BIST 9.120
DOLAR 32,37
EURO 35,04
ALTIN 2.325,29
HABER /  GÜNCEL

Otizmli çocukların din dersiyle imtihanı

Eğitmenler, otizmli çocuklara dini bilgileri öğretmenin neredeyse imkansız olduğunu ifade ediyor.

Abone ol

Dünya Engelliler Günü’nde otistik çocukların sorunları da gündeme geldi. 2010 yılında otistik çocuklara din dersi zorunluluğu getirilmişti. Uzmanlar somut dünyayla bile ilişki kurmakta zorlanan bu çocuklara din dersi verilmesinin hiçbir sonuç doğurmayacağını söylemişti. Eğitmenlere din dersinin uygulanıp uygulanmadığını sorduk. 

Taraf gazetesinden Ayfer Çalıkıran'ın haberine göre, otistik çocuğu olan ve ismini vermek istemeyen bir öğretmen anne, müfredatta yer almasına rağmen çocuklara din eğitimi verilmesinin mümkün olmayacağı için bu dersi çocuklara beden eğitimi yaptırarak geçirdiklerini söyledi. Din eğitimi adına yaptırdıkları, yaptırabilecekleri tek şeyin ise cami resmi boyatmak olduğunu dile getirdi.

CAMİ RESMİ BOYATIYORUZ

İçerik belirlemede serbest bırakıldıklarını ifade eden öğretmen, dersleri nasıl işlediklerini şöyle anlattı: "Plana sadece cami boyamayı aldık. Çocuklarımız ağır düzeyde din eğitimi alabilecek durumda değiller. Bunlar genellikle yeme bozukluğu olan kilolu çocuklar. Aslında daha çok beden eğitimi derslerine ihtiyaçları var. Bu sebeple çoğu zaman din eğitimi dersinde beden eğitimi yaptırıyoruz. Bu çocuklara bütün gün cami resmi boyatsak da bir anlamı yok onlar için. Prosedürde temel dini bilgileri kazandırmak deniliyor ama çocuklar çok ağır düzeyde; altı bezli olanlar var, elini yıkayamayan, tuvalete gidemeyen, yemek yiyemeyen. Bu durumdaki çocuklar dini bilgiyi nasıl öğretebilirsiniz? Mümkün değil. Dolayısıyla sadece prosedür olarak işliyoruz yani kağıt üzerinde. Birçok yerde de durum böyle.”

Otistik çocuklar ve aileleriyle uzun yıllardır çalışan psikolog Esen Acerer ise konuya ilişkin şunları dile getirdi:

EZANA TEPKİ VERİYORLAR

“Müfredata bu ders kondu ama okullarda bu dersle ilgili hiçbir şey yapılamıyor. Asıl olarak yaşadıkları somut dünya ile ilgili bile ne hissettiklerini bilmediğimiz otistiklerin bir de maneviyat denilen soyut bir alana maruz bırakılması çok ağır bir yük. Zaten otistiklerde sözel olarak bir şey anlatılamaz. Her şey somut davranışa dönüktür. Dolayısıyla bu dersle bir şey elde edilmesi mümkün değildir. Mesela benim etrafımdaki otistik çocukların birçoğu ezandan korkuyor. Birçoğu ezana tepki veriyorlar. Ve bu verilen din eğitimlerinin bir takibi yönetmeliği de yok. Oldukça kopuk bir alan. Eğitim anlamında işlevselliği yok. Beden dersleri onlara en iyi gelen şey. Yaşadıkları dünya bile onlar için öte iken daha ötesini anlatmaya kalkışmanın hiçbir anlamı yok.”

DEDENİN ELİNİ ÖPME

EĞİTMEN, otizmi daha ağır olmayan gruplardaki çocukların aldığı din eğitimine ilişkin şunları söyledi: “Üst grup otistiklerde durum daha farklı onların algıları biraz daha açık. Onlara din eğitiminde dini bayramlar öğretiliyor, dedenin eli öpülür gibi şeyler. Daha çok ezberletiliyor. Fakat bu çocukların sayıları otizmleri daha ileri düzeyde olan çocuklara göre daha az.”