HP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'un "Oslo belgeleri" dediği metinler, terör saldırılarının tam ortasına düştü.
Abone olOktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- CHP lideri Kılıçdaroğlu, terör için milli mutabakat arayışı çerçevesinde Başbakan Erdoğan ile buluşmasından sonra "İnsan hayatı üzerinde siyaset olmaz. Kan üzerinden siyaset olmaz" diyordu.
Sorunun çüzümü adına taşını elin altına sokan bir görüntü çizen CHP lideri, aradan geçen süre içinde kimi çevrelerce bu imajını sarsmakla eleştiriliyor.
ARPA BOYU YOL ALINAMADI
Bahçeli'yi ikna için aradan geçen 4 aya rağmen adım atılmadı. MHP kapıları baştan kapatsa da Kılıçdaroğlu'nun ikna çabalarını göremedik. Erdoğan'ın MHP'nin katılmaması halinde "beraber komisyon kuralım" teklifi de, "uygulamada karşılığı yok" diye cevap buluyordu.
Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç'un açıkladığı ve "Oslo belgeleri" dediği metinler, bu hayal kırıklığının son halkasıydı. Oslo belgeleri açıklandı ama medyada beklendiği gibi yankı bulmadı. Yazılı ve görsel basın pek de itibar etmedi o belgelere.
SİYASİLER BİRBİRİNİ YERKEN
CHP'li Koç, açıklama yaparken, o dakikalarda PKK'lılar, Bingöl'de silahsız askerlere saldırıp 10 askeri şehit ediyordu. Genç evlatlar toprağa düşerken, ekranı başındakiler, o anda siyasilerin bitmek bilmeyen kavgasına şahit oluyordu.
Devleti PKK'yı muhatap almakla suçlayanlara Erdoğan, "Bunu ispat edemeyen namerttir" diyordu. Ana muhalefetin cevabı da ondan aşağı kalmıyor ve "Biz hayatımız boyunca namert olmadık" sözleriyle karşılık buluyordu. Tüm bunlar olup biterken, olan mehmetçiklere oluyor. Suçlamalar, ağır sözler, polemikler acıları daha da büyütmekten başka bir işe yaramıyor ne yazık ki...
Metninin geçtiğimiz aylarda tekzip edildiği ve yeni olmadığı iddia ediliyor. Şubat ayı içerisinde Türkiye'nin bazı gazetelerinde yer almış bir haber. İktidar kanadından gelen açıklamalar bu yönde.
Peki bir an için belgelerin doğru olduğunu kabul edelim. Kazanın olmadığı bir kapışmadan geriye şu sorular kalıyor:
SORULAR
CHP belgeleri kimden aldı?
Devlet PKK'yı muhatap mı aldı?
Görüşmeler genel seçimler öncesi hükümetin PKK'yı oyalama taktiği miydi?
Dünkü açıklamalar "Bu ülkede duygusal ayrışma olmasın" diyen Kılıçdaoğlu'nu ne kadar doğrular?
Spekülasyonları sonlandırma adına hükümet, daha önceden kamuoyunu neden bilgilendirmedi
Şehit cenazelerin arka arkaya geldiği dönemde böylesi bir açıklama etik olur mu?
"CHP proje üretemiyor" eleştirilerini beraberinde getirmez mi?
CHP PKK'nın mı devletin mi yanında?
Oslo görüşmeleriyle ilgili benzer açıklamaların BDP/PKK kanadından gelmesi tesadüf mü?
Kürt ya da terör sorunu adına öneri sunmayan CHP, neden tartışmalı bir metne sarılıyor?
Sorunun çözümü için AK Parti'ye el uzatan CHP, yeniden iktidarın kapısını çaldığında karşılık bulabilecek mı?
ÖNCEKİ HABERLER
