BIST 10.730
DOLAR 32,24
EURO 34,96
ALTIN 2.426,46
HABER /  POLİTİKA

Şok plan için kim ne dedi?

Ergenekon zanlısı avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunan eylem planı gündeme bomba gibi düştü.

Abone ol

Andıcın suç olduğunun özellikle altını çizen hukukçular, öğretim görevlileri ve siyasetçiler sorumluların ortaya çıkarılmasını istiyor.

ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı, "Bu eylem planı mide bulandırıcı. Bu eylem planı bir ordunun eylem planı olamaz bence. Bu ancak bir suç örgütünün eylem planı olabilir" derken, Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş ise siyasi iradenin sorumlular hakkında görevini yapması gerektiğini söyledi.

OCAKTAN: DOĞRUYSA VAHİM

AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan: Doğruysa çok vahim bir olay. AB ile müzakere sürecine girmiş Türkiye'de bu konuların tartışılıyor olması vahimdir. Geçmişte de bu tür olaylar oldu. Bundan Türkiye'de, siyasette, toplum da yoruldu. Geçmişteki bunca örnek herkese zarar verdi. Bu nedenle askerin böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Askeri milletin gözünde zor durumda bırakan, yıpratan çalışmalar geçmişte de olmuştu. Bu ülke insanının askerine karşı büyük bir sevgisi var. Bu sevgiyi yıpratmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu tür çalışmalar geçmişte ülkeye hiçbir şey kazandırmadı, kaybettirdi. En fazla da askeri yıpratmıştı. Orgeneral İlker Başbuğ, yönetimindeki askerimizin bu tür bir çalışmaya gireceğine ihtimal vermiyorum. Doğru olmadığına inanmak istiyorum.

MHP'Lİ ŞANDIR: HUKUKSUZLUK KARŞILIĞINI BULUR

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, MHP olarak demokrasiye, millet iradesine ve hukuk dışı müdahalelere karşı olduklarını söyledi. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna dikkat çeken Şandır, “Her türlü hukuksuzluk karşılığını bulacaktır” dedi.

Şandır, konuyla ilgili ayrıntılı değerlendirmeyi de, ilgili tarafların araştırmaları sonucu ortaya çıkan neticenin arkasından yapacaklarını kaydetti.

KURTULAN : İDDİALAR ARAŞTIRILSIN

DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, gazetede çıkan iddiaların ne kadar doğru olduğu tam olarak bilmediklerini belirterek, “Bu iddialar çok önemlidir. Doğruluğunu tam olarak bilmiyoruz. Eğer böyle bir belge varsa bunun ciddi olarak araştırılması gerekir” dedi.

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise “Eğer bu iddialar doğruysa burada çok ciddi bir sorun vardır demektir. Bu belge çok yakın tarihe ait bir belge. Bu çok ciddi bir durumdur. Siyaset kurumu, militarist vesayetten kurtulmadığı sürece böyle şeyler olur. Siyaset kurumunun sivilleşmesi için yöneticilerin daha çok çaba göstermesi gerekir” diye konuştu.

İNSAN DAĞI'DAN SERT TEKPİ

[PAGE]



KARDAŞ: SÜRPRİZ BİR GELİŞME DEĞİL

Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş: "Bu tür olaylardan sonra hiçbir değişiklik olacağını sanmıyorum. Çünkü Genelkurmay'daki zihniyet kurumsal olarak devam ediyor. O nedenle bu süpriz bir gelişme değil. Asıl önemli olan bu olaylar karşısında siyasi iradenin ne yapacağı... Türkiye'nin birinci meselesi askerin makro siyaset alanından çıkarılması ve asli görevine döndürülmesidir. Siyasi irade bu tür faaliyetler ile ilgili sorumlulardan hesap sormalıdır. Eğer bu plan Genelkurmay Karargahı'nda hazırlandıysa Genelkurmay Başkanından ya da 2. Başkandan habersiz olması mümkün mü? Bir soruşturma başlatılıyor, ama 'Bu nasıl sızdı? Kim sızdırdı?' gibi bir anlayıştan kaynaklanıyor. Yoksa 'Suç olacak bazı eylemlerin üzerine gidelim' anlayışından değil. Siyasi irade sorumlular hakkında görevini yapmalı."

MAZLUM-DER: SİYASETİ ŞEKİLLENDİRMEKTEN VAZGEÇİLMELİ

Mazlum-Der Genel Başkanı Faruk Ünsal: "Bürokrasinin siyaseti şekillendirmeye dönük çabalarının hiçbiri Türkiye'de olmamalı, demokraside de zaten böyle birşey olmaz. Kurumların kendi iç denetimleriyle, bu tür yanlışlıklar yapan kişileri, bölümleri çağdaş demokratik sınırlara çekmeleri gerekir. Bunların mahkeme nezdindeki doğruluğu da mutlaka önem arzedecek. Sonuçta basın özgür olarak çalışırsa, bu tür yanlışlıkların bilinmesi, duyulması, kamuoyu baskısının oluşması açısından önemli."

DAĞI: BU BİR SUÇ EYLEM PLANI

ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı: Bu eylem planı mide bulandırıcı. Bu eylem planı bir ordunun eylem planı olamaz bence. Bu ancak bir suç örgütünün eylem planı olabilir. Ama biliyoruz ki bu eylem planı Harekat Başkanlığı'nda hazırlanmış harekat Başkanlığı da Genelkurmay'ın beyni. Beyinde hazırlanan bu planının bünyenin her tarafı tarafından bilinmemesi söz konusu değil. Bu planı hazırlayanlar değil bu plandan haberi olan ve haberi olduğu halde hiçbir şey yapmayanlar da suçlu. Bu bir suç eylem planı. Sonuç olarak şu; tablo şunu gösteriyor TSK bunları yapıyorsa yurt savunması yapan bir ordu değil entrika çeviren bir ordu var karşımızda. Eğer Başbuğ ve TSK buna sahip çıkıyorsa, böylesine bir belgeye sahip çıkıp çıkmadığını açıklamak durumda bilgisi dahilinde. AK Parti'nin de artık bu işlere neşter atması lazım. Aymazlıkla, üstü örtülebilecek bir şey. AK Parti'de ordu, siyaset ilişkisinde ordu içinde hala işini yapmak yerine siyasete, sadece siyasete değil yasadışı yollarla topluma müdahale etme durumda kalanlarla mücadele etmesi lazım. Bu eylem planı ile TSK içinde birileri vatandaşa tuzak kuruyor. Hükümetin de dönüp bunu Genelkurmay'a sorması lazım. Vatandaşa nasıl tuzak kurarsın diye. AK Parti daha şeffaf ve tam demokratik bir rejim kurmak için daha fazla gecikmemeli.

ELİTAŞ: DOĞRU OLMADIĞINI UMUT EDİYORUZ

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş: Bu belgenin doğru olmamasını ümit ediyoruz. Eğer bu belge doğru ise vahim bir durum ile karşı karşıyayız demektir. Ergenekon adı verilen şebekenin Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik ve laik yapısını ortadan kaldırmak için devletin en itibarlı kurumlarını kullanarak Türkiye'de kaos ortamı oluşturmak için psikolojik harekatın tüm yöntemlerini kullandığı, operasyonunun amacına ulaşması için her türlü yöntemi kullandıkları ve bu sayede demokratik sistemi ortadan kaldırmak istedikleri görülüyor. Son iki ayda meydana gelen toplumsal olayların hem mitinglere hem de TBMM'de görüşülen bazı kanun teklif ve tasarılarındaki konuşma ve tartışmalara bakıldığı zaman, oluşturulmaya çalışılan olumsuz havanın bu belge bağlamında değerlendirilmesine yönelik insanların kafasında şüphelerin oluşmasına neden oluyor. AK Parti'de sanki bir kopma ve ayrılık olduğu havası oluşturulmaya çalışılıyor. Bu iddiaların hepsi asılsız, mesnetsiz, yakışıksız iddialardır. AK Parti 338 milletvekili ile hiçbir kötü niyeti olmayan, vatanını ve milletini seven insanlardır. Hiç kimse AK Parti milletvekilleri üzerinden heves ve hesap peşinde olmasın. Hiçbir AK Parti milletvekili demokrasi dışı bu tür girişimlere prim vermeyecek kadar onurludur.

(Hamdi Ateş, Behçet Güngör, Kezban Bülbül, Aslıhan Altay Karataş-Yeni Şafak)