ABD'nin Doğu Avrupa için düşündüğü füze savunma sistemi Rusya'ya harekete geçirdi. Putin, nükleer de ısrarını sürdürdü.
Abone ol ABD'nin Doğu Avrupa'ya yerleştirmeyi planladığı füze savunma sisteminden geri adım atması durumunda nükleer füzelerin modernizasyon programından vazgeçebileceğini açıklayan Moskova nükleer yenilenme programını başlattı.Rusya, 2009-2011 döneminde 70 adet uzun menzilli, 30 adet de kısa menzilli İskender nükleer füze üretimi gerçekleştirecek. Önemli oranda silahlanma ve modernizasyon çalışmalarının yürütüleceği dönemde Moskova 4 trilyon ruble (141 milyar dolar) askeri harcama gerçekleştirecek.
Rusya Askeri Endüstri Başkan Yardımcısı Vladislav Putil'in yaptığı açıklamada Rus ordusunun üç yıllık sürede 48 adet savaş uçağı, 60 helikopter, 14 denizaltı, 300 tank ve 2 bin zırhlı araç satın alacağını söyledi. Rusya Sovyet döneminden kalan tüm askeri alt yapısını yenileme yönündeki çalışmalara başladı. Rusya son 15 yılda 50 adet kıtalararası nükleer başlık taşıyabilen Topol-M füzelere sahip oldu.
Putilin açıklamayı Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in kabinede askeri modernizasyonun bir an önce başlatılmasını istemesinin ardından yaptı. Putin dün akşam toplanan kabinede askeri endüstri için gerekli fonların bir an önce aktarılmasını istedi. Putin hükümet toplantısında yaptığı değerlendirmede, "Askeri endüstrinin ihtiyacı olan finans bir an önce aktarılmalı. Son yıllarda ordunun modernizasyonu ile ilgili gerekli çalışmalar yapılmıştı. Yeni silah ve donanımlarla ordunun geliştirilmesi gerekiyor. Ordu sahip olacağı yeni silahlarla savaş gücünü artıracak. Muhtemel tehditlere karşı daha hareketli ve daha etkili hale gelecek. Bu olumlu değişim önümüzdeki dönemde de devam ettirilmeli." açıklamasında bulundu.
Son sekiz yıllık dönemde enerjiden önemli miktarda gelir elde eden Moskova nükleer dengenin bozulmaması için kesenin ağzını açtı. Henüz Sovyet döneminden kalma silahlar Rus ordusunun ana omurgasını oluşturmaya devam ediyor. Uzmanlar ekonomik kriz süreci ile eş zamanlı başlayan modernizasyon çalışmalarının krizin etkisini artırabileceği konusunda uyarıyor.
ÖNCEKİ HABERLER
