BIST 9.709
DOLAR 32,51
EURO 34,79
ALTIN 2.426,84
HABER /  GÜNCEL

PKK'nın güven evleri basıldı şok ayrıntı ortaya çıktı!

VAN'da PKK adına güvenli evler kurarak örgütsel faaliyet yürütüp, örgütün dağ kadrosuna eleman temin ettikleri gerekçesiyle yargılanan 5 sanıktan 4'üne 10 ile 12 yıl arasında değişen hapis cezası verildi, bir sanık beraat etti.

Abone ol

VAN'da 3 yıl önce bazı mahallelerde "güvenli evler" adı altında örgütsel faaliyetlerin yürütüldüğü mekanlar oluşturup, terör örgütünün dağ kadrosuna eleman kazandırdıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 5 sanığın yargılanmasına 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.

Dosyadaki incelemesini tamamlayan mahkeme heyeti, atılı suça ilişkin mevcut delil durumu, ortam dinleme kayıtları, telefon görüşmeleri ve elde edilen belgeleri değerlendirerek 4 sanığı "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 ile 12 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırdı. Bir sanık ise beraat etti.

GÖRÜŞME KAYITLARINDA ORTAYA ÇIKTI

Kararda, Avrupa İnsan Hakları Divanının "amaçlarına ulaşmak için şiddet kullanan bir terör örgütü" olarak kabul ettiği PKK'nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yıllarca sivil halka yönelik kanlı saldırılar gerçekleştirdiğine değinildi.

Sanıkların, kent merkezlerinde "güvenli evler" oluşturarak örgütsel toplantılar düzenledikleri, terör örgütünün dağ kadrosunda bulunan teröristlerle irtibat kurdukları ve eleman kazandırdıklarının, ortam dinleme ve görüşme kayıtlarında ortaya çıktığı vurgulandı.

"YAKALANIRSANIZ SEVGİLİ OLDUĞUNUZU SÖYLEYİN"

Kararda ayrıca, davaya konu suça ilişkin yürütülen soruşturmada gözaltına alınan D.B'nin, terör örgütü PKK'nın kentteki sözde "Öz Savunma Birliği (ÖSB)" yapılanması ve içinde bulunduğu katılım komitesiyle ilgili ifadelerine yer verildi.

Örgütün sözde ÖSB sorumlusunun M.T. olduğunu anlatan D.B'nin ifadesi, kararda, şu şekilde yer aldı:

"M.T, bana PKK/KCK örgütü adı altında disiplinli bir şekilde çalışacağımızı, benim katılım konusunda Aydın arkadaşla birlikte hareket edeceğimi söyledi. M.T. bana ve Aydın'a, 'Polis tarafından yakalanma durumu olursa sevgili olduğunuzu söylersiniz, siz bundan sonra örgüt adına katılım konusunda beraber çalışacaksınız, bundan sonra seninle Aydın üzerinden irtibata geçeceğiz' dedi. Şüphe uyandırmamak için elimizden geleni yapmamızı, yakalanmamız durumunda da kimseyle bir ilgimizin olmadığını söylememizi istedi. Görevimizi yerine getirmediğimiz takdirde örgüte öz eleştiri vereceğimizi anlattı."

KENTTE PKK'NIN GÜVENLİ EVLERİ

Kararda, sanıkların M.T'den terör örgütüne gönderilecek kişilerin Van'a nasıl gelecekleri, nerede barındırılacakları hususunda talimat aldığı belirtilerek, örgütün dağ kadrosuna aktarılmak üzere il dışından gelenlerle, ÖSB içerisinde faaliyet yürütenlerin, yakalanmalarını engellemek ve takip edilmelerini önlemek amacıyla, "değer aileleri" olarak tanımladıkları, kırsal alanda bulunan örgüt mensuplarının aileleriyle terör örgütüne yakın gördükleri kişilerin ikametlerini kullandıkları kaydedildi.

Örgüt faaliyetlerinde kullanılan bu evlerin "güvenli evler" olarak nitelendirildiğinin ifade edildiği kararda, "barış anaları" adı altında faaliyet gösteren bazı kadınların da bu kapsamda konutlarını örgüt mensuplarına kullandırdığı vurgulandı.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNE ELEMAN TEMİN ETME, BARINDIRMA..."

Terör örgütünün dağ kadrosunda yer alan teröristlerin ailelerinin işe alınması noktasında BDP'li belediyelerin yetersiz kaldığına dair eleştirilerin yer aldığı görüşmelere ait tape kayıtlarının da bulunduğuna işaret edilen kararda, şu ifadeler kullanıldı:

"Terör örgütü, 'hiyerarşik yapısına' dahil edilmek üzere gönderilen elemanları, irtibat halinde olmadıkları, güvenilir bulmadıkları, denetlemedikleri kaynaklardan kabul etmeyeceği gibi, gizlilik ve güvenlik kuralları ile hiyerarşiye uymayan kişilerin bu tür faaliyetlerine de izin vermeyecektir. Terör örgütlerine yeni eleman temin etme, barındırma, gönderme veya ulaşımını sağlama gibi faaliyetlere ilişkin organizasyonlar, örgütsel yapı dışında değerlendirilemeyecektir. Bu nedenlerle örgütün şehir komitelerinde görev alan kişilere hukuk politikası olarak caydırıcı bir ceza verilmesi gerekecektir. Suçun işleniş biçimi, amaç ve saiki, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önüne alınarak sanıkların alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir."