BIST 10.742
DOLAR 32,22
EURO 35,08
ALTIN 2.525,80
HABER /  GÜNCEL

Putin: BM kararı Haçlı Seferi gibi

Libya'ya yönelik askeri müdahaleyi sert dille eleştiren Rus lider, ABD için başka ülkelerin içişlerine karışmanın olağan hale geldiğini savundu.

Abone ol

Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Libya'da askeri müdahaleye zemin hazırlayan BM kararını Orta Çağ'daki Haçlı Seferi düzenlenmesi çağrılarına benzetti.

Putin Libya hükümetinin demokrasi standartlarına erişemediğini; ancak bunun askeri müdahaleyi haklı kılmadığını söyledi.

Rusya'da balistik füze üretilen bir fabrikada işçilere hitap eden Putin, başka ülkelerin içişlerine kavuşmanın Amerikan dış politikasının olağan bir parçası haline gelmeye başladığından yakındı.

Putin Libya'da yaşananların Rusya'nın savunma olanaklarını güçlendirmesi gerektiğini gösterdiğini savundu.

Rusya BM Güvenlik Konseyi'nde konu hakkında yapılan oylamada çekinser kalmıştı.

Cumartesi günü başlayan operasyonlara ABD, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Danimarka, Norveç, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri destek veriyor.

Operasyonlar devam ederken, komutanın ne şekilde düzenleneceği NATO bünyesinde tartışma yaratmaya devam ediyor.

'Kaddafi'yi hedef almıyoruz'

Libya'da hükümet kuvvetlerine karşı hava saldırıları düzenleyen müttefikler, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin şahsının hedef alınmadığını vurguluyor.

Dün gece düzenlenen bir füze saldırısında Muammer Kaddafi'nin Trablus'taki komuta merkezi olarak tanımlanan bir bina vurulmuştu.

ABD Savunma Bakanı Robert Gates, böylesi bir adımın akılcı olmayacağını söyledi.

Bir Fransız sözcü de Libya liderinin yeri kesin olarak bilinse de hedef alınmayacağını kaydetti.

İngiliz genelkurmay başkanı David Richards, BM'nin sivillerin korunmasına yönelik kararının böyle bir adıma 'izin vermediğini' belirtti.

Ancak İngiliz hükümetinden bir yetkili, BBC'ye açıklamasında bakanların Richards'ın yanıldığını düşündüklerini ve sivillere tehdit olarak algılanırsa, Kaddafi'yi hedef almanın meşru hale gelebileceği kanısının bulunduğunu kaydetti.

Batılı ülkelerin başını çektiği ancak Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de katıldığı koalisyon, operasyonlarına cumartesi günü başladı.

Amerikan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, harekatın ilk gecesindeki füze saldırıları ve ikinci gecesindeki bombardımanıyla Kaddafi güçlerine büyük zarar verildiği belirtildi.

Hedefler, ordu kuvvetleri ve hava savunma sistemleri olarak ifade ediliyor.

Komuta tartışması

ABD Savunma Bakanlığı, komutayı birkaç gün içinde İngiltere-Fransa ikilisine ya da NATO'ya devredeceklerini açıkladı.

Ancak Arap Birliği ve Türkiye'nin NATO rolüyle ilgili çekinceleri sürüyor.

Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Robert Gates ülkesinin harekatta yer almakla birlikte öncü rol üstlenmeye devam etmeyeceğini bildirdi.

Liderliğin NATO'ya devri konusunda sorunlar olduğunu kabul eden Gates şunları söyledi:

"Sanırım Arap Birliği NATO şemsiyesi altında hareket eder bir görüntü vermeme konusunda hassas. Dolayısıyla, buna bir NATO misyonu demeden, NATO bayrağını kullanmadan, ittifakın komuta-kontrol mekanizmasından faydalanabilir miyiz, bunun yanıtını arıyoruz."

Türkiye de, NATO'nun Libya'ya yönelik operasyon planlarının gözden geçirilmesini talep etmişti.

NATO daimi temsilcileri bugün de çıkış arayışını sürdürüyor.

Musa: Karara saygılıyız

Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise BM'nin operasyon için yetki veren kararına saygılı olduklarını kaydetti.

Musa dün ise hava saldırılarının 'uçuşa yasak bölge' hedeflerinin ötesine geçtiği eleştirisinde bulunmuştu.

Arap Birliği'nin desteği BM Güvenlik Konseyi'nden uçuşa yasak bölge kararı alınmasında kilit rol oynamıştı.

Körfez ülkeleri de operasyona desteklerinin sürdüğünü kaydetti.

Destek açıklaması altı üyesiyle Birleşik Arap Emirlikleri'nde bir güvenlik zirvesi düzenleyen Körfez İşbirliği Teşkilatı'nın Başkanı Abdülrahman Bin Hamad el Attiya'dan geldi.

BAE ve Katar, operasyona savaş uçakları ile destek veriyor.

Libya'da ise ülkenin doğusundaki isyancılar hava saldırılarını sevinç gösterileri ile karşıladı. Tobruk'taki bir BBC muhabiri, saldırıların ordu içinde bir isyan başlatması umudundan söz edildiğini aktarıyor.

BBC'nin Trablus'taki muhabiri Alan Little ise, Kaddafi güçlerinin Bingazi'ye girmeye çalıştığını, Misurata'da da hareketlilik olduğunu bildiriyor.

El Cezire ve El Arabiye kanalları Misurata'da çatışmaların sürdüğünü haber veriyor.

Kentteki isyancıların sözcülerinden biri de BBC'ye Pazar günü ağır bombardıman ile yeni bir saldırı dalgası düzenlendiğini söyledi.

'Komuta merkezi' vuruldu

Vurulan dört katlı bina yerle bir oldu

Dün gece, başkent Trablus'ta da çeşitli noktalardan şiddetli patlama ve uçaksavar ateşi sesleri yükseldi.

Muammer Kaddafi'nin konutunun içinde bulunduğu Bab-ül Aziziye yerleşkesi de isabet aldı.

Gazeteciler, hükümet yetkililerince karargahtaki dört katlı binanın enkazına götürüldü.

Ancak yerle bir olan binada kaç kişinin bulunduğu, ölen ya da yaralananlar olup olmadığı konusunda bilgi verilmedi.

Pentagon'dan gün içinde yapılan açıklamada Kaddafi güçlerinin hava savunma sistemlerinin büyük oranda etkisiz hale getirildiği belirtilmişti.

Ancak başkentteki uçaksavarların hala faaliyette olduğu ve bunların Kaddafi'nin konutunun yakınlarında olduğu anlaşılıyor.

Kahire'de ise Kaddafi yandaşı öfkeli bir grup müdahale aleyhinde gösteri düzenledi ve burada Arap Birliği yetkilileri ile görüşen BM Genel Sekreteri Ban ki Moon'un yolunu kesmeye çalıştı.