BIST 9.916
DOLAR 32,52
EURO 34,96
ALTIN 2.438,60
HABER /  GÜNCEL

Tarihe artık farklı bir gözle bakılmalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tarihe artık farklı bir gözlükle bakılması gerektiğini belirterek, hadiseler sıcakken değerlendirmelerin sağl...

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tarihe artık farklı bir gözlükle bakılması gerektiğini belirterek, hadiseler sıcakken değerlendirmelerin sağlıklı olmadığını söyledi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, tarihin ya galipler ya güçlüler tarafından çarpıtılarak yazıldığına dikkat çekerek, "Kendi tarihçilerimiz tarafından çarpıtılarak kayda geçirildi. Eskilerin deyimiyle köprünün altından çok sular aktı. Zaman yaraların bir çoğunu tedavi etti. Eskiye ait çok sayıda tartışma artık yerli yerine oturdu. Dünya üzerinde devletler genellikle arşivlerindeki gizli belgelere 50 yıllık gizlilik süresi koyarlar. Çok nadiren yüz yıllık gizlilik süreleri olur. Tabulardan ön yargılardan azade şekilde konuşmaya başlanır. Bizim de millet olarak artık bütün bu hadiseleri soğukkanlılıkla siyasi tartışmalardan uzak ele alma, gerçekleri öğrenme ve öğretme vaktimizin geldiğine inanıyorum. Bizim yüz yıl önceki bütün bu olayları artık korkularımızdan arınarak, kurtularak ele almamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.
Edoğan, "1923 yılına kadar devletimiz milletimiz ecdadımız bizim kendi dedelerimiz sürekli cepheden cepheye koştular. Nadir zaferlerin yanında büyük yenilgiler yaşandı. Büyük göçleri katliamları yaşadık. Anadolu’nun Trakya’nın her evinden fertler cepheye gittiler ve dönmediler.
Bu süreç son derece tabi biçimde milletimizin hafızasında acı bir yer edindi. Bir takım korkuların oluşmasına da yol açtı. Bu korkular hem Osmanlı devletinin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir takım elitleri tarafından istismar aracına dönüştürüldü. Dikkatinizi çekiyorum son 200 yıldır bu topraklarda bölünme ve irtica toplumu terbiye etmek için kullanılan iki önemli korku oldu. Bazı tarihi hadiselerin yüzüncü yıl dönümlerine yaklaşırken bu korkuları, tehdit amacı olarak kullanılmasını artık masaya yatırmak zorundayız. Bunu sadece belli hadiseler için söylemiyorum. Bugüne kadar gelen belirsizliğini koruyan ve istismar aracı olarak kullanılan her hadisenin açığa çıkması en büyük amacımızdır.

BUNUN HAYALİYLE YAŞIYORUM
En başta tüm bu meseleleri yüz yılın ardından artık siyasetin konusu ve malzemesi olmaktan çıkaralım. Bilim adamlarına tarihçilerine gerçek sahiplerine bu işi havale edelim dedik. şu noktanın da altını çiziyorum. Tarihle yüzleşme sadece bizim Türkiye’nin yapacağı bir yüzleşme değildir. Bunu bizim yapmamız yetmez. 100 yıl öncesine ait korkuları trajedileri diri tutan, büyüten, toplumlarını şekillendirmek için kullanan her millet de artık bu yüzleşmeyi yapmaları gerekir, yapsınlar diyorum. Açık açık söylüyorum, 100 yaşında 200 yaşında korkularla yaşayan hiçbir millet reform yapamaz. Geçen hafta bu kürsüden bir şey ifade ettim. 77 milyonun her bir ferdinin kendisini bu ülkenin asıl sahibi olarak hissetmesini öne eğmeden başını dimdik ayakta durmasını gönülden arzu ediyor, bunun samimi hayaliyle yaşıyorum dedim" şeklinde konuştu.
12 yıldır millete ve devlete bu özgüveni kazandırmanın mücadelesini verdiklerini belirten Erdoğan, "Geçen hafta, kutlu doğum haftası münasebetiyle, orada da binlerce gence bunu anlattık. Bu ülkenin bir vatandaşı, etnik kökeninden, mezhebinden, inancından, dilinden yaşam tarzından dolayı eğer ayrımcılığa uğruyorsa orada zulüm var demektir. Ama bununla birlikte bu ülkenin her bir ferdinin de cesur olmasını, özgüvenli olmasını bekliyor ve istiyoruz. Türk müsün? Korkmayacaksın. Kürt müsün, Arap, Çerkez, Boşnak mısın? Sünni misin, alevi misin? Artık korkmayacaksın. Namaz kıldığın için, kuran okuduğun için, başörtüsü taktığın için artık çekinmeyeceksin, artık başını öne eğmeyeceksin, artık korkmayacaksın. Annenden öğrendiğin dili konuştuğun için mahcup olmayacaksın. İnandığın gibi yaşamaktan korkmayacaksın" dedi.
(İHA)