BIST 9.525
DOLAR 32,57
EURO 34,66
ALTIN 2.506,07
HABER /  POLİTİKA

Suudi Arabistan'da söyledi: Başkalarını bekleyemeyiz

Suudi Arabistan'da Terörizmle Mücadele toplantısına katılan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "PKK/PYD/YPG’ye karşı gerekli tüm tedbirleri tereddütsüz biçimde almaya devam edeceğiz." dedi.

Abone ol

Milli Savunma Bakanı Nurattin Canikli, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki El Faysalia Otel'de düzenlenen "Terörizmle Mücadele İslam Askeri Koalisyonu Savunma Bakanları Toplantısı"na katıldı. Canikli, "Biz, herhangi bir terör tehdidine asla müsamaha göstermeyeceğiz ve PKK/PYD/YPG’ye karşı gerekli tüm tedbirleri tereddütsüz biçimde almaya devam edeceğiz. Bu mücadelemizde tüm dostlarımızdan çekincesiz destek bekliyoruz." dedi.

Açılışını Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz'in yaptığı toplantıda konuşan Bakan Canikli, istikrarsızlık ve güvenlik eksikliğinden en çok muzdarip olanların Müslümanlar ve İslam ülkeleri olduğunu belirtti.

Terör örgütlerinin bir kısmının İslam'ın adını kullanarak, masum insanlara saldırdığına dikkati çeken Canikli, "Mısır'daki son katliamı en kuvvetli biçimde kınıyor ve başsağlığı diliyoruz. Cuma namazı kılan masum Müslümanlara saldırmak hiçbir hakiki Müslümanın tahayyül dahi edemeyeceği büyük bir günahtır. Bu katiller hiçbir şekilde İslamiyet'i temsil edemezler. Ancak yine de İslam alemi içerisindeki ayrılıkları suistimal edebilmektedirler." diye konuştu.

Dayanışma içinde hareket etmenin önemini vurgulayan Canikli, "Teröristleri mazeret ve bahanelerinden mahrum bırakmanın tek yolu birlik olmaktır. Aynı şekilde, hakiki bir birlik, siyasi, mezhepsel ve etnik gerginliklerin üstesinden gelmemizi gerektirir. Güneydoğu Asya'dan Afrika'ya, Kafkasya'dan Körfez bölgesine uzanan Müslüman dünyasında, uyuşmazlıklardan, düşmanlıktan ve ihtilaflardan kaçınmalıyız." ifadelerini kullandı. 

Canikli, bunların teröristlerin elini güçlendirdiğinin altını çizerek, şunları söyledi:

"Bu hengame içinde Müslümanlar öldürülmekte, Müslümanlar acı çekmektedir. Müslümanlar olarak bu akan kanı durdurmak bizlerin görevidir. İslam, barış dini olarak bize böyle rehberlik etmektedir. Bu nedenle, İslam alemindeki gerilimler süratle ele alınmalıdır. Hoşgörü, Körfez bölgesinde ve Ortadoğu'da istikrarın tesisinde kilit role sahiptir. Körfez bölgesindeki meseleler, Körfez İşbirliği Konseyi vasıtası da dahil olmak üzere, en iyi şekilde Körfez ülkelerinin kendileri tarafından ele alınabilir. Bu İslami dayanışma ruhu, İslam aleminin her tarafında hakim kılınmalıdır."

"Başkalarının bizler adına terörle mücadele etmesini bekleyemeyiz"

Terörizmi yaratan temel nedenlerin üzerine gitmenin tek başına yeterli olmadığını, terörizme hep birlikte etkili biçimde karşı konulması gerektiğini ifade eden Bakan Canikli, "Başkalarının bizler adına terörle mücadele etmesini bekleyemez ve bunun için başkalarının yardımını arayamayız." dedi.

En fazla ıstırap çekenlerin kendi acılarını da en iyi biçimde dindirebileceğini belirten Nurettin Canikli, şöyle konuştu:

"Bu anlayışla, koalisyon girişimi de, terörizme karşı müşterek gayretlerimize Müslüman alemindeki safları sıkılaştırmamıza yardımcı olmak suretiyle katkı sağlayabilir. Aslında, terörizmin her türünün reddedilmesi ve tümüyle mücadele edilmesi Aralık 2015 tarihli ortak bildiride kilit ilke olarak yinelenmiştir. Maalesef bu ilke küresel çapta uygulanmamaktadır. Bazı ülkelerin Fetullahçı terör örgütü bağlamındaki ön yargılı ve mütereddit yaklaşımları bunun bir örneğidir. Benzer şekilde, terörizmle mücadeledeki yapıcı çabalarımız, büyük bir stratejik ve ahlaki hata nedeniyle zarar görmektedir. DEAŞ'la mücadeleyi bir başka terör örgütü olan PKK/PYD/YPG’yle ortaklık kurarak sürdürmek yanlıştır. Bu durum Suriye'nin geleceğini tehlikeye sokmakta, ayrıca bölgesel güvenlik ve istikrarı da tehdit etmektedir.  Biz, herhangi bir terör tehdidine asla müsamaha göstermeyeceğiz ve PKK/PYD/YPG’ye karşı gerekli tüm tedbirleri tereddütsüz biçimde almaya devam edeceğiz. Bu mücadelemizde tüm dostlarımızdan çekincesiz destek bekliyoruz."

"Koalisyonu gerçek anlamda işlevsel, etkili ve muktedir kılmayı hedeflemeliyiz"

Türkiye'nin DEAŞ'la mücadelenin ön cephesinde yer aldığını vurgulayan Canikli, "Fırat Kalkanı Harekatı bu kararlılığımızın açık bir göstergesiydi." diye konuştu.

Milli Savunma Bakanı Canikli, şu değerlendirmede bulundu:

"Suriye’deki durumu sükunete eriştirme yolundaki gayretlerimiz, Astana ve Cenevre görüşmeleri vasıtasıyla siyasi süreci ilerletmektedir. Bunlara ilaveten, aşırılıkçı ideolojilerle ve yabancı terörist savaşçılarla da mücadele etmekte, aynı zamanda terörün finansmanının önlenmesi için çalışmalar da yürütmekteyiz. Koalisyon kapsamında bu alanlarda sarf edilecek ilave gayretler de faydalı olacaktır. Koalisyonu gerçek anlamda işlevsel, etkili ve muktedir kılmayı hedeflemeliyiz. Türkiye bu amaç doğrultusunda çalışmaya hazırdır. Terör musibetine birlik içinde karşı durmak yönündeki kararlılığımız sağlamdır. Tam bir dayanışma içinde olursak, bu alandaki çabalarımızı daha da etkili hale getirebiliriz."

Koalisyonun amacı

Terörizmle Mücadele İslam Askeri Koalisyonu'nun kuruluşu, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Selman'ın veliaht vekilliği döneminde 14 Aralık 2015'te yapılan açıklamayla duyurulmuştu. 

Bu konuda, Türkiye dahil 34 ülkenin katılımıyla 15 Aralık 2015'te ortak açıklama yayımlanmış, üye ülkelerin terörle mücadele için Suudi Arabistan önderliğinde askeri bir "ittifak" oluşturmaya ve Riyad'da bir müşterek harekat merkezi kurmaya karar verildiği belirtilmişti.

Üye sayısının 41'e ulaştığı koalisyonda, Afganistan, Bahreyn, Bangladeş, Benin, Birleşik Arap Emirlikleri, Brunei, Burkina Faso, Cibuti, Çad, Fas, Fildişi Sahili, Filistin, Gambiya, Gabon, Gine, Gine Bissau, Katar, Komorlar Birliği, Kuveyt, Libya, Lübnan, Maldivler, Malezya, Mali, Mısır, Moritanya, Nijer, Nijerya, Pakistan, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Suudi Arabistan, Togo, Tunus, Türkiye, Uganda, Umman, Ürdün ve Yemen bulunuyor.

Görev sahası

Koalisyon, radikalizm ve terörizmi ideolojik olarak itibarsızlaştırmayı, İslam'ın suistimal edilmesine karşı ortak söylem belirlemeyi, karşı bilgi ve istihbarat paylaşımını yoğunlaştırmayı ve bu alanlarda dayanışma ve işbirliğini artırmayı amaçlıyor.

Koalisyonun görev sahasını ise terörle düşünce alanında mücadele, terörle medya aracılığıyla mücadele, terörizmin finansmanının engellenmesi, terörle mücadelede askeri operasyonların eş güdümü oluşturuyor.

Bu arada, koalisyon savunma bakanları toplantısı ise ilk defa düzenleniyor.