BIST 10.725
DOLAR 32,25
EURO 34,96
ALTIN 2.426,77
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Öğrencinin matematik kabusu son buluyor

12 yıllık sınıf öğretmeni Gökhan Yücel matematiği sevememe ve öğrenememe sorununun "dokunarak matematik" eğitim modeliyle çözülebileceğini iddia ediyor

Abone ol

12 yıllık sınıf öğretmeni Gökhan Yücel, ülkemiz insanının matematiği sevmeme ve öğrenememe sorununa çözüm geliştirdi.

"Dokunarak matematik" adını verdiği öğretme yöntemiyle ilköğretim öğrencileri toplamayı çıkarmayı çarçabuk öğreniyor, 8-9 basamaklı sayıları okuyabiliyor, ondalık sayıları, kesirleri, basamakları kolaylıkla anlayabiliyor. Yani matematik korkulu rüya olmaktan çıkıyor. Yücel, bu yöntemle üniversite sınavında daha yüksek oranda matematik çözülebileceğini iddia ediyor.

Üniversite sınavına girenlerin yüzde 58'i hiç matematik sorusu işaretlemiyor. Uzmanlar bu inanılması zor sonucu lisede matematik derslerinin doğru öğretilmemesine bağlıyor. Sınıf öğretmeni Gökhan Yücel ise sorunun ilköğretimdeki yanlış yöntemlerden kaynaklandığını düşünüyor. Yücel, matematik korkusunun Türk ekolü olarak tanımladığı "dokunarak matematik" eğitim modeliyle çözülebileceğini iddia ediyor. İlkokul 1-2-3 ve 4 öğrencilerine temel matematik bilgilerini, geliştirdiği ders araçlarıyla öğretiyor. Çünkü Yücel'e göre anaokulundan 4. sınıfa kadar çocukların matematik işlemlerini dokunarak yani işlemleri kendi elleriyle yaparak öğrenmesi gerekiyor: "Bu yaş grubu somut algılama dönemindedir. Bizim tahtaya yazıp anlattıklarımızı algılamakta zorlanıyorlar; önceden, anlattığım konuyu sınıfta 5–6 çocuk anlarken, şimdi hepsi anlıyor. Çünkü çocuk zihninde somutlaştırabiliyor."

İnsan duyduğunun yüzde 10'unu, gördüğünün yüzde 20'sini, dokunduğunun yüzde 80'ini, uyguladığının ise yüzde 90'ını öğrenir. Gökhan hoca da birer oyuncağı andıran 'matematik öğretenler'iyle çocukların duyduğunu ve gördüğünü dokunup uygulayarak öğrenmesini hedefliyor. Matematiği böyle ders araçlarıyla anlatma fikri henüz üniversite öğrencisiyken ortaya çıkmış: "Üniversite son sınıfta 'Sofi'nin Dünyası' kitabını okumuştum. İçeriğinden çok fikri etkilemişti beni. Kitabın yazarı bir öğretmen, felsefeyi bir roman kahramanı etrafında somutlaştırmış ve herkesin sıkıldığı bir dersi keyifli hale getirmiş. Ben de çok sıkıntısını çektiğimiz matematikte aynı şeyin yapılabileceğini düşündüm. Öğretmenlik yapmaya başladıktan sonra tecrübelerimden yola çıkarak bu ürünleri geliştirdim."