BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,97
ALTIN 2.428,20
HABER /  GÜNCEL

Soygun parasıyla grup seks yapmış!

Ameliyat maskesiyle Ataşehir'de bir bankayı soydu. Soygunun hemen ardından soluğu bir otelde aldı ve iki kadınla alem yaptı!

Abone ol

Ataşehir'de, ameliyat maskesiyle banka soyan Turgay Z, soygundan hemen sonra beş yıldızlı otelde iki kadınla alem yaptığı ortaya çıktı.

Ataşehir Küçükbakkalköy'de bulunan bir banka şubesine 21 Şubat 2011 tarihinde ameliyat maskeli ve silahlı olarak gelen bir kişi önce güvenlik görevlisini etkisiz hale getirerek silahını gasp etti.

Ardından gasp ettiği silahla birlikte iki silahı da doğrultup bankadan 13 bin 680 lirayı alarak kaçtı. Olayın ardından harekete geçen Gasp Büro Amirliği Ekipleri, görgü tanıklarının ifadelerine başvururken bankanın güvenlik kamera kayıtlarını inceledi.

İncelemede, soygun anının saniye saniye kameraya yansıdığı ortaya çıktı. Görüntülerde, ameliyat maskeli bir kişi eli silahlı bankaya giriyor. Güvenlik görevlisine yönelerek silahını gasp ediyor.

Ellerinde iki silah olduğu halde vezneye yöneliyor. Ardından parayı gasp ederek kaçıyor. Görü tanıklarının bu kişinin bir ticari taksiden indiğinin görüldüğü bilgisi üzerine ekipler, sözkonusu taksicinin de ifadesine başvurdu.

ECZANE KAYITLARI İNCELENDİ

Taksici, bu kişinin eczaneden çıkıp aracına bindiğini ve bankadan para çekeceğini söyleyerek kendisini durdurduğunu söyledi. Bunun üzerine taksicinin gösterdiği eczanenin kamera kayıtları da incelendi. Görüntülerde, soyguncunun eczaneden bir maske satın aldığı görüldü.

Bu görüntülerde yüzü açık olan soyguncunun kimliği tespit edildi. Ardından Ataşehir'de düzenlenen operasyonda, 25 yaşındaki Turgay Z.yakalanarak gözaltına alındı.

"BORÇLARIM BİRİKTİ"

Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorgulaması yapılan Turgay Z. Suçunu itiraf ederek soygunu anlattı. Turgay Z. ifadesinde,"Bahçıvanlık ve suculuk yaptım. Bir süredir işsizim. Borçlarım birikti.

Bu yüzden suculuk yaptığım bu mahalleyi bildiğimden burada soygun yapmaya karar verdim. Maskeyi aldıktan sonra kuru sıkı tabancayla bankaya girdim. Bankadakilere hasta olan kızkardeşim için soygun yapmam gerektiğini söyledim. Soygundan sonra kuru sıkı tabancayı çöpe attım.

"TANIDIĞIM İKİ KADINLA OTELE GİTTİM"

Bankaya yakın yerde bir apartmanın çatı katında saklandım. Güvenlik görevlisinden aldığım silahı da çatıya sakladım. Yarım saat geçtikten sonra bir şey olmamış gibi oradan ayrıldım.

Daha önceden tanıdığım iki kadını aradım ve alem yapmak için Kozyatağı'ndaki beş yıldızlı otele gittim. Otele bin 400 lira para verdim. Bir kişiye 6 bin lira borcum vardı onu da verdim. Paranın hepsini bitirdim" dedi.

Bunun üzerine zanlının söylediği otelin kamera kayıtları da incelendi. Görüntülerde, Turgay Z.'nin iki kadınla asansöre bindiği kameralara yansıdı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan Turgay Z. Kadıköy Adliyesi'ne sevk edildi. Sevk sırasında basın mensuplarının "Neden soygun yaptınız" şeklindeki soru üzerine Turgay Z., "Sevdiğim için" şeklinde yanıt verdi.

"HIRSIZ BU KEZ PES DEDİRTTİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Antalya'nın Aksu İlçesi'ndeki bir restorandan balık ve rakı çalan 37 yaşındaki Gökhan Ö., ertesi gün bir parkta mangalda balık rakı keyfi yapmak isterken yakalandı.

Aksu Serik Caddesi üzerinde bulunan 'Ramazan'ın Yeri 2' adlı restorana gece tuvalet camını kırarak giren Gökhan Ö., dolapta bulunan balıkların yanı sıra, 10 şişe rakı ve bir miktar parayı çalarak kaçtı.

Sabah işyerine gelen personel hırsızlığı fark edilince polise haber verildi. Aksu İlçe Asayiş Büro Amirliği ekipleri, ertesi gün öğle saatlerinde Muratpaşa İlçesi'nde bulunan Şükrü Solmaz Parkı'nda elinde balık olan birkaç kişinin oturduğu bilgisine ulaştı.

Parka giden polis, balıklarla birlikte 4 kişiyi mangal yakmak için hazırlık yaparken yakaladı. 3 şüpheli parkta oturdukları sırada Ramazan Ö.'nün yanlarına balıkla geldiğini ve birlikte yemeyi teklif ettiğini söyledi.

Suçlamaları kabul eden Gökhan Ö., polis tarafından gözaltına alındı.

"ESKİ EŞİNİN DRAMINA GÖNLÜ RAZI OLMADI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Mersin'de 13 yıl önce boşandığı eşinin gırtlak kanserine yakalanması ve hastalığın 2 bölgeye daha sıçramasının ardından yakınları tarafından terk edilmesine gönlü razı olmayan kadın, eski kocasına sahip çıktı.

24 yıl önce Malatya'da evlendikten sonra Mersin'e yerleşen Zeynep Yavuz ve Yaşar Ok çiftinin 1 yıl sonra Hasan adını verdikleri erkek bebekleri oldu. 1993 yılında ise Cansel adını verdikleri bir kızları daha olan çiftin evlilikleri, 2 yıl sonra Mustafa Sergen adını verdikleri üçüncü bebekleriyle taçlandı. Ancak çiftin kızları 5 yaşındayken yaşadığı sağlık sorunları ailenin mutluluğuna gölge düşürdü.

Birçok hastaneye gitmelerine rağmen kurtarılamayan kızlarının acısına dayanamayan anne, psikolojik tedavi görmeye başladı. Bu süreçte evliliklerini bitirme kararı alan çift, 1999 yılında yollarını ayırarak kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalıştı. Kısa bir süre sonra toparlanan acılı anne, kızının rahatsız olduğu dönemlerde kendisini yalnız hissettiğine inanarak, hasta bakıcılığı konusunda kendini yetiştirmeye başladı. 6 ay gibi kısa bir süre sonra hasta bakıcılığına başlayan kadın, hayatın zorluklarına tek başına göğüs germeye devam etti.

Yaşar Ok ise ailesiyle birlikte yaşamaya başladı. Fakat 2007 yılında boğazında oluşan şişlikten şüphelenerek başvurduğu hastanede kanser olduğunu öğrenen Ok, 2008 yılında ilk kez ameliyat masasına yatarak, boğazındaki kitleyi aldırdı. Yaklaşık 1 yıl süreyle kanserden kurtulduğunu düşünmesine rağmen, yeniden kitlenin oluşması üzerine yattığı hastanede, gırtlağını aldırmak zorunda kaldı.

2010 yılının ilk haftasında kontroller için gittiği hastanede kanserin akciğerine de sıçradığı tespit edilen Yaşar Ok, yapılan tüm müdahalelere rağmen tedavi olamadı. Öyle ki 2011 yılının Ocak ayında da beynine sıçrayan tümörün alınması için yeniden ameliyat masasına yatan Ok, şimdilerde konuşma güçlüğü çekerken, bir çok ihtiyacını da yardım almadan karşılayamıyor.

Geçirdiği rahatsızlıklarla başa çıkmaya çalışan Ok, bir yandan 2 yıl önce kendisini terk eden ve yardımlarını kesen ailesinin darbesiyle adeta çaresiz kaldı. Fakat yaşadığı sıkıntıyı öğrenen eski eşi Zeynep Yavuz, sıkça karşılaşılanın duyarsızlığın aksini yaparak, 13 yıl önceki eşinin yardımına koştu.

Adeta eski eşine kol kanat geren Zeynep Yavuz, çevresindekilerin eleştirilerine dahi kulak asmayarak, evini bile eşinin yaşadığı mahalleye taşıdı. 2 yıldır eski eşinin hastaneye götürülmesinden maddi taleplerine kadar bir çok ihtiyacına koşan fedakar kadın, kimi sağlık sorunlarının tedavisini bile eşinin bakımını aksatacağı yönündeki endişeleri nedeniyle her geçen gün erteliyor.

"MERHAMETLİ BAŞBAKANIMA SESLENİYORUM"

Zeynep Yavuz, yaklaşık 9 yıl boyunca hasta bakıcılığı yapması nedeniyle, hastalarla nasıl ilgileneceği konusunda donanımlı hale geldiğini söyledi.

Eski eşinin rahatsızlığını öğrendiğinde de "insan olmanın bir gereği olarak" yardımcı olmaya karar verdiğini anlatan Yavuz, yaptığı yardımlar nedeniyle bazı kesimlerin eleştirilerine maruz kaldığını belirtti.

Yaptığının bir insanlık görevi olduğunu dile getiren Yavuz, şöyle konuştu.

"(Eski eşin, neden bakıyorsun?) gibi eleştiriler alıyorum. Ama bu hepimizin insanlık görevi. Sadece eski eşim olması gerekmiyor. Sokaktaki herhangi bir insan bile olsa ona yardımcı olmamız gerekiyor. Vicdanımızdan, merhametimizden vazgeçersek, o zaman bizim insanlığımız nerede kalacak? Bütün eleştirilere kulak tıkıyorum ve eski eşime Allah rızası için yardımcı olmaya çalışıyorum. Ama benim tek başına desteğim yetmiyor. Çünkü maddi imkansızlıklar peşimizi bırakmıyor. Gücümün yettiği kadar yanında olurum, fakat imkanlarım sınırlı."

Yavuz, eski eşinin emeklilik yaşının geldiği ancak son yıllarda hastalığa bağlı olarak çalışamadığı için primlerinin ödenmediğini ifade etti.

SSK borcunu ödeyecek güçleri olmadığını bildiren Yavuz, şunları anlattı.

"Aslında yeşil kart verilmişti. Ancak yeşil kart kanser ilaçlarını karşılamadığı için bir türlü sağlıklı tedavi ettirilemiyor. Çok önceden beri sigorta primleri ödenmesine rağmen son yıllarda, hastalığına bağlı olarak çalışamadığı için primler ödenmedi. Son olarak hesaplattırdığımızda 13 bin 200 TL SSK borcunun olduğu belirlendi. Fakat Torba Yasa ile borcun 7 bin 500 TL'ye düştüğü bildirildi. Bunu bile ödeyecek gücümüz yok.

Aslında prim borçları ödendiğinde emekli olabilir ve sağlık ihtiyaçları düzenli olarak karşılanabilir. Öte yandan da geliri olmayan eşimin eline küçük de olsa bir miktar paranın geçmesi, onu en azından psikolojik olarak motive eder. Bende kiradayım, Yaşar bey de... Önceden ben çalışıyordum, ihtiyaçları karşılayabiliyorduk. Fakat şimdi Yaşar beyin bakımı aksar diye, işe de gidemiyorum. Yani çok zor durumdayız. Devlet büyüklerimiz lütfen sahip çıkın, ya emekli edilsin, ya da başka bir şekilde sahip çıkılsın. Merhametli Başbakanıma sesleniyorum; bu insana ne olur sahip çıkın. Bu adamı ne olur yalnız ve çaresiz bırakmayın."

"DÜŞENİN DOSTU OLMAZMIŞ"

Çevredeki vatandaşların verdiği eşyalarla 60 metrekarelik evde kiracı olarak yaşayan ve gırtlağının alınması nedeniyle konuşma güçlüğü çeken Yaşar Ok ise sağlıklı olduğu dönemlerde çok sayıda arkadaş ve dostunun olduğunu ancak hastalıkla birlikte çevresindekilerin teker teker azaldığını anlattı.

Yaşadıklarını anlatırken zaman zaman gözyaşlarını tutamayan Ok, şunları kaydetti.

"Hakikaten düşenin dostu olmazmış. Önceden sürekli evime misafir gelenler, artık kapımı bile çalmaz oldu. Önce arkadaşlarım sonra akrabalarım teker teker beni terk etti. Ama yinede Allah'ın sevgili kuluymuşum. Çünkü tüm yakınlarımın beni bırakmasına rağmen eski eşim benimle bebek gibi ilgileniyor. Bazen ona karşı da mahcup oluyorum. Fakat çaresizim. Özellikle son 1 yıldır bittim, tükendim. Tek kuruluşum ise emeklilik. Bunun için tüm devlet büyüklerinin yardımını istiyorum"

"KÖYÜNÜN DIŞINDA DONARAK ÖLDÜ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Sakarya'nın Taraklı İlçesi'ne bağlı Tuzla Köyü'nde geçen cumartesiden beri haber alınamayan 71 yaşındaki Seferiye Yıldız köye yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta donarak ölmüş halde bulundu.

Geçen cumartesi yalnız yaşadığı evinden ayrılan Seferiye Yıldız'ı görmeyen komşuları, diğer köylülerle birlikte onu aramaya başladı. Sonuç alınamayınca durum jandarmaya bildirildi. Jandarma ve köylüler çalışmalarını sürdürürken, Yıldız'ın cesedi oğlu Süleyman Yıldız tarafından evinden 3 kilometre uzaklıkta dere kenarında bulundu. İncelemede, Seferiye Yıldız'ın donarak öldüğü belirlendi.

Köy Muhtarı Cevdet Toprak, Yıldız'ın sık sık köy dışına gezmeye gittiğini, yolunu kaybetmiş olabileceğini söyledi.

"DAYAKÇI BABALARINI ŞİKAYET ETTİLER"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

16 ve 20 yaşlarındaki 2 kız, kendilerini dövdüğü gerekçesiyle babalarını şikayet etti.

Şanlıurfa ile Viranşehir İlçesi'nde, 16 ve 20 yaşındaki iki kız kendilerini sürekli dövüp, kötü muamelede bulunduğunu iddia ettikleri babalarını polise şikayet etti.

Dün akşam saatlerinde Sarayönü Polis Merkezi'ne giden 16 yaşındaki Ç.U. isimli kız, babalarından şiddet gördüğünü söyledi. Sürekli dayak yiyip, kötü muameleye maruz kaldığını iddia eden genç kızın şikayetinin ardından polis harekete geçti. Genç kızın yaşadığı Buhara Mahallesi'ne giden polis, kızına şiddet uyguladığı ileri sürülen 48 yaşındaki baba İsa Uygur'u gözaltına aldı.

Viranşehir İlçesi'nde ise, 20 yaşındaki H.G. isimli genç kız aynı gerekçeyle polise başvurdu. Şiddete ve kötü muameleye maruz kaldığını iddia eden genç kızın şikayeti üzerine polis, Bahçelievler Mahallesi'ne giderek 51 yaşındaki baba Mehmet Gülhan'ı gözaltına aldı.

Güvenlik güçlerince gözaltına alınan ve sorgulanmasına başlanan iki babanın, işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün 'aile fertlerine kötü muamele' suçundan adliyeye sevk edilecekleri açıklandı.

"OTOMOBİLDE POŞETLİ İNFAZ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

İzmir'in Çiğli ilçesinde, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi başkan yardımcısı Mustafa Acar, kimliği belirsiz kişi yada kişilerce, otomobilin arka koltuğunda sopayla bayıltıldıktan sonra kafasına geçirilen poşetle boğulmuş olarak bulundu. Cep telefonu, cüzdanı da alınan Acar için kayıp başvurusunda bulunmak üzere emniyet müdürlüğüne gelen eşi Emine Acar, ağabeyi Adil Acar ve kayınpederi, acı manzarıyla karşılanca gözyaşlarına boğuldu.

Bugün saat 08.00 sıralarında 8216 sokak 15 numara önünde park halinde duran otomobilin arka koltuğunda erkek cesedi gören vatandaşlar polise ihbarda bulundu. Adrese giden polis ekipleri, çevreyi güvenlik şiretine aldıktan sonra yaptıkları incelemede, cesedin 46 yaşındaki Mustafa Acar'a ait olduğu belirlendi.

OTOMOBİLDE POŞETLE BOĞULMUŞ

Olay yerine gelen nöbetci savcının talimatı üzerine 06 YB 1093 plakalı otomobil, içerisindeki cesetle birlikte çekici yardımıyla Çiğli İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Acar'ın, ilçede kuaförlüğün yanı sıra Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevini de yürüttuğu ortaya çıktı. Mustafa Acar'ın, yapılan ilk kontrollerde, otomobilin arka koltuğunda sopayla başına vurularak bayıltıldığı ardından da kafasına geçirilen poşetle boğularak öldürüldüğü belirlendi.

KARAKOL ÖNÜNDE ACI SÜRPRİZ

Afyon'daki termal tesislerin devremülk satışlarını da yaptığı için hafta sonunu şirketin Antalya'da düzenlediği iki günlük seminerde geçiren Mustafa Acar'ın, dün (pazar) akşam saatlerinde ağabeyi ve ailesiyle birlikte İzmir'e döndüğü ortaya çıktı. Saat 20.30 sıralarında evine dönen Acar'ın, bir süre sonra yine devremülk satışı için bazı kişilerle buluşacağını söyleyerek evden ayrıldığı öğrenildi.

Evden çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mustafa Acar için kayıp başvurusunda bulunmuk üzere emniyet müdürlüğüne gelen eşi Emine Acar, ağabeyi Adil Acar ve kayınpederi Hüseyin Cingay, kendilerine ait otomobili görünce büyük şok yaşadı. Polis ekiplerinden acı haberi öğrenen eşi ve yakınları, gözyaşlarına boğuldu.

İLİŞKİLERİ MERCEK ALTINA ALINDI

içerisinde ölü olarak bulunduğu otomobilini de geçen Ekim ayında satın aldığı ancak henüz üzerine geçirmediği ortaya çıkan Mustafa Acar'ın katil yada katillerinin bulunması için polis soruşturma başlattı. Mustafa Acar'ın, iş ilişkilerinin yanı sıra aşk ilişkisi olabileceği ihtimaline karşı da, ekiplerin inceleme yaptığı öğrenildi. Otomobildeki aramalarda Acar'ın cep telefonu, cüzdanı ve paraları da bulunamadı. Cep telefonu hattından yaptığı görüşmeleri tespit etmeye çalışan polisin, olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.

"KARISINA KURŞUN YAĞDIRDI, SONRA DA İNTİHAR ETTİ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

İstanbul'da taksi şoförlüğü yapan 35 yaşındaki Ömer Dilek, kendisinden ayrılmak isteyen ve bir süre önce Antalya'daki babasının evine gelen eşi 34 yaşındaki Tuğba Dilek'i tabancayla başından vurup öldürdükten sonra intihar etti.

Olay öğle saatlerinde Özgürlük Mahallesi Rasih Kaplan Caddesi Gökalp Apartmanı giriş katında meydana geldi. İstanbul'da oturan Ömer ve Tuğba Dilek çifti, şiddetli geçimsizlik nedeniyle sık sık kavga ediyordu. Genç kadın, kısa süre önce çocukları 5 yaşındaki Tuana ve 9 yaşındaki Enes'i alarak, Antalya'da oturan babası Yılmaz ve annesi Şadan Seyhan'ın evine geldi.

Tuğba Dilek, 1 ay kadar önce de boşanma davası açtı.Boşanma tebligatını alınca çılgına dönen Ömer Dilek, bugün eşinin bulunduğu Antalya'ya geldi. Kayınpederinin evine giden Ömer Dilek, kapıyı açan eşine konuşmak istediğini söyleyerek içeri girdi. Ömer Dilek içeri girer girmez yanında getirdiği ruhsatsız tabancayı çıkartarak, kayınvalidesi ve oğlunun gözü önünde eşinin başına bir el ateş etti.

Ömer Dilek daha sonra başına dayadığı tabancayı ateşleyerek intihar etti.Olaya tanık olan kayınvalide Şadan Seyhan ve yakınları sinir krizi geçirirken, çağırılan sağlık ekipleri, genç çiftin yaşamını yitirdiğini belirledi. Olay yerine gelen cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından cesetler, otopsi için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldü.