BIST 9.717
DOLAR 32,54
EURO 34,94
ALTIN 2.438,27
HABER /  MAGAZİN

Sibel Kekilli türbana karşı

Ödüllü oyuncu Sibel Kekilli, İslamiyet, başörtüsü ve namus cinayetleri ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu...

Abone ol

54. Berlin Film Festivalinde ''Altın Ayı'' ödülünü kazanan ''Duvara Karşı'' filmindeki başrol oyunuyla bir anda üne kavuşan Sibel Kekilli, ''namus cinayeti işleyenlerin çoğunun, bunu İslamiyet'e dayandırdığını'' söyledi.

Der Spiegel dergisinin İnternet sayfasına açıklamalarda bulunan Kekilli, ''Namus cinayetlerini işleyenlerin çoğu, bunu İslamiyet'e dayandırıyor. Bu inkar edilemez'' dedi.

Hiçbir dine mensup olmadığını, ancak tüm dinlere saygı duyduğunu belirten Kekilli, ''İnsanları koruyan ve yaşamları boyunca görevler veren bir güce inanıyorum. Ancak bu gücü tanrı olarak isimlendirmiyorum'' diye konuştu.

Almanya'da uyumun başarıya ulaşamamasının nedenlerinin, hem Alman hem de yabancılarda aranması gerektiğini kaydeder Kekilli, şunları söyledi:

''Yıllarca tanıdığım Almanlardan, 'Tabii biraz yavaş konuşmamız lazım, sen Almanca'yı tam bilmiyorsun' gibi aptalca sözler duyuyorum. Yurt dışından yerli karakterleri canlandırmam için rol teklifleri alıyorum. Örneğin İngiltere'den bir İngilizi oynayacağım rol teklifi aldım. Ancak Almanya'da aldığım rol tekliflerinin yüzde 90'ında Türk kadınını, çoğu kez başörtülü Türk kadınını canlandırmam isteniyor.''

Kekilli, Türk kadını rolünü severek oynadığını ve kendi kökenini de inkar etmediğini, ancak sadece bu role indirgenmesine karşı olduğunu söyledi. Ne Türkiye'de, ne de Almanya'da kendisini evinde gibi hissetmediğini belirten Kekilli, şunları kaydetti:

''Almanya'yı günün birinde terk edeceğime eminim. Artık insanlara, Alman vatandaşı olmamama ve Almanya'da doğmamama rağmen hala kabul edilmemiş olmadığımı anlatmak istemiyorum. Burada doğmama ve anayasayı kabul etmeme rağmen Almanların çoğu için hala misafirim.''

Kekilli, başörtüsüne baskı ve teslimiyetçiliğin işareti olduğu için karşı olduğunu belirterek, başörtüsünün gönüllü olarak takılmasına karşı olmadığını kaydetti. Kekilli, ''Neden İslamiyet'i eleştiren kişiler Ekin Deligöz, Necla Kelek, Seyran Ateş ve Hirsi Ali gibi sadece kadınlardan oluşuyor?'' şeklindeki bir soruyu da, ''Ben de erkek olsaydım feodal yapıya karşı mücadele etmezdim. Cesur kadınlara destek veren erkeklerin olmaması da sorunun bir parçası'' şeklinde yanıtladı.