BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99

Namlunun yönünü kim belirliyor?

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın göbeği Çukurambar’da öldürüldü.

Cuma namazı çıkışı, duyulan 5 el ateş.

İşlenen bu siyasi cinayete Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sessiz kaldı.

Soruşturmayı yürüten savcılar değiştirildi. İlgili kişilerin talimatıyla işleyen yargı, iddianameyi yazmak için 2023 genel seçimlerinin ve 2024 yerel seçimlerinin tamamlanması beklendi.

Kamuoyuna yansıyan delillerin sansürlendiği, cinayet nedeninin yazılmadığı iddianame skandallarla dolu.

16 SUÇTAN ARANIRKEN…

Sinan Ateş cinayetini işleyen İstanbul Maltepe’deki çetenin üyeleri, firari olmalarına karşın yakalanmıyor.

Sinan Ateş’i öldüren torbacı çetenin lideri Doğukan Çep, 11 yıl önce Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu çetelerine karşı eylem yapan gençlere ateş açmıştı.

Doğukan Çep, Hasan Ferit Gedik’i öldürmüştü.

Fakat iki yıl bile hapis yatmadı.

2018 yılında 35 yıl hüküm giydi.

Sinan Ateş cinayeti nedeniyle yakalandığında 16 ayrı suçtan aranıyordu.

16 suçtan aranmasına rağmen İstanbul’da özgürce gezip dolaşmış, Çekmeköy’de ve Alemdağ’da.

POLİS KONTROLÜNDE NASIL SERBEST BIRAKILIR.

Doğukan Çep’in emriyle Sinan Ateş’i öldüren eli kanlı tetikçi Eray Özyağcı hükümlüydü.

3 yıldır firariydi.

Doğukan Çep’in yanında yandaşlık yapıyordu.

Alemdağ’daki bir taksi durağında çalışan taksicilerin iddianamedeki ifadeleri;

Sinan Ateş cinayetine yardım suçundan yargılanan taksici Caner Günay

“Eray ve Doğukan ile 3 ay önce İstanbul Sancaktepe Sarıgazi Mahallesi’nde polis ekiplerinin uygulama noktasına girdik. Şahıslar, T.C. kimlik numaralarını söylediler ama bir şey olmadı. Doğukan ile yaklaşık 5-6 ay kadar önce Kartal Köprüsü’nde aynı durum yaşandı. Herhangi bir gözaltı işlemi yapılmadı. Yine davanın sanığı olan diğer taksici Umut Ersoy da “İstanbul’da Bostancı Köprüsü, Ataşehir, şu an hatırlayamadığım birkaç yerde polis uygulamalarına girdik. Burada ben de Doğukan da kimliklerimizi verdik. Herhangi bir olumsuzluk olmadı, yollarımıza devam ettik.”

Bu kadar sabıkası olan hüküm giyen insanlar nasıl oluyor da polis kontrollerinde alıkonmuyor?

Sinan Ateş cinayetinin planlayıcıları, devlet, emniyet ve yargı bağlantıları rahatsız edici. İddianamede cinayetin azmettiricisi olarak suçlanan ama Ülkü Ocakları’ndaki yönetici olan Tolgahan Demirbaş, Emniyet’in kapalı sistemindeki bilgileri polislerden almış.

Hatta Sinan Ateş cinayetini soruşturan Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Aykal ile cinayetten aylar önce Facetime üzerinden defalarca görüşmüş. Cinayetten bir gün önce Tolgahan Demirbaş ile Mustafa Aykal, Facetime üzerinden 5 görüşme yapmış.

Tolgahan Demirbaş’ın, Cinayet Büro Amiri Mustafa Aykal’a Sinan Ateş’in cep telefon numarasını vererek numarayı sorgulatmış.

Sorgulama sebebi olarak GB istedi. Onun ipini çekmişler diyerek mesaj atmış.

İddianamede Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı olduğu saklanan Emre Yüksel, Tolgahan Demirbaş’a Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’in araç plakasını gönderiyor. Bu aracın bilgilerini istiyor.

Tetikçi Eray Özyağcı cinayetin işleneceği yerde keşif yapması, motosikletle olay yerinden kaçması ve sonrasında Ahmet Yiğit Yıldırım’a ait araçla İstanbul’a getirilmesi,

Sinan ATEŞ’in, Devlet Bahçelinin görevi bırakması üzerine kendisine makamında verdiği talimatla görevinden istifa etmesi sonrasında siyasi çalışmalara devam etmesi, teşkilatlarla arasının iyi olması,

Sinan ATEŞ’in “bu ülkeyi ben yönetmek istiyorum” eşi Ayşe ATEŞ’e “Ayşe beni öldürmek istiyorlar, Ahmet ve Olcay kiralık katil arıyorlarmış ama devletim beni korur”.

Sinan ATEŞ’e, Devlet Bahçelinin “seni görevden ben almak istemiyorum, kendin istifa et” demesi Devlet Bahçeli’nin evladına sahip çıktığının ifadesi.

Ayşe ATEŞ’in 17 sayfalık ifadesi iddianameye girmemiş. Bu ifade ister istemez mahkemede zaten ifa edilecek. Bunu yapanlar belli ki zaman kazanmaya çalışıyorlar. Uzatma ve karartma çabası…

Ahmet YİĞİT ve OLCAY KILAVUZ ‘un isimleri de iddianamede yok.

Tetikçilerin bindiği taksilerin şoförü bile sorgulanıp yargılanırken bu cinayetin planlayıcıları, azmettiricileri ve tetikçileri nasıl göz ardı edilir. Bu cinayet neden seyredildi. Neden sessiz kalındı. Bengisu ve Zeynep babalarının cinayetine şahitlik ettiler.

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in dediği gibi bağıra bağıra işlediler cinayeti.

Ayşe Ateş; adaletin yerini bulması ve kendisinin sesini Devlet Bahçeli’nin duymasını istiyor bir anne ve eş olarak.

Ayşe Ateş mücadele etmek adına, eşinin cinayetinin aydınlanması adına acısını yaşayamamış, göz yaşlarını dondurmuş bir kadının öfkesinden korkmak lazım.

Acılı bir anne, acılı bir eş ve acılı bir kadını tehdit etmek ülkücü geleneğinde kabul edilemez.

Sinan Ateş’ler kolay mı yetişiyor?

Bu nefret bu öfke neden?

Vicdanlar susmamalı emniyette, yargıda ve siyasette çünkü artık mızrak çuvala sığmıyor.