BIST 10.046
DOLAR 32,45
EURO 34,84
ALTIN 2.419,55
HABER /  GÜNCEL

Rekor yabancı sermaye girişi var

Doğrudan Yabancı Sermaye girişinin, 2005 sonu itibarıyla 9 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylelikle Türkiye, en çok yabancı sermaye çeken 20 ülke arasına girecek.

Abone ol

Doğrudan Yabancı Sermaye girişinin, 2005 sonu itibarıyla 9 milyar dolara ulaşması beklenirken, böylelikle Türkiye, en çok yabancı sermaye çeken 20 ülke arasına girebilecek. A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, uzun yıllar boyunca yıllık ortalama 1 milyar dolar Doğrudan Yabancı Sermaye çekebilen Türkiye, özelleştirme ve makro ekonomi ile yatırım ortamındaki gelişmeler sonucunda 9 milyar dolarlık Doğrudan Yabancı Sermaye girişi sağlayabilecek. Bu rakamla Doğrudan Yabancı Sermaye girişini, önceki yıla göre üçe katlayacak olan Türkiye, cari işlemler açığının finansmanında sağlıklı bir kaynak bulmuş olacak. Doğrudan Yabancı Sermaye Girişi 2004 yılında, brüt 2.8 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. KAMU DAHA AZ BORÇLANACAK...- Bu arada kamu, 2006 yılında daha az borçlanacak. 2001 yılında Türkiye'nin toplam Kamu Kesiminin Borçlanma Gereği GSMH'sinin yüzde 16,4'ü düzeyinde bulunuyordu. Kamu Kesiminin Borçlanma Gereği, 2003 yılında yüzde 9,4'e düştü, 2004'te yüzde 4,7'ye, 2005'te de yüzde 0,9'a geriledi. 2006 yılı programında, toplam Kamu Kesimi Borçlanma Gereği yüzde -0,7 olarak öngörülüyor. 2006 yılı itibarıyla Yüzde - 0,7 olarak programlanan Toplam Kamu Kesimi Borçlanma Gereği, bu tür istatistiklerin tutulmaya başlandığı 1970'li yıllardan beri Türkiye de ilkkez negatife düşmüş olacak. TÜRKİYE 2005'TE, İLK MAASTRICHT KRİTERİNİ TUTTURDU 2005 yılında Türkiye, ilk Maastricht Kriteri'ni tutturdu. Bu da yine Maastricht tanımlı kamu açıklarının GSMH'ye oranının yüzde 3'ün altına inmesi oldu. Yetkililer, Türkiye'nin, AB'ne üye olmadan yıllar önce ve para birimine katılmadan önce Maastricht kriterlerini tutturmaya başlayan bir ülke olduğuna dikkat çekiyorlar. 2001 yılında Kamu Borç Stoğunun GSMH'ya net oranı, yüzde 90,5 iken, bu yıl sonu itibariyle yüzde 55-57 arası bir rakam bekleniyor. FAİZLER YÜZDE 14'ÜN ALTINDA SEYREDİYOR.. Borç stoğu ve Kamu Maliyesi ile ilgili olumlu gelişmeler, faizlerin düşmesini de beraberinde getirdi. 2002 yılında Türkiye Hazinesi'nin ortalama borçlanma faizi yüzde 62,7 iken, 2004'te bu oran yüzde 24,7'e düştü, 2005'te ortalama yüzde l6,3'e inerken, bu yıl başından itibaren de yüzde 14'ün altına geriledi. BORÇLANMADA RİSK PRİMİ DÜŞÜYOR... İç ve Dış borçların vadesi uzarken, maliyetler de düşüyor. Borçlanmanın vadesi 2002 yılı sonu itibariyle ortalama 9 ay iken, 2005'te iç piyasada 27 ayı geçmiş durumda bulunuyor. Dış borçlanmada vade açısından, avro'da on yıl düzeyinde, Dolar'da 30 yıllık borçlanmalar gerçekleştirilebiliyor. Yetkililere göre, dış borçlanmada, Türkiye'nin risk primleri hızla aşağıya iniyor. Sosyal güvenlik reformnunu yasalaşmasının ardından, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından beklenilen not artışının da risk primlerini indirmede önemli etkide bulunacağı belirtiliyor. FAİZ DIŞI FAZLA HEDEFİ.. 2003, 2004, 2005 yıllarındaki Faiz Dışı Fazlaların ortalaması, yüzde 6,5'in üzerinde bulunuyor. Ancak 2005 yılı Faiz Dışı Fazlası'nın, yüzde 6,5'in altında gerçekleşebileceği belirtiliyor. 2005 yılı Faiz Dış Fazlası'nın gerilemesinde, sosyal güvenlik sistemindeki açıkların yanı sıra KİT'lerdeki karın beklenenin altında olması ve KİT'lerin katkısının düşük olması gösteriliyor. 2006 yılındaki Faiz Dışı Fazla hedefi de yüzde 6,5 düzeyinde bulunuyor.