partinin bu kadar üst üste sağcı olarak gösterilmesine ilişkin Tayyar, “Kemal Bey nereye gittiğini kendisi de bilmiyor. Yeri geliyor bozkurt işareti yapıyor. Yeri geliyor devrimci işareti yapıyor. Değişik şekillere giriyor. Kendince bir iktidar yolu arıyor ve bu yolda her şeyi mubah görüyor. Yoluna devam ediyor. Bütün ideolojik değerleri, tanımlamaları tamamen alt üst etmiş vaziyetteler. Ortak paydaları Erdoğan düşmanlığı. Eğer siz toplumun değerleri ve savunduğunuz değerleri üzerinden politika üretmiyor ve sadece düşmanlık ve intikam duygusu içerisinde kendinize bir yol haritası belirliyorsanız geçmişte olduğu gibi bugün de çarptınız ve çarpmaya devam edersiniz. Erdoğan’ı devirecek AK Partiyi silecek her türlü işbirliğinin içerisindeler” ifadelerini kullandı.

“BİR TRAVMA YAŞIYORLAR”
Sol seçmenin İhsanoğlu’nun aday gösterilmesine nasıl bakacağı sorusuna Tayyar, “Bir travma yaşıyorlar. Belli bir kesimde çok ciddi bir rahatsızlık var. Kendilerini ifade edemiyorlar. Ben her şeye rağmen planladıkları gibi gelişmeyeceğini ve sol tabanda da bir reaksiyon yaratacağını düşünüyorum. Liberal sol kesimde ciddi bir rahatsızlık oluşturduğunu biliyoruz. Bunların Erdoğan düşmanlığına dayalı bir fanatik kesimleri var. bunlar memnuniyetle karşılayabilirler eğer sonuca ulaşacaklarsa. Ancak hesaplaşmayı seçimlerden sonraya bırakmışlar gibi gözüküyor” değerlendirmelerinde bulundu.

EKMELEDDİN TÜRKİYE’NİN SİSİ’Sİ
Tayyar, şunları söyledi:
“Mısır’da Sisi’yi tanklarla darbe yoluyla iktidara getiren uluslararası koalisyon şimdi Türkiye’de yeni bir operasyona kalkmış vaziyettedir. İçine değişik siyasi partileri katarak bir operasyona hazırlanıyorlar. 10 Ağustos’ta Türkiye’nin Sisi’si olarak değerlendirebileceğimiz Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmayı planlıyorlar. Bu millet geçmişte oyunları bozdu ve bu seferde oyunu bozacak. İnşallah Sayın Başbakanımızın da adaylığı en kısa zamanda açıklanır.”
“AK Parti din olgusunu çok mu yoğun kullanıyordu ki yapılan yorumlarda AK Parti’nin elinden aldık deniliyor?” Sorusu üzerine Tayyar, “Yanlış çözümlemelerden kaynaklanıyor. Sayın Başbakan dindar bir insan. Partimizin politikası muhafazakar dimokrasi olarak tanımlanıyor. Muhafazakar kimlikten kaynaklanıyor. Kur’an-ı Kerim okuyan bir Başbakan var. Namaz kılan bir Başbakan var. Dindar bir nesil istiyoruz diyen bir Başbakan var. Oysa Sayın Başbakan dini yaşıyor. Problem buradan kaynaklanıyor. Burada bir kullanım söz konusu değil. Hisseden ve yaşayan bir kitle var. Bunu parti politikası olarak içselleştirmiş bir siyasal yapı var. Bunu görmezden geliyorlar ve toplum da bunu böyle algıladı ve bağrına bastı. Birkaç yerde duvara çarptılar. Bunlar devşirme birkaç muhafazakar bularak bir yola çıktılar. Haşim Kılıç’ın epeyce kafasını karıştırdılar. Haşim Kılıç vazgeçirilmişte olabilir, ikna olmamış da olabilir. Belki cesaret edememiş olabilir. Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan ile yarışacaksınız öyle kolay bir şey değil. Mansur Yavaş epey bir niyetlendi. Olmadı. Zannediyorum ki buraya yönelişte uluslar arası baskıların etkisi oldu. Yani Haşim Kılıç’a teklif götürülmemişte olabilir veya başta düşünülüyordu burası baskın olmuş olabilir. Bu pazarlıklar zaman içerisinde ortaya çıkacak. İhsanoğlu Türkiye’nin yeni Sisi’si. Bu millette gerekeni söyleyecektir. Cinayet işleyen birisine katil demiyorsanız bu sizi elbette ki katil yapmaz ama katile katil demeyene de ne denir. Darbeye darbe demeyen, darbe yoluyla iş başına gelen, binlerce insanı katleden bir adamı din adamı olarak kutsuyorsunuz, aslında size din adamı denmez. Buradan anlıyoruz ki İhsanoğlu için bu ifadeleri kullanamayız” cevabını verdi.

BEN BUNUN SİSİ’Yİ DARBE YOLUYLA MISIR’DA İKTİDARA GETİREN ULUSLAR ARASI KOALİSYONUN ORTAK ADAYI OLARAK GÖRÜYORUM
“Size göre İhsanoğlu’nu kim bulmuştur?” sorusu üzerine Tayyar şu cevabı verdi:
“Az önce tarif ettiğimiz bir akıldan söz ediyoruz. Bu uluslarası irade, Türkiye’yi çok yakından izleyen isimler. Bunlar Türkiye’ye gelirler, herkesle görüşürler. Gazetecilerle de görüşürler, zaman zaman bize de geldikleri olur. Benim Milletvekili olarak bana gelen çok isim oldu. Amerikan, İngiliz, Orta Doğu ülkelerinden, Japonya’dan. Sonuçta üzerinde yoğunlaştıkları isimleri elerler ve ondan sonra da siyasi partiler nezdinde nabız yoklamaya başlarlar. Yani bide onlara bunu kabul ettirmek gerekiyor. Dışarıdan bulunmuş ve onlara da kabul ettirilmiş bir isim diye düşünüyorum. Ben bunun Sisi’yi darbe yoluyla Mısır’da iktidara getiren uluslar arası koalisyonun ortak adayı olarak görüyorum.”
IŞİD’i bu hale getirenin CIA olduğuna dikkat çeken Tayyar konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunun arkasında Amerika gücü vardır. Amerika bölgede yeni bir yapı oluşturuyor. Orada haritalar yeniden çizilecek ve enerji kaynakları yeniden paylaşılacak. Bununla beraber kendisine bir yol biçen Türkiye’ye de bir ayar vermeye çalışıyorlar. Yani burası artık bizim kontrolümüzde, burada ne yapılacaksa buna biz karar vereceğiz, sen sadece bizim söylediklerimize uyan bir müttefikimiz olacaksın. Ancak IŞİD oradan iktidardan pay alamayan Sünni aşiretlerle de birleşerek hareketi büyüttü. Başlangıçta CIA’nın ve ilintili olduğu Mossad gibi örgütlerin desteklediği bu yapı şuan da kontrolden çıkmaya başladı.”
(İHA)